Merhaba sevgili okurlarım...
Bu bölüm herkesten oy ve yorum bekliyorum. Ne kadar çok oy ve yorum, o kadar hızlı bölüm demektir.
Bölüm parçamız : Cengiz Özkan - Efkarım Efkarım
Eda Baba - Uzun ince bir yoldayım
Cem Adrian - Beni Affet Bu Gece
Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. Keyifli okumalar 🖤
🔥
Bölüm 36 : Siyah Kutu
"Sessiz haykırışlarımı duyan yok ama sen hisset..."
🔥
Darağacında asılan bir bedendim şimdi. Bedenim can çekişirken ruhum vazgeçmişti yaşamaktan. Çırpınıyordum, çırpındıkça daha da batıyordum derine. Hapsediyordu beni, bırakmıyordu geriye...
Sen karanlıksın, aydınlık senin neyine diyordu. Vazgeç ve teslim ol... Teslim ol ki, kimse yanmasın, acımasın... Oysa en çok yanan da acıyan da bendim, kimse bunu görmüyordu.
Derindeki yaralarıma yeni bir tanesi daha eklenmişti şimdi. Biri bitmeden, yeni bir çentik daha atılmıştı. Öyle bir yaraydı ki bu kaburgalarımda hisseder olmuştum. Kalbim zaten iflas bayrağını çekmişti, soluğum zaten düğümlenmişti. Cansız bir bedenden pek bir farkım yoktu.
Zihnimde terk etmişti beni. Her şey bir anda olmuş ve ben acı ile bütünleşmiştim.
Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur derlerdi lakin gözden ırak olsa da gönlüm yine onun gönlüne teslimdi.
Acı çekiyordu, bedenen ve ruhen hissediyordum bunu. Ağlıyordu, yüreğime damlayan yağmurlardan anlıyordum bunu. Feryatları vardı, duyamasamda yüreğimde kopan kıyametten seziyordum bunu.
Tamı tamına onsuz iki saat geçmişti ve bu iki saat bana bir ömür gibi gelmişti.
Özgür'ün Gamze yok demesinin üzerinden iki saat geçmişti geçmesine ama o zaman diliminden sonra put kesilmiş hareket edememiştim. Özgür bir şeyler anlatmış, duymuş ama tepki verememiştim. Hareket etmem, onu bulmam ve kurtarmam gerekiyordu. Polise gitsem hiçbir şey elde edemeyeceğimi biliyordum. Daha dün kapıma bırakılan kızın cesedi ile ilgili bilgi elime ulaşmamışken onlardan yardım dilenmek bana zaman kaybı gibi geliyordu.
Gitmem gereken tek bir isim vardı ve bana yardım edecek kişi de oydu.
Sıra ondaydı, bu zamana kadar ben onun kuklası olmuştum şimdi yardım eli uzatacak kişi kendisiydi.
Oturduğum yerden aniden kalktığımda, Özgür de benimle birlikte ayaklandı. Eli, bileğimi bulurken "Ne oldu?" diye sormayı da ihmal etmedi. Önce bileğimi tutan ele daha sonra da mavi gözlerine baktım. "Gitmem gerek," dediğimde, "Nereye?" diye sordu. Kaşları çatılmış, gözleri merakla gözlerimi talan etmek üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müebbet / Adaletin Keskin Kılıcı
Novela Juvenil❤️ Genç Kurgu #1 🔥 Adaletin Keskin Kılıcı Tanrı, geceye hayat verdi ve gökyüzüne mühürledi. Ve bir kadın o gökyüzünün altında sevilmemişliğine ağladı. Ta ki bir adam kollarını açıp sarana kadar... Oysa o gökyüzünden de karanlıktı... Cemal Süreya D...