41...

615 48 11
                                    

Araf beni sessizce izlemeye başladığında hala konuşmamış öylece ona bakıyordum.

Sanırım bir şey söylemeyecektim...

Tam konuşmak için dudaklarımı araladığım sırada içeriden büyük bir gürültü duymuş korkuyla yatakta doğrulmuştum.

"O ses neydi?" diyerek ayağa kalkmamla Araf kolumdan tutarak beni yatağa oturtmuş "Sen burada bekle, ben bakarım." diyerek ayağa kalkmış ve çekmeceden silahını almıştı.

Hızlı adımlar ile odadan çıkmış ardından kısa bir süre sonra bana seslenmişti.

Sessiz ama kendimden emin adımlarım ile odadan çıkmış Araf'ın yanına ilerlemiştim. Ta ki Asaf'ı görene kadar...

Asaf iğrenerek Gül Hanım'a baktığı sırada Araf bana gözleriyle Gül Hanım'ı işaret etmiş kadının korkuyla titreyen vücuduna sarılarak onu yürütmeye başlamıştım.

"O-o Araf mı?" demesiyle Asaf'ın öfkeli sesini duymuştum. "Ben Asaf'ım! Aylardır Araf'ın evinde kalıyorsun ve hala onu tanıyamadın mı?!" Araf'a döndüğümde ses çıkarmadan Gül Hanım'ı izlediğini fark etmiştim.

"N-ne?" Asaf alayla gülerek "Aylardır bari ondan nefret edişini de anlattın mı? Kadın seni bana Araf bıraksaydı aylar önce o depoda ölmüştün. Araf benim ikizim, senden yılların hıncını çıkartmayacağımsanıyordun?!" demesiyle Araf, Asaf'ın kolundan tutmuştu.

"Tamam yeterli." demesiyle Asaf'ı kolundan çekerek oturma odasına girmiştiler.

Kadını odasına götürdüğümde konuşmaya başlamıştı. "O-o A-Araf mıydı?" gözlerinde gördüğüm korkuyla karışık endişeye ses çıkarmadım.

Bir yandan gerçekleri öğrenmesine sevinmiştim.

Odadan çıkar çıkmaz oturma odasına geçtiğimde pijamalarım umurumda değildi, Araf'ın üzerini incelediğimde önceden kalktığını kot siyah pantolonu ve siyah gömleğinden anlamıştım.

Kapının pervazına yaslanarak onları izlemeyi tercih ettiğimde Asaf bana dönmüş ardından ses çıkarmadan tekrar Araf'a dönmüştü.

Araf'a anlamayarak baktığımda ses çıkarmamış bir süre sonra "Neden geldin?" demişti.

Asaf"O kadın ile konuşmak için." Araf tek kaşını kaldırdığında alayla gülmüş"Öldürmeden mi?" Asaf göz devirerek "Araf bırak konuşayım." demesiyle kaşlarımı kaldırmıştım.

Bu adama bir şeyler olmuş gibiydi.

Yoksa bana mı öyle geliyordu?

Araf alayla yüzüne bakarak "Nefes almasına izin verecek misin?" demesiyle Asaf homurdanmıştı.

-

Allah'ım şu an delireceğim!

Araf ve Asaf oturma odasında konuşuyor.

KONUŞUYOR!

Bunların başına taş düşmüş olmalı...

Araf'ın yanına ilerleyip oturduğumda ikisini boş bir bakışla izliyordum. Asaf"Ne?" diyerek bana tek kaşını kaldırdığında gözlerimi kısmıştım.

UNUTULAN/Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin