Bölüm 15 : Ruhu Yaralı Adam

5.6K 1.1K 2.3K
                                    

Merhaba Sevgili Okurlarım...

Medya : Candan Erçetin - Annem
Onur Can Özcan - Ah Adam...

Hızlı bölüm gelmesini istiyorsanız pamuk eller oy ve yorumlara sevgili okurlarım... Sizlere bölüm yetiştirebilmek için inanın elimden gelenin fazlasını yapıyorum. Siz de bana destek olursanız sevinirim :)

Keyifli Okumalar 💕

🔥

Bölüm 15 : Ruhu Yaralı Adam...

"İki ayağı üstünde yürüyen bir yarayım ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"İki ayağı üstünde yürüyen bir yarayım ben."

🔥

Ruha atılan her imza, önce bedenden geçerdi. Buluşurdu vücut ile... Vücuttan süzülürdü damarlara, oradan yol alırdı kalbe...

Aslında en gizemli olanıydı kalp. Kiminin imzasına kapakçıklarını açar buyur ederdi, kimisine ise kapatırdı kendini. Yavaş yavaş işlerdi. Öyle bir işlemek ki kalbi dört bir yandan ele geçirirdi.

Sonra kalpten süzülürdü ve beyne doğru yol alırdı. Kalbi ele geçiren o imza, mantığı da ele geçirmek isterdi. Dur durak bilmezdi çünkü yetinmeyi bilmeyen bir çocuk gibiydi. Hep daha fazlasını isteyen...

Akıl ne derdi bu işe? İşte onu ele almak, o imzayı orada birleştirmek kalp kadar kolay olmazdı. Kalp hislere dayanırken, akıl tamamen oyunun en ağır olan kısmıydı.

Satranç misali... Kalp piyondu, akıl ise vezir. Ama ummadığımız bir detay vardı ki, bazen satrancı kazanan bir piyon bile olabilirdi.

Akıl yargılardı mesela. Soru üzerine sorular peydah ederdi. Seni en büyük labirentin içine atar ve çıkış yolunu söylemeden oradan aklın ile çıkmanı isterdi. Eğer o sınavı geçersen, atardın en büyük imzayı. Aklına da yerleştiği an sıra gelirdi ruha.

Son durağa...

Ruha işlendiği an biterdi her şey. Bedenin de ruhunda artık onun hâkimiyeti altında olurdu.

Bir gün önce ruhuma atılan imza gibi...

"Bakın burada kim varmış." Düşüncelerimi bölen tabiki de egosu kendisinden önce sesine yansıyan kişi olmuştu. Başımı kaldırdım ve masanın önünde bana küçümseyici bakışlar atan Maya ile göz göze geldim. Tek değildi.

Arkasında Tarık Suvari vardı. O an öfke kalbimden tüm uzuvlarıma kan pompaladı. Tırnaklarıma kadar öfkenin izlerinin bedenimi ele geçirmesini hissettim. Yanında ise kendisinden oldukça genç bir kadın vardı.

Satranç devam ediyor... Oyununa kaldığın yerden devam et.

Yüzüme zırhımı geçirdim ve oturduğum yerden sakince kalkıp gülümsedim. Bakışlarım Maya'ya uğramazken, Tarık Suvari ve yanındaki bayana odaklıydı.

Müebbet / Adaletin Keskin KılıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin