Payidar ~Mahalle Klasiği

13.bölüm

  Belli bir süre sonra da zaten bizi farketmiş yanımıza gelmişlerdi. Yüzlerindeki tebessümle dünkü konuyu açmayacaklarını anlayınca bir rahatlama düştü içim de.

Dünkü yakınlığımız aklıma gelince utancımdan yerin dibine girebilirdim çünkü.

"Merhaba kızlar nereye ?" Uraz ın sorusuna Nil bilerek ben cevap vereyim diye susup topu bana attığını anladım. Sesli bir şekilde nefesimi dışarı verdim.

"Dün Lale ablayı tebrik edememiştik oraya gidiyoruz."

Benim söylediklerimi başlarıyla onayladılar. Yüzüm de ki gülümsemeyi genişleterek belki de içimdeki Burağa olan özlemden dolayı buruk gülümsemeyle Derin e baktım.

"Kıvırcığım abinle vakit mi geçirmek  istersin yoksa bizimle gelmek mi istersin?"

Yüzündeki silinmeyen gülümsemesiyle başını olumsuz anlam da salladı.

"Belki daha sonra abimle daha fazla vakit geçirmek istiyorum."

Onların farketmedigini var sayarak yutkundum. Yüzümde silik zordaki gülümsemeyle onu onaylamaya çalıştım.

Uraza baktığım da gözleri  yapma diye feryat ediyordu. Ilk önüm de ki Derin e daha sonra yanım da ki Nil e baktığım da onların bir şey anlamadığını farkettim.

Gözlerimle ona bakmaya devam etmek yerine Nil in kolunu tuttum.

"Biz gidelim sizi de tutmayalım görüşürüz akşam."

Derin "görüşürüz" derken Uraz sadece bana bakıyordu.

Nilin kolunu çekerek lale abla gilin apartmanına soktum.

Nil benden önce davranarak zile bastı.

"Geldim."

Serkan'ın  elin de telefon olmayışı şaşırtıcı.

"Hoşgeldiniz."

"Hosbulduk serko ."

Ben cevap verdim ama sadece Serkan'a mesafeli olan Nil cevap dahi vermeden geçti.

Kollarımı Serkan'ın boynuna sardım. Kulağına onu teselli edebilecegim sözleri söyledim.

"Serko yapma yıpratmayın birbirinizi. "

Serkan'ın yıllardır Nil e karşı olan duygularını biliyordum. Bilen tek kişi de bendim gerçi ya.  Ama Nil bir o kadar ondan uzak durmaya çabalıyor. Bana Uraz ı gözüme sokmasındansa kendi gözüne Serkan'ı sokacam o olacak.  Çocuğa da yazık.

Belim de ki kollarını çekip abi şevkatiyle saçlarımı okşadı.

"Sen nasıl oldun kuzum? Kendi derdimden seni unuttum özür dilerim Melis."

"Saçmalama küçük abi. Hem ben iyiyim beni düşünmeyin . Hadi içeri geçelim dün lale ablayı tebrik edemedim."

Seke seke camlarla dolu pencereyle çevrilmiş kocaman salonlarına girdim. Nil le konuşan lale abla benim geldiğini görünce birden ayaklandı. Koşar adım yanına gidip sarıldım.

"Özür dilerim abla. Seni tebrik bile edemedim. Affet beni olur mu?"

Sözlerimle benden ayrılıp omzuma bir tane geçirdi.

"Ne affetmesi salak. Senden önemli mi? Sen benim kardeşimsin. Bir daha bu konu hakkında özür dilersen bir şaplakla kalmazsın ona göre."

"Tamam yeter ki sen bana vurma. Omuzun göçtü. Bu ne kuvvet. Efe abiye acıdım şimdiden."

Yalandan omzumu öfeler gibi yapmam onu gülümsetmiş, sert ruh halinden çıkartmıştı.

"Zevzek seni. "

Seviyordum yahu bunları.

***

Tüm gün neredeyse dedikodu yapmıştık. Lale ablanın annesi ve babası bize gideceklermiş öyle söylemişler. Onun için kolları sıvayıp mutfağa biz girmek zorun da kalmıştık.

Mutfak kapısına kollarını birleştirmiş şekilde yaslanan Serko bizlerle dalga geçiyordu.

"Zehirlenmeyeceğimize eminsiniz değil mi ? Ben daha gencim yaşayacak günlerim var. Ben daha evlenmedim. Çocuklarım olmadı. Kendi elinizle evde kalmayın da."

Soğan doğrayan Nil elindeki bıçakla Serkan'a doğru sinirle döndü. Soğan dogramaktan gözleri dolmuş dolmakla kalmamış ağlama moduna girmiş.
Elin de ki  bıçağı Serkan'a doğru sallayarak konuştu.

"Bana bak seni burda 48 yerinden bıçaklar tüm yaralarına tuz basarım. O zaman evlenmeyi de çocukları da görürsün. "

Woooww. Naptın be Nilaşkım  sen al çocuğu  direk nikah dairesine götür.

Serkan söylediği sözlere o kadar mutlu görünüyor ki  ağızları kulaklarına varacak çocuğun.

"Peki evlenmiyorum çocukta yapmıyorum. Siz de evde kalmıyorsunuz. Ne olur beni bıçaklayıp yaralarıma tuz basma(!)"

Ciddiyetle söylediği sözler o kadar alay içeriyor ki. Kendimi tutamayıp kahkahalarla gülmeye başladım.

"Seni yolarım çocuk bide dalga geçiyor benle ."

Elin de ki bıçakla Serkan' ı kovalamaya başladı. Bu sefer lale abla da bana eşlik etmeye başladı.

Kapının çalmasıyla lale abla benden açmam için rica da bulundu.

Ellerimi kutlayıp kapıyı açmaya gittim.

Sen nereden çıktın lan?

Geleceğinden benim niye haberim yoktu?