32...

874 60 17
                                    

BÖLÜMÜ YANLIŞLIKLA ATMIŞTIM. BİTMEMİŞTİ.

İyi okumalarrr❤️

İnstagram: cemre.su.soylerr veya Meleziniz04 ❤️

Arda"Ben Araf'ı mı gördüm? Yoksa hayal mi?" diyerek omuzlarımı sarstığında gözlerimi büyüterek ona bakmaya başladım. "Araf'ı gördün Arda ama beni sallama." kollarını itmek istediğimde beni daha çok sarsarak "Şaka yapıyorsun!" demişti.

"Eğer Afra'yı biraz daha sallarsan ben seni uçurumdan aşağı sallandıracağım." Arda beni daha fazla sallayarak "Vallahi gelmiş!" dediğinde göz devirerek kollarını ittim. "Aa geldi diye benim neden başımı döndürüyorsun? Git onunla uğraş."

Başımın hafiften döndüğünü hissederken bir süre olduğum yerde beklemiş Arda'nın cümlesiyle gülmeye başlamıştım. "Henüz o kadarına götüm yemiyor." gözlerimi kapatarak bir süre beklediğimde Araf"Gerçekten bununla uğraştığıma üzülüyorum." demişti.

Arda'yı kastettiğinin bilincinde sessiz kalırken birinin kollarını vücuduma sarmasıyla gözlerimi açmıştım. Ertuğ olduğunu fark ederken "Ne oluyor lan?" diyen Arda'ya yandan bir bakış attım.

"Senin ağzın fazla bozuk." "Bence sen hiç konuşma." diyen Araf'ın gergin sesiyle Ertuğ'dan ayrılarak ona döndüm. "Yo, ben güzel konuşuyorum." bana bilmiş bir tavırla tek kaşını kaldırdığında gözlerimi kısarak "Kes sesini, sen kaşınıyorsun." demiştim.

"Konuşmamıştım ama sen bilirsin." dediğinde göz devirmiş "Afra?" ince sese döndüğümde Nehir'i görmüş ona arkamı dönerek Araf'a dönmüştüm.

"Bence gidelim." Araf"Kuzeninden kaçıyorsun." "Kaçmıyorum, onu kuzenim olarak bile görmüyorum. Annem beni annem olarak görmezken onun ailesini mi kabulleneyim?" bana başını sallayarak omuz silktiğinde yürümeye başlamış Nehir kolumdan tutmuştu.

Derin bir nefes alarak ona döndüğümde yüzünü incelemeye başlamıştım. "Teşekkür ederim." dediğinde kaşlarımı çatarak Araf'a kısa bir bakış atmış ardından "Anlamadım." sesimdeki tınıyı fark ederek mahcupça gülümsemiş ardından "Egemen'den nefret ettiğini söylüyordun, onu öldüreceğim falan demiştin ama yapmadın. Teşekkür ederim." demişti.

"Ne?" diyerek kaşlarımı çattığımda Araf'a baktım, ikizi onu öldürmemiş miydi? Videoya çekmişti?

Nehir bana anlamayarak baktığında göz devirerek "Her neyse, umurumda değil." demiş oradan ayrılmıştım.

Arkamdan geldiğini hissettiğim Araf'ın varlığıyla aniden durmuş ona dönmüştüm. Bana anlamayarak baktığında işaret parmağımı ona doğru sallamaya başlamıştım.

"Hiçbir işe karışmayacaksın. İyileşeceksin." dediğimde göz devirerek "Ben de ciddi bir şey söyleyeceksin sandım." demişti.

Adını uyaran bir ses tonuyla söylediğimde yüzüme eğilmişti. "Bana bir şey olmaz." "Sen onu Selim'e söyle." dediğimde kaşlarını çatarak "O dangalak ne kadar anlattı?" demişti.

Selim doktorunun adıydı. "Benim için çoğu şeyi ama senin için her şey denebilecek kadar. O yanılsamaları biliyorum." diyerek yaralı omzunu sıktığımda göz devirerek elimi tutmuş omzundan çekmişti.

"Sen iyice beni kum torbası olarak kullanmaya başladın." dediğinde gözlerimi kısarak yüzüne yaklaşmıştım. Gülümseyerek "Ona daha yumuşak davranıyorum." dediğimde kanayan omzuna kısa bir bakış atmıştım.

*
Gözlerimi neden olduğunu bilmeden araladığımda yanımda uyuyan adama dönmüş karanlığın el verdiği kadar yüzünü incelemeye başlamıştım. Pencereden bile herhangi bir ışığın vurmaması onu görmemi zorlaştırıyor, hasretimi bastıramıyordu.
Perdelerin üzerine çektiğim
kalın kumaş bir perde daha vardı ve bu yüzden odaya ışık girişi tamamen engelleniyordu.

UNUTULAN/Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin