❤️ Genç Kurgu #1
🔥
Adaletin Keskin Kılıcı
Tanrı, geceye hayat verdi ve gökyüzüne mühürledi.
Ve bir kadın o gökyüzünün altında sevilmemişliğine ağladı.
Ta ki bir adam kollarını açıp sarana kadar...
Oysa o gökyüzünden de karanlıktı...
Cemal Süreya D...
Oy sınırı dolmadan geldim. Açıkçası oy veren sevgili okurlarımı bekletmek istemedim. Ve ben bu bölümü oy veren tüm sevgili okurlarıma ithaf ediyorum. Sırf onlar için yayınladım, yoksa sınır dolmadan yayınlamayacaktım. O yüzden oy vermek sizden zaman çalmaz sevgili okurlarım... Emeğimin ve zamanımın karşılığı tek oyu bana çok görmeyin...
Tam 18K olduk sizlerin desteği ile, hepinize çok teşekkür ederim ❤
Multi : Emre Aydın - Çocuğum Belki
Multi :Bora Suvari (Düşmeyende ne biliyim 😂) Ben düştüm...
Keyifli Okumalar...💕
🔥
Bölüm 16 : Merhamet
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“Bir insanın yumruğu kadardır kalbi, derler. Demek ki, kalbin kadar insansın. Avucunun içine düşen kalp kadar merhametin…”
🔥
Bisikleti hiç olmayan bir çocuğun, dizinde oluşan o yaraları emanettir aslında. Yüreğine buyur ettiğin o yara izleri gibi...
Hiç var olmayan çocukluğum düşer zihnime sonra, zile basıp basıp kaçan bir çocuk misali. Tutmak istersin avuçlarından ama koşar durmadan... Oysa bulunduğun yer, en son saklambaç oynarken gizlendiğin yerdir.
Peki ben yine gizlensem baba, bulur musun oradan beni?
Ama cevapsız kalır sorularım...
Çocukken masal nedir bilmeyen benliğim, bir adamın kulağıma sarf ettiği cümleler ile öğrendim. Geceye onunla yumdum gözlerimi, sabah onun sıcaklığı ile uyandım.
Varlığı bana huzur veren adamın yokluğu kor ateşten farksızdı.
Beynimdeki tüm soruları gecenin koynuna mühürlemiştim. Günü gelince alacaktım koynundan ve bulacaktım cevaplarımı. O yüzden huzurlu bir uyku çekmiştim ve sabah erkenden gelerek işimin başına geçmiştim.
Mutfaktan istediğim sade kahvemi keyifle içerken, bir yandan da internette haber bültenlerini takip ediyordum. Bora henüz gelmemişti. Normalde sabahın erken saatlerinde odasında olur, emirlerini sıralamaya başlardı. Bu durum garibime gitse de ses etmedim. Belki de dünkü yaşadığı olayın etkisinden çıkamamış olabilirdi. Aslında pek öyle birine benzemiyordu. Sanki yıkılmaz bir adam vardı karşımda ve onu alt etmek pek kolay gibi durmuyordu.
Herkesin zayıf noktası vardı. En yıkılmaz dediğin adamın bile. Ve onun en zayıf noktası annesiydi. Bunu dün gözlerinde çok net görebilmiştim.
