Psiqolojim Bozuq

810 68 4
                                    

Ksks dersi için koridorlarda ilerliyordum. Kapıyı açtım. "Kusura bakmayın gecik- Andre?"   "Bayan Potter?" Andre toplantılarda tanıştığım, Fransa'dan gelen bir seherbaz. Hani solumda oturan var ya. O işte. "Bakıyorum bu ders için yanımızda bulunan seherbaz ile tanışıyorsunuz Bayan Potter(!)" Bakışlarımın hedefi Marie olurken tek kaşımı kaldırdım. "Sizi neden ilgilendirdiğini anlamadım ama çok merak ediyorsanız söyleyeyim. Bir kaç toplantıda tanıştık Bay Andre Lecotant ile." 2 kişil boş bir sıraya geçip oturdum. "Ne diyordum? Evet! Bu gün düello yapacağız. Bay Lecotant bize yardımcı olacak. Kim başlamak ister?" Herkes ellerini kaldırırken kafamı sıraya gömdüm. "Bayan Potter?" Al işte. Ayağa kalktım. "Kimle düello edeceğim?"   "Siz karar vermeye ne dersiniz?" Asamı Marie'ye atıp piste çıktım. "Andre? Bana katılmaya ne dersin?" Şaşırmıştı. "Asa?" Omuz silktim. "Gerek yok. Hadi." Uzatmayacağım. Ben yendim. Ehehehe.

Hogwarts'a geleli 3 hafta olmuştu ve ben bakanlıktan hiç bir haber alamıyordum. Bizimkileri ve Grindelwald'u alıp Dumbledore'un odasına girdik. "Hiçbir haber alamıyorum Dumbledore! Ne Clark, ne bir başkası bana bir şey söyleme zahmetine girmiyor! Anlamıyorum! Herşey mükemmel mi? Değil! Daha bize günde beş yüz kere ulaşıp rapor veren insanlar Hogwarts'a gittik diye işlerden çekildiğimizi falan mı sanıyorlar?! Bundan sonra ben her gün bakanlığa gideceğim. Boş derslerde, aralarda falan. Olası bir durumda derslere katılamazsam problem yok zaten. Siz de hafta sonları gelin. Olur mu?" Herkes onayladıktan sonra bakanlığa cisimlendim.

Sinirle koridorda ilerliyor, Podge'dan sonra gelen Elvis Tranwell adındaki bakanın odasına ilerliyordum. Kimsenin beni burda beklemediği açık olacak ki şaşırarak bana bakıyorlardı. Kapıyı açıp içeri girdim. 2-3 seherbaz vardı. "TRANWELL!!"  "Bayan Potter?"   "Beni dinle Tranwell. Eğer bana tek kelime bile etmezsen seni ve büyücülük dünyasını başka bir karanlık büyücüden kurtaramam. Bilmem anlatabildim mi? Her gün. Bak iyi dinle. Her gün rapor istiyorum. Yapılan baskınlar, ele geçirilen bilgiler ve kişiler, baskına giden seherbazlar ve yaralanma durumları, Gölge ve Ölüm Yiyenler ile ilgili her şeyi istiyorum. Her gün burada olacağım ve gerekirse baskınlara katılacağım ama Tranwell, beni zorlama. Koltuğunu da sağlam zannetme. Seni şuracıkta öldürsem arkamdaki 3 seherbaz kıçlarını yırtsalar kanıtlayamazlar. Anlatabilmişimdir umarım. Tekrar görüşmek dileğiyle." Bir pop sesi ile cisimlendim. Hala Dumbledore'un odasında beni bekliyorlardı. "Hallettim. Bana günlük Gölge ve Ölüm Yiyenler ile ilgili detaylandırılımış rapor getirilecek. Sabrina bana yollamadan önce kopyalayıp size gönderir. Dosyayı okumak için Çapulcu Haritası gibi yapmalısınız. Ben uyumalıyım. İyi geceler." Dumbledore'un odasından çıkarken gözlerim kapanacak gibiydi. Nasıl odaya geldim de yatağıma yattım bilmiyorum ama, kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bırakmakta sakınca görmemiştim...

Bahçe'nin ortasında 4'lü önümü kesmişti. Asalarını bana doğrulttular. Kalabalığın arasından asasını çekip ilerleyen iki Slytherin gördüğümde elimi kaldırıp onları durdurdum. "Bir kaç sürtükten çekinmeyeceğim. Geri durun ve karışmayın."    "Emin misin Prenses?" Kafamı salladım. "Ecoutez salopes. (Dinleyin sürtükler.) Canımı sıkıyorsunuz. Asalarınızı çekin, gideyim. Benim dengim olmadığınızı biliyorsunuz zaten, asalarınızı çektiğiniz an ilk hamleyi yaptınız. Ben size burdan St. Mungos'a V.I.P. bilet çıkartabilirim."  Öndeki sarı çiyan gülümsedi. "Tıpkı Sirius Black gibi değil mi?" Koluma sıkıştırdığım kitaplar yere düştü. Gözlerim ve dudaklarımın yeşil olduğunu hissediyordum. Ellerim titrerken yumruk yaptım. Sıktığım yumruklarımdan siyah dumanlar yükseliyordu. Arkadaki iki kızı bir bilek hareketi ile ağaca yapıştırdım. Düşüp bayıldıklarında sarılardan birini duvara yapıştırdım. Sirius'a laf eden sarı çiyanı topraktan çıkan sarmaşıklarla bağladım. Ellerimin arasındaki saçları yavaş yavaş yanıyordu. "BİR DAHA SÖYLESENE!" Ağlamaya başladı. Suratına sert bir yumruk geçirdim. "BİR KİŞİ! TEK BİR KİŞİ DAHA BENİM YARALARIMA BASARSA VÜCUDUNDA SAYAMAYACAĞI KADAR YARAYA SEBEP OLURUM! HER SANİYE DE O YARAYA BASARIM! ANLADINIZ MI???!!" Kitaplarım çantamın içine girdiğinde hışımla yerden alıp ormana ilerledim.

İkizim | Chasity Lily PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin