Dumbledore

1K 83 45
                                    

Shipleri bırakayım şuraya

Athy & Nora - Athora
Draco & Chasity - Drasity
Sirius & Remus - Wolfstar
Regulus & Nagini - Regini

Unuttuğum varsa yazın canlarım.

Olay yok olay yok olay yooooookkkk offfff, 1000. İç çekişimden sonra Masadan bir çocuk sinirle "Yeter be!" dedi. Bana?! "Sanane be! İşin gücün yok mu senin?!" Bana sinirle baktı. "Rahatsız ediyorsun!"   "Sıkılıyorum! Olay yok! Bişey yok! Geçen sene 3 büyücü turnuvasına katılmıştım olaylar falan dikkatım dağılıyordu, önceki sene sıçan kovalamıştık sıkıntım geçiyordu! Ama şimdi SIKILIYORUUUUMMM!" Elini anlına vurup mırıldandı. "Sakinlikten şikayet ettiğine inanamıyorum Potter." Benden bir kaç yaş büyüktü. Kimdi lan bu. "Kimsin sen?"   "Flint. Marcus Flint."   Haaaa şu kaptan olan. "Vurucu seçmeleri ne zaman Flint." Tek kaşını kaldırdı. "Sen mi gireceksin?" Diye sordu küçümseyici bir tonla. "Ben bir Potter'ım Flint. Kanımda var. Kardeşimi yenemeyebiliriz ama ezilmezsiniz en azından." Hıhlayıp önüne döndü. "Zaten son senen Flint. Beni alsanda almasanda ben seneye yine girerim seçmelere." Omzunu silkti. "Yarın gel, bir bakalım Kız Potter." Gözlerimi devirdim. "Kız Potter senin-" hayran bırakacak bir küfür duyacağını anlayan Athy öksürdü. "Öhö öhö. Öğretmen var." Masum bir ifade takınıp Athy'ye döndüm. "Bu küfredemeceyeceğim anlamına mı geliyor Athycik?" Elini anlına vurdu.


5. Yıl sonu :

Draco's Pov :

Yaz tatili için kompartımandaydık. Tony ve Nora'nın atışmasını izliyordum. "Sen eskiden böyle değildin Tony!"   "Nasıldım peki?!"  "Romantik, sevecen, eğlenceli, benimle ilgilenen biriydin!"    "Hala seninle ilgileniyorum!"   "Kusura bakma, seni Bethany Wenson'ın ağzını yayarak 'TOOONNNEEEYYY' diyişinden duyamıyorum." Duyduğum sağlam bir kapak sesiyle kafamı çevirdim. "Güzel oturttu yanlız. Cuk diye." Chasity'nin söylediklerine gülerken ve bizim aşk kuşlarının atışmalarını izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.

Trenden indiğimizde Sirius Amcam ve Profesör Lupin gelmişti. "Seni özleyeceğim..." Kokusunu derince içime çektim. "Bende..." dudaklarına bir öpücük bırakacağım sırada Sirius şiddetli bir şekilde öksürmeye başladı. Sırıtıp yanağına bir öpücük kondurduktan sonra kulağına fısıldadım. "Bu iş burda bitmez yanlız." Yanakları çok az kızarmıştı. Koluma sert bir yumruk geçirdiğinde bakışlarımı Nora ve Tony'ye çevirdim. Yanlarına bir kız yaklaştı. "Tonneey seni çook özleyeceeeğimm." Ağzını yayarak konuşmasına yüzümü buruşturdum. Nora Tony'nin kolunu tutup. "Sevgilimin seni özleyeceğini zannetmiyorum Wenson. Zahmet olmazsa -ki umarım olur- hızlı hızlı ikiler misin?" Wenson sinirden şişerek uzaklaştı. Tony Nora'ya dönüp sırıtarak "Sen beni mi kıskandın?" dedi. "Kes sesini. O kızı yanında görmeyeceğim duydun mu Anthony Jones?"   "Loud and clear bebeğim, loud and clear."  (Yüksek ve açık demek. İngilizce bir terim gibi. Türkçe anlamlı bişiy bulamadıpım için bunu koydum.) Nora ve Tony vedalaşırken uzaklaştım. Umarım sıkıcı bir yaz olurdu...

Chasity's Pov :

Draco gittikten sonra Sirius bize döndü. "Remmy ve Ben sevgiliyiz." Herkes sevinirken ben birden "NE?!?!?!" diye bağırdım. Kimse bu tepkiyi beklemiyordu anlaşılan. "BEN GÖREMEDİM!!! BUNU BANA NASIL YAPARSINIZ?!?!?" Sirius bana garipçe bakarken sordum. "Kim sordu?" Remus affalladı. "Neyi?"  "Sevgili olup olmayacağınızı tabiki! Öpüştünüz mü? Ayyyy çok tatllııı. Ne zaman evleniyorsunuz?" Nora bir an duraksadı. "Bi dk benim babamdan bahsediyoruz şuan. Moomy diyebilir miyim? Lütfennn Moomy diyeyiiiimmm!" Sirius sırıtıyordu ve Remus kızarıyordu. "Hadi çocuklar eve."

Yine gece düşünmelerimizdeyiz. Neyi mi düşünüyorum? Pettigrew'u, annemi, babamı, siriusun azkabanda geçen yıl- HASSİKTİR! BİLİYORDU. "BİLİYORDU! KAHRETSİN Kİ BİLİYORDU!" Bağırmalarıma Nora ve Harry uyanmıştı. "BİLİYORDU! BİLİYORDU HERŞEYİ BİLİYORDU! KAHRETSİN Kİ BİLİYORDU!" Harry ve Nora bana ne oluyor aq dercesine bakarken odaya Remus ve Sirius girdi. "Neler oluyor?" Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. "Dumbledore'u görmeliyim. Asam nerde? Ah işte. EXPECTO PATRONUM. Konuşacağız. Şimdi." Sesim o kadar soğuk çıkmıştı ki odadakilerin titrediğine yemin edebilirdim. Hızlıca salona indim. Bir süre sonra içeri Dumbledore girdi. Dolu gözlerim ve titreyen sesimle sordum. "Biliyordun değil mi? Herşeyi." Gözlerini kaçırdı. "HAYIR! SANA İNANMIYORUM! YAP ŞU SAÇMA AMA MANTIKLI AÇIKLAMALARINDAN BİRİNİ!  YAPSANA! BİLMİYORDUM DE! YAPMADIM DE! SÖYLE!" Etraftaki eşyaları kırıp bağrıyor çağrıyordum. "NELER OLUYOR DEDİM!" Kafamı Sirius'a çevirdim. "Biliyordu... her şeyi biliyordu. Peterin ölüm yiyen olduğunu, size ihanet edeceğini, sır tutucunun o olduğunu biliyordu. Annemin ölümüne göz yumdun, babamın ölümüne... Sirius senin yüzünden 12 yıl azkabanda kaldı. Sen bıraltın dimi beni yetimhaneye. Herşey o yaşlı bunak kafanda bir planın parçası. Biz senin için askeriz değil mi? Hepimizi o yok olsun diye gözünü kırpmadan öldürebilirsin. ONLARI SEN ÖLDÜRDÜN!"   "Ben öldürmedim."    "ÖLÜMLERİNE GÖZ YUMMAK İLE ÖLDÜRMEK ARASINDA BİR FARK YOK! BİZ SEN ŞAHI ÖLDÜRESİN DİYE FEDA EDEBİLECEĞİN PİYONLAR DEĞİLİZ! HARRY SEN NE İSTERSEN ONU YAŞADI. İNANILMAZSIN! VOLDEMORT'TAN FARKIN YOK!" Remus ile göz göze geldim. "Doğru söylüyor değil mi?" Dumbledore sakince cevapladı. "Üzgünüm..."  "Hayır değilsin. Hala bütün bunların yaşanması gerektiğini düşünüyorsun..." Başka bir şey söylemeden odama çıktım. "Chasity, dur. Onun yanına geçemezsin." Dönüp bakmadım. "Onun yanına geçmeyceğim. Artık senin söylediklerinle hareket etmiyorum. Yüzünü görmek istemiyorum. Ölümünü bile engellemeyeceğim. Umarım yaşattıklarını yaşarsın Dumbledore. Umarım iki çocuğun yıllarca ailesiz kalmasının yüreğindeki burukluğu omzunda taşırsın. Umarım feda ettiğin her can, kıydığın her ruh gelir seni bulur Dumbledore. Umarım..."


758 Kelime. Yazasım yok. İlham yok.

Depresyondayken bölüm yazmamalıyım... Neyse Kütüphanemdeki hikayeleri okuyun çokseller. By.

İkizim | Chasity Lily PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin