Merhaba sevgili okurlarım...
Uzun bir bölüm ile geldim. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.
Bölüm parçaları : Öyle Bir Yerdeyim Ki - Selda Bağcan
Kayıp - Cem Adrian
Kül - Cem AdrianMulti : Karan ve Efsun temsili...
Keyifli Okumalar 🔥❤
🔥
Bölüm 37 : Zamanın Savaşçıları
Haykırışlarım, gökkubbeyi yerle bir edecek kadar güçlü ve etkiliydi. Dudaklarımdan firar eden acı kelimeler, evin içinde depremler yarattı. Ve enkazın altında kalan sadece bedenlerimiz değil, aynı zamanda umutlarımızdı.
Avuçlarımda duran tırnağa çaresizce bakarken titreyen ellerime mâni olamıyordum. Dizlerim artık acıya daha fazla dayanamadı, güç kalmayan bağlarım sarsıldı ve yere kapaklandı. Bir beden bana doğru atıldı ama avuç içimde cansız duran tırnakta olan gözlerim, dönemedi başka yöne. Sadece hissettim varlığını.
Uzandı ve tuttu iki yandan ellerimi. Esmer kemikli parmakları sararken ellerimi, sıcaklığı parmaklarımdan tüm vücuduma usulca akın etti. Avuç içime damlayan iki damla yaş ile anladım ağladığımı. Dolu dolu olan gözlerim, yaşlar yüzünden görüşümü bulanıklaştırırken bakışlarımı zorlukla çektim avuçlarımdan. Ellerimi tutan adamın gözlerini buldu gözlerim.
Bora'nın siyah gözleri, gözlerimi delip geçecek kadar içli bakarken anlık o gözlerde tutuklu kaldım. Ben ilk kez onun gözlerinin gerisindeki hissiyata tanıklık ettim. Öyle ki, içimdeki yıkımı alıp inşa edecek kadar isteği vardı ve bu gözlerinden okunuyordu. Açılan yaralarıma merhem olmak ister gibi bakıyor, gözlerinde ki sevgi ile o yaralarımı sarmak, sarılmak istiyordu. Her şey silindi, soyutlandık alandan. Sadece o ve ben kaldım, birde içimde çağlayan acının vaveylaları. Gözlerimiz birbirinden ayrılmazken aralandı dudakları. Eşlik etti dudaklarım ve onunla birlikte aralandı.
Lakin konuşmadık daha doğrusu konuşamadık. Buna mâni olan, bileğimi saran koca bir el olurken kendime de gelmemi sağlamıştı.
"Efsun." Çevirdim başımı ve dolu dolu gözleri ile bana bakan mavi gözlü adamıma baktım. "Özgür," dedim titrek sesimle. Bileğimi tutan elimi kendisine çekti ve bana sıkıca sarıldı. O an ellerime kalkan olan eller koptu, soğuk bir rüzgarın ortasında kalan çıplak bir beden gibi ortada kaldı ellerim. Özgür'ün bedenime sarılan kollarının arasından yandan Bora'ya baktığımda çakıştı gözlerimiz. Anlık gözlerim, boşta kalan ve havada duran ellerine kaydı. Bütünleşti parmakları avuç içlerinde ve yumruk hâlini aldı. Yutkunamadım bile.
Gözlerim sıyrıldı ellerinden ve yeniden gözlerini bulduğumda, gözlerindeki o sevgi hissiyatı gitmiş yerini koca bir öfkeye bırakmıştı. Göz bebekleri büyümüş, irislerinin çevresinde kırmızı damarlar belirginleşmeye başlamıştı. Öyle ki birazdan depremler yaratacak gibiydi bakışları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müebbet / Adaletin Keskin Kılıcı
Novela Juvenil❤️ Genç Kurgu #1 🔥 Adaletin Keskin Kılıcı Tanrı, geceye hayat verdi ve gökyüzüne mühürledi. Ve bir kadın o gökyüzünün altında sevilmemişliğine ağladı. Ta ki bir adam kollarını açıp sarana kadar... Oysa o gökyüzünden de karanlıktı... Cemal Süreya D...