❤️ Genç Kurgu #1
🔥
Adaletin Keskin Kılıcı
Tanrı, geceye hayat verdi ve gökyüzüne mühürledi.
Ve bir kadın o gökyüzünün altında sevilmemişliğine ağladı.
Ta ki bir adam kollarını açıp sarana kadar...
Oysa o gökyüzünden de karanlıktı...
Cemal Süreya D...
Uzun bir ara oldu farkındayım ama upuzun bir bölüm ile geldim, telafi etmek için... Dilerim bölümü beğenir ve desteklerinizi esirgemezsiniz. Unutmayın ki, bölümün hızlı gelebilmesi için sizin yıldızlarınıza ihtiyacımız var...
Multi : Deeperise & Cem Adrian & Şaniser - Kara Toprak
Bu bölümü her daim yanımda olan, güzel yorumları ile kitaplarımı renklendiren destinacelik e ithaf ediyorum. Bu bölüm senindir ❤
Keyifli Okumalar ❤
🔥
Bölüm 25 : Ateş Parçası
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hangi ateş sonsuza kadar yanmış ki; biraz tüter sonra sönersin..."
🔥
Geçtim, kervan dolu bir yolun üzerinden. Hayatın mahkumu olmuşken, yol bizi sürükledi bilmediğim diyarlara... Sürüklenen bedenime bir esinti vurdu ve çevirdi yönümü. Şimdi nereye doğru gidiyordu benliğim?
Karanlığa mı?
Aydınlığa mı?
Oysa tek bir yol vardı önümde bundan aylar önce. Uzun ama meşakkatli olan. Ben o yolun sonunu bilmeme rağmen adım atmıştım ama bilmediğim bir durum ile karşılaşmıştım. Yolun ortasında beni bekleyen felaketlerin... Bilemedim.
İşte o an istemeden yönüm değişti. Hedefim değişti. Planlarım değişti. Ben bu yola tek girmişken, şimdi iki kişiydim. Kalbim kapalıyken, bir el onu aralamış ve inceden süzülmüştü. Sonra istemeden kalbimi ele geçirdiği gibi ruhumu da ele geçirmişti.
Ve yolun sonunu bildiğimi sanan ben, şimdi tökezliyordum. Ortasında alabora olmuşken, yolun sonu belli değildi.
Çünkü bu yolun tek bir sonu yoktu.
"Efsun!"
Odamın kapısı aralandı ve güzel arkadaşım Gamze gülerek içeri girdi. Yatakta oturur vaziyette beni gördüğü an bana doğru hızla atıldı ve ulaşır ulaşmaz kocaman sarıldı. Kollarımı ince beline sararken, arkadaşımı ne kadar özlediğimi farketmiştim.
Sabahın kör saatlerinde yola çıkmıştık ve öğlene doğru İstanbul'a gelmiştik. Beni eve bıraktıktan sonra akşam için hazırlanmamı istemişti. Aynı zamanda bir sürprizi olduğunu ve akşam her ne kadar beni almak istesede arkadaşlarımında yanımda olacağı için alamayacağını bildirmiş ve üzüntüsünü dile getirmişti. Sürprizinin ne olduğunu merak etsemde cevap alamayacağımı bildiğim için sormamıştım. Saatler sonra ise kurye gelmiş ve bana büyük bir kutu teslim ederek gitmişti. Kutuyu odama çıkardığımda, içini açmadan bir süre kapalı yüzeyine bakmıştım. Bunu Bora'nın gönderdiğini biliyordum. Bahsettiği sürpriz sanırım buydu ama açmayı bir süre daha erteleyip yönümü banyoya çevirmiş, ılık bir duş almıştım.