İşler çığırından çıkmadan bu küçük kızın elinden tutabilir misin sevgili?
Gözlerimi açtığımda kolumdaki keskin acı yüzünden yüzümü buruşturarak inlemiştim. "İyi misin?" diyen sesin sahibine döndüğümde Egemen'i görmüş "İyiyim" demekle yetinmiştim. Artık bir karar almıştım, ne kadar haklıydım bilmiyordum ama bunu uygulayacaktım. Sessiz kalacaktım, her ne olursa olsun itiraz etmeyecektim. Hoş zaten pek konuştuğum da yoktu ama neyse...
Egemen"İsteyerek olmadı" dediğinde cümlesini umursamayarak "Yaşıyor mu?" diyebilmiştim. O adamın yaşıyor olması benim için daha önemliydi, artık canımı umursamıyordum. Sorunları ne ise çözülmesini bekleyecektim. Benim için artık başkalarının canı önemliydi.
Egemen'in afallayan bakışlarını üzerimde hissediyordum, bakışlarımı yerden çevirerek gözlerine kilitledim. "Ne?" dediğinde içimde patlamaya hazırlanan bir volkanın olduğunu hissediyordum ama derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Ruhsuz harelerim, onun acı çeken harelerinde kilitleniyor ve semaya acı dolu bir feryat iletiyordu.
"'Ne?' Ne? Mert yaşıyor mu?" dediğimde tek kaşımı kaldırmıştım. "Ben ölmem Orman Perisi" diye bir ses duymam ile kapının açıldığını o zaman fark etmiştim. Buna sevinmeli miydim bilmiyorum ama yaşadığımız şeylere rağmen samimiyeti hoşuma gidiyordu ama bunu ona söyleyecek değildim. En azından birini öldürmüyordu...
Alayla gülerek "Neden? Dokuz canlı mısın sen?" dediğimde keyiften yoksun gülüşümü fark ederek gülümsedi. "Dokuz canlı olsaydım, inan birini sana verirdim" dediğinde gülüşüm solmuş göz devirmiştim. Yaşıyor olmasına sevinmiştim çünkü benim için ölen kişi sayısı iki olsun istemiyordum ama bu onun bu hareketlerine göz yumacağım anlamına gelmiyordu.
Egemen öfkeyle "Burada ne işin var?" dediğinde "Senin ne işin varsa şüphem yok ki o da o sebep için burada" diyerek yatakta doğruldum. Mert"Oo birileri nişanlısına fena kızmış" şu adama baktığımda sahte nişanlıdan çok bir katil görüyordum ve bu benim bu oyunu oynamamı zorlaştırıyordu.
Egemen burnundan soluyarak "Nişanlım olmadığını biliyorsun" dediğinde Mert'e baktım, madem biliyordu neden benim ile uğraşıyordu? Mert gülerek "Evet!" dediğinde bu enerjiyi anlamıyordum, bu çevrede tek ben mi bu kadar ruhsuzdum? Belki de ruhumu uzun zaman önce çalan azrailim yüzünden bu durum böyleydi... Mert"Ve inan bana sahte nişanlına kur yapmaktan vazgeçmeyeceğim, umarım ondan da aynı ilgiyi görürüm" diyerek bana bakmasıyla kaşlarımı çattım.
"Ne saçmalıyorsun sen?" Egemen"Defol Mert, yemin ederim seni öldürürüm" dediğinde korkuyla Egemen'e baktım. Yutkunmaya çalışırken Mert bana kısa bir bakış atarak "Bunu Orman Perisi'nin olmadığı bir yerde konuşmalıyız bence" diyerek onu uyardığında Egemen bana kısa bir bakış atmasıyla "Kalk" demişti.
Mert ayağa kalkarken bana göz kırparak "Görüşürüz güzellik" demesiyle odadan çıkmak için kapıyı açmasıyla, içeri Nehir girmişti. Nehir"Iy Mert" diyerek yüzünü buruşturduğunda Mert yüzüne eğilerek "Selam" diyerek odanın kapısında beklemeye başlamıştı.
Egemen derin bir nefes aldığında odadan çıkacakken "Dur!" bana döndüğünde tek kaşını kaldırmıştı. Ayağa kalkacağım sırada "Otur." tüylerim ürperirken "Gitme" dediğimde Mert kapının pervazına yaslanmış gülerek "Bir şey yapamaz" dediğinde zihnimden çıkmayan Arif'in ölümü geldiğinde inanmamıştım.
Egemen gözlerini ağırca ona çevirdiğinde "Haklı, bir şey yapamam" bu ağırlığında bile gerilmemem imkansızdı Nehir"Yine ne yaptı bu aptal?" dediğinde Egemen"Hiç bir şey" onlar odadan çıktığında Nehir"Nasılsın?" demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULAN/Tamamlandı
RomanceUnutulan... Hayatında ailesini sayılı gören, ailesine yük olduğunun bilincinde bir kadın... Hayatı tekrar altüst olacak olan bu kadını, gururu ayakta tutacak ardından bir kadının asıl gücünü insanların yüzüne çarpacaktı ancak ondan önce hayatın herk...