36...

693 54 19
                                    


Araf"Bu benim numaram değil." diyerek bana baktığında kaşlarımı çatarak elinden telefonumu çekmiş hala üzerimizde olan bakışları umursamayarak numaraya bakmıştım.

Kaşlarım daha çok çatılırken Araf"Telefonunu kime verdin?" yeşil gözlerimi mavi gözlerine kenetlediğimde başımı iki yana sallamıştım.

"Kimseye, bugün ilk defa telefonumu aldım."

Galeriye girme ihtiyacı hissettiğimde mesajlardan çıkarak uygulamayı açmıştım. Uyurken çekilen fotoğraflarım ile korkuyla yutkunmuş Araf'a bakacağım sırada ben uyurken çekilen bir diğer fotoğraf ile alt dudağımı korkuyla dişlerimin arasına almıştım.

Bu ön kameradan çekilmiş bir fotoğrafdı...

Araf'ın yüzü olan yüz gülümserken ben uyuyordum.

O adam eve girmişti, odamıza girmişti...

Telefon ellerimin arasından kaydığında gözlerim kararır gibi olmuş kulağıma dolan Araf'ın sesi netliğini yavaş yavaş kaybederken yaslandığım tezgaha rağmen Araf'ın kollarından tutmuştum.

Kollarındaki elimi çektiğini hissettiğimde beni kucağına alarak bir sandalyeye oturttuğunu dudaklarımdaki sıvıyı hissettiğimde fark etmiştim.

Elindeki suyu iterek gözlerinin içine baktığımda "Derin bir nefes al." diyerek yanağımı, oradan da boynumu okşamaya başlamıştı.

"Araf... O, o odaya kadar gelmiş... Araf olmaz, uykumda fotoğraflarımı çekmiş Araf telefon numarasını kendi adınla kaydetmiş Araf o notu o yazmış. Araf-"

"Şş, tamam tamam sakinleş. Derin bir nefes al, kimse yanına gelemez tamam mı?" dediğinde yanağımı okşamaya devam ediyordu.

"Araf ben ya onu sen sanarsam? Araf korumalar bile fark edememiş, Araf..." gözlerimi barın içinde gezdirdiğim sırada gözlerim bir çift mavi göze takılmış kilitlenmiş gibi oraya bakarken "O burada." diyebilmiştim.

"Burada bekle." diyerek saçlarımın arasını öptüğünde gözlerimi Asaf'tan çekerek Araf'a çevirmiş ve belinin hizasındaki gömleğini çekiştirmiştim.

"Hayır, gitme. Lütfen bırak, evimize gidelim." dediğimde ilk defa o eve Araf'ın evi ya da benim evim harici bizim evimiz dediğimi fark etmiştim.

Araf"Gideceğiz, o zamana kadar sen sadece odama çık." boynumu okşamaya başladığında elini tutmuştum.

"Hayır, hayır. Lütfen, hastasın. Seni zorlayacak, bana söz verdin. İyileşeceksin, Araf olmaz." diyerek yanaklarına ellerimi yerleştirdiğimde öfkeden koyulaşmış mavi gözlerini kapatmıştı.

Keskin bir sesle itiraz ettiğinde "Odama geç, buraya gelmiyorsun." demişti. Dişlerimi sıkmaya başladığımda öfkeyle gözlerimi devirmiş onu iterek bardan çıkmıştım.

* Araf'tan...

Telefonumun zil sesi odayı doldurduğunda Afra göz devirmiş "Eve gidiyorum." diyerek odadan çıkmıştı. Onu izlemesi için birkaç adamı görevlendirdiğim sırada kapanan telefonum tekrar çalmış numaraya bakmıştım.

Bilinmeyen Numara Arıyor...

Göz devirerek aramayı yanıtladığımda yine kimin ile uğraşacağıma dair sorular zihnimde belirmişti.

UNUTULAN/Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin