❤️ Genç Kurgu #1
🔥
Adaletin Keskin Kılıcı
Tanrı, geceye hayat verdi ve gökyüzüne mühürledi.
Ve bir kadın o gökyüzünün altında sevilmemişliğine ağladı.
Ta ki bir adam kollarını açıp sarana kadar...
Oysa o gökyüzünden de karanlıktı...
Cemal Süreya D...
Keyifli bir bölüm ile geldim. Birazcık devreleriniz yanabilir dikkat ;)
Multi : Kıraç - Eledim Eledim
Keyifli okumalar 💕
Bölüm 5 : Yakmayan Ateş
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir melodi çınlıyor kulaklarımda. Bir annenin, evladına söylediği ninni. Ruhum o kadar huzurlu ki... Uyanmak istiyorum. Uyanmak ve melodinin geldiği yöne gitmek istiyorum.
Gözlerimi zorlukla araladım, kulağımda çalan ninni ile... Gözlerim önce beyaz tavanda oyalandı. Başım ağrıyordu. Ama çalan ninni o kadar muazzamdı ki, başımın ağrısına ilaç gibi geliyordu. Üstümdeki pikeyi kenara ittim ve yattığım yerden doğruldum. Doğrulmam ile etrafa baktığımda gördüğüm görüntü ile gözlerim kocaman oldu.
Burası benim odam değildi.
Başımı hızla etrafa çevirdim. Mobilyalardan tut eşyalara kadar her şey bembeyazdı.
Ölüm kadar soğuk olan beyaz...
Sevmezdim beyazı, nefret ederdim. Beyaz bana saflığı ya da masumluğu çağrıştırmazdı, tam tersi yitip giden hayatları, ölümleri çağrıştırırdı. Ölen kadınları, çocukları çağrıştırırdı. Kocası tarafından linç edilen kadınların silik gözyaşları vardı.
Beyaz bana, masum bedenleri örten kefeni anımsatırdı.
Sevmezdim o yüzden... Sevemedim de...
Boğulacak gibi oldum. Etrafıma hızlıca baktığımda, burada ne işim olduğunu düşündüm. Kimin odasıydı burası?
Sonra bir anda dünkü yaşanan olaylar geldi aklıma.
Otopark, adam ve silah. Vurulmuştum!
Elim istemsiz omuzuma gitti. Başımı eğip omzuma baktığımda şaşkınlığım daha çok tavan yaptı.
"Bu imkansız!" diye fısıldadım. Omuzumda herhangi bir sargı yoktu. Hatta herhangi bir yara da yoktu. Parmaklarımı değdirdiğimde bir acı bekledim ama olmadı.
Ama dün ben vurulmuştum.
Garip şeyler oluyordu. Sakin bir şekilde yataktan kalktım ve hâlâ evin içinde devam eden melodiyi duyumsadım. Bu ses o kadar huzurlu ve güvenliydi ki...
Ayaklarım zemine değdiği an irkildim. Buz gibiydi yerler. O an ayaklarıma baktım. Çıplaktı...
İçimi saran korku ve endişe ile odanın ortasına doğru ilerledim. Odanın ortasında boydan boya bir ayna vardı. Bu odaya o kadar aykırıydı ki... Belki de odada tek renkli olan eşyaydı.