Bölüm 30 : Gölge

2.7K 1.2K 739
                                    

Merhaba sevgili okurlarım...

Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Ne kadar çok oy gelirse, bölümü o kadar hızlı atarım... Ve düşüncelerinizi lütfen benimle paylaşın...

Azerbaycanlı kardeşlerime buradan kucak dolusu sevgi ve saygılar 🖤

Multi : Cem Adrian - Biz Senle

Keyifli Okumalar 🖤

🔥

Bölüm 30 : Gölge

“Geçmişin gölgesi hala benimle sanki.”

...

"Gamze'ye ilk görüşte aşık oldum. O kahve sadece bedenimi değil, kalbimi de yaktı."

Dilden tek bir çırpıda dökülen cümlelerin ağırlığı, zihnime de yüreğime de bir balyoz gibi inmişti. Net ve tereddütsüz çıkan cümleler, rüzgarın uğultusuna karışsada, ne kadar anlamamak için diretsemde ortamda bir bomba etkisi yaratmaya yetmişti.

Gözlerini kırpmadan bana bakıyor, bakışlarındaki yoğunluk sonuçlanacak olan tepkimi bekliyordu. Ellerinin arasında duran ellerimi hızla çektim ve kaşlarımı çattım. Ben Gamze ile konuşmak isterken, Sinan'ın birden bu konuyu ortaya sermesi ve bu konuda ciddi olduğunu belirten netliği ve gözlerindeki parlaklığın yanı sıra eminliği beni korkutuyordu. Korktuğum diğer nokta ise, kardeşim dediğim insanında gözlerinde gördüğüm ifadelerdi.

Ben onları ateşin çemberinden uzak tutmak isterken, onların çembere dahil olması beni daha da ürkütüyordu.

"Anlamadım?" dediğimde aslında ne dediğini gayet iyi anlasamda, bir umut yanlış duyduğumu vurgulanmasını istemekti. Ama ne yazık ki istediğim olmadı. Üstüne basa basa, gözlerimin derinliklerine bakarak yeniden kurdu istemediğim o cümleleri.

"İlk görüşte aşk Efsun. Daha önce hiç böyle olmadım. O günden beri zihnim tek onu düşünür oldu. Partide onunla zıtlaşmamda bu yüzdendi. Farklı bir çekimi var ve ben o çekime çoktan kapıldım."

Ne ara olmuştu bunlar? Ne ara bu denli kendini kaptırmıştı? Ben basit bir hoşlantı ise, konuşur hallederim diye düşünürken işlerin bu denli ciddi olması beni çıkmaz bir sokağa itmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Sinan Bey..."

"Bey de olduk tamam. Şimdi ciddi bir konuşma geliyor sanırım. Evet seni dinliyorum," dedi sözümü keserek. Masanın üzerinde duran ellerini kendine çekti ve kollarını göğsünde birleştirerek, dikkatli bir şekilde bana bakmaya başladı. Yutkundum. Derin bir nefes aldım ve pat diye, "Olmaz," dedim. Kaşlarını çattı ve anlamak ister gibi yüzümü incelemeye başladı.

"Siz ve Gamze olmaz," dedim bu sefer net bir ifade ile.

"Neden?" diye sordu haklı olarak. Ne diyecektim ki? Siz suçlu bir adamın yanında çalışıyor ve ister istemez ona yardım ediyorsunuz mu diyecektim? Siz ailemin katilleri ile iş mi yapıyorsunuz diyecektim? Ne diyecektim de onu bu fikirden vazgeçirecektim. O an aklıma gelen ilk fikri sundum.

"Çünkü siz çapkınsınız!" demem ile ortama yayılan kahkahası aynı anda oldu. Etraftaki birkaç yüz bize dönerken, "Sinan Bey," diye uyardım onu. Kollarını çözdü ve elinin tekini dudaklarına doğru kapattı. Gülmekten yaşaran gözleri beni bulurken, "Bu mu?" diye sordu. "Evet," dedim kekeleyerek. O ise gülmesini yavaşça bastırdı ve derin bir nefes alarak kendine gelmeye çalıştı.

"Sen beni güldürdün ya Allah da seni güldürsün," dedi hafif bir tebessümle. "Amin," diyebildim sadece.

Suratını ciddi bir hâle sokarken, parmaklarını masanın üzerinde birbirine geçirdi.

Müebbet / Adaletin Keskin KılıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin