42...

637 47 9
                                    

"Defol git! Gözüm görmesin seni! Elimden bir kaza çıkacak!" dolu gözlerimin arasından Araf'ı izlediğimde alt dudağımı dişlerimin arasına almıştım.

"Ağır konuşuyorsun..." diyerek hıçkırdığımda Araf bir kolumdan tutarak beni odadan dışarı sürüklemeye başlamıştı.

Onu itmeye çalıştığımda izin vermemiş aniden beni yere atmasıyla dengemi kaybederek acıyla inlemiştim.

"Araf, kendine gel." Araf"S***** git! Yüzünü görmek bile istemiyorum!" diyerek bana tekme atmasıyla acıyla inlemiştim.

"Ama-" Araf"Kes sesini! Evimden defolup git! Bir daha gözümün gördüğü yerde seni görmek istemiyorum!"

İrkilerek gözlerimi açtığımda gördüğüm saçma kabusa anlam verememiş ardından misafir odasında olduğum gerçeğiyle onsuz uyuduğuma bağlamıştım.

Terleyen alnımı silmiş saçlarımı da titreyen ellerimle gelişi güzel bir topuz yapmıştım. Kesik bir nefes dudaklarımın arasından firar ettiğinde yataktan kalkmış gecenin kasveti çökmüş olan evde sessiz ancak temkinli adımlarım ile ilerlemiştim.

Birini uyandırmak istemiyordum...

Ve Araf'ın iyileştiğini ummak istiyordum çünkü onsuz kabus görüp duruyordum.

Yatak odasına geldiğimde kapının kulpuna sessizce parmaklarımı yerleştirmiş ve yavaş bir şekilde indirerek kapıyı aralamıştım.

Kapıyı açtığımda mırıldanan Araf yüzünü yastığa gömmüş gülümseyerek odaya girmiş ardından kapıyı kapatarak sırtımı kapıya yaslamıştım.

Bir süre onu izlediğimde dudaklarımdaki tebessüm eksilmeden büyümüş uyku mahmuru olmama rağmen onu izlemeye devam etmiştim.

Kısa bir süre sonra gözlerini araladığında birkaç kez gözlerini açıp kapatmış bende her ihtimale karşı saf aşık halimden sıyrılmak istemiş ama onun bana kolunu kaldırarak göğsünde yer açmasıyla gülerek bu halimden sıyrılmayı reddetmiştim.

Bana gülümsediğinde kollarının arasına girerek kokusuyla sarmalanmıştım.

Araf"Neredeydin?" dediğinde yüzümü boynuna gömerek kokusunu içime çekmeye başlamıştım. "Sen olmadığın her yer cehennem gibi. Kabus görüyorum, beni kendine iyice alıştırdın." diyerek onu daha sıkı sardığımda saçlarımı okşamaya başlamış karşı çıkmıştım.

"Sadece sıkıca sarıl." dediğimde boştaki eliyle beni bir kez daha sarmış göğsüne gömülmüştüm.

Araf"Senin olmayan yer zemheri soğuğu gibi, kararan zihnimin tek sebebi senin olmadığın anılar."

Gözlerimi araladığımda hala Araf'ın boynundaki yüzüm ile tüm gece boyunca hiç hareket etmeden böylece uyuduğumu fark etmiştim.

Bunu umursamayarak derin bir nefes aldığımda yüzümü boynundan ayırmış onun açık gözlerini fark etmiştim.

"Günaydın." diyerek uyku mahmurluğuyla gülümsediğimde bana içten bir tebessüm ile bakmıştı.

UNUTULAN/Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin