15.bölüm

24.5K 820 154
                                    


   Melisten

Kapıyı açtığım da Uraz, Derin ve Efe abi duruyordu.

Bu kadar şaşırmam geleceklerini bilmememden kaynaklanıyordu.

Insan geleceklerini söyler demi? Ama bizimkiler yine yapmış yapacağını ve söylememiş nere de kameralar el sallayim!

"Kapı da dikilip bizi almayacak mısın Melis?"

"Ha? Şey tabi Efe abi  dalmışım kusura bakmayın."

Hepsi tek-tek içeri geçerken en son Uraz girdi içeriye. Yanımdan geçerken ki hayli yakınımdan  geçerken kulağıma fısıldadı.

"Ah ah bu gençlik çok dalıyor uzaklara. Çok  uzaklara dalma bari."

Instagrama yüklediğim fotoğrafa gönderme yapıyordu. Anlamamak için safoz olmak gerekirdi. Ama ben tabi ki de  anlamıştım.

Ben de onun gibi kulağına yaklaşıp fısıldadım.

"Senin ki sanki uzaklara dalmalıydı. Ne kadar uzak?"

Göz kırparak sorduğum soru karşısın da serseri sırıtış oluşmuştu yüzün de.

O da ben de keyiflenmiştik anlaşılan. Dün den sonra ıyi gelmişti.
Önemli bir sır verirmkşçesine daha kısık sesle konuşmaya başladı.

"Sana kaç lazım güzelim?"

Gel bide buna cevap ver. Daha yeni göz kırpmazlar falan Melis noldu? Dilin tutuldu tabi.

Insafsizin oğlu öyle sorulur mu? Ne diyim hemen hemen 2 adim karşında falan  mı  diyim?

Elimle saçımı kaşıdım. Bir şey düşün Melis çalıştır saksıyı.

"Im şey ya içerden çağırıyorlar. Duyuyor musun sen de?"

Hızlı adımlarla onu beklemeden salona girdim. Bula bula bunu mu bulmuştum gerçekten.  Bazen diyorum ki ben mimarlığı nasıl kazandım da dereceyle 3.sınıfa ulaştım. Çok tuhafım cidden.

Ben salonun kapısın da dururken Uraz yanımdan omuzuma değerek içeri geçip  koltuğa kuruldu. Yüzün de memnun gülümsemesi vardı. Gözlerime bakarak gülümsüyordu kendini zor tuttuğu, şuan da kahkahalar atmak istediğine adım kadar eminim. Sinirle yüzüne baktım.

"Kuzum sen şu Nil le Serkan'a baksana. Masayı kurmaya başlayalım. Kürt gibi acıktım vallahi."

Kafamla onaylayıp Serkan'ın odasına ilerledim. Galiba burdaydılar. Kapıya gelince kapı kulpunu indirip kafamı uzattım.

Uuu çok yanlış zaman da gelmişim ya ben. Üzgünüm Serko üzgünüm Nil. Çok çok pardon.

"Aa şey ben çok yanlış zaman da gelmişim. Bölmek istemezdim ama masayı kuracaktık. Nilaşkım lütfeder misiniz acaba?"

Kıkırdayarak konuşmuştum. Çünkü Nil utanınca çok tatlı oluyordu. Nil hemen kendini Serkandan uzaklaştırıp elleriyle yanaklarını kapatıp odadan kaçarcasına çıktı. Bu ne hız çitlembik.

Bakışlarımı Serkan'a çevirdiğim de gözlerini kapatmış sakın olmaya zorluyordu kendini.

"Serko ben çok özür dilerim. Bilsem girmezdim vallaha."

Gözlerini açıp zorlukla bana gülümsedi.

"Boşversene hem senin girmen ıyi oldu. Başkası bizi o halde görse hoş olmazdı. Sıkma canını. "

Söyledikleriyle içim de ki pişmanlığa su serpti adeta.

"Hadi içeri geçelim artık.  Ablam sorguya başlamıştır. Nil i kurtar."

"Gelini görümce sorgusundan kurtaracagima emin olabilirsin pikachu."

Saçlarımı karıştırıp salona gitti. Ben de oyalanmadan mutfağa girip kızlara  yardım etmeye başladım.

Lale abla cidden çok aç olacak ki sadece yemekleri katmaya odaklanmıştı. Neyse ki Nil sorgudan kaçtı. Nil kafasını tabaklardan ayırmadan içeri taşımaya başladı. Utangaç Nil bir ayrı güzel oluyor canım.

Ben de ona yardım ederek salata tabaklarını aldım. Masaya bıraktığım da erkeklerin maç muhabbeti açtığını anladım. Ben de fanatik Fenerbahçeliydim. Aynı Uraz gibi. Fanatık olduğum kadar çokta ıyi futbol oynardım. Bir abi bir erkek kardeşe sahip olduğumu  ve  kızlardan çok erkeklerle çocukluğumu geçirdiğimi sayarsak baya normaldi galiba bu.

Kısa zaman da Mertte geldiğin de maç yapsak çok iyi olurdu. Gerçi abimle oynamayı daha çok severdim ya orası ayrı. Sırf o futbol oynuyor diye bebeklerimle oynamayı reddedip benimle oynasın diye onunla futbol oynamayı öğrenmiştim. Annem bu konuda şikayetçi olsa da bizi öyle görünce içten içe sevindiğini biliyordum. Babam onun gibi değil de sevindiğini açıkça söylüyor belli ediyordu. Babamla  oturup maç izlemem onu mutlu ediyordu.

Kısa zaman da masayı  kurup konuşmaya ortak oldum.

Muslerayı konuşuyorlardı. Gerçekten onun adına üzülmüştüm.

"Iyi kaleci üzüldüm onun adına. Kaval kemiğinin kırılması kötü oldu. Inşallah kariyeri için bir sıkıntı oluşturmaz bir an önce iyileşir."

Masadan beni onaylayan mırıltılar yükseldi.

"Melis seninle konuşalım mı ? Sana söylemem gerek şeyler var."

Uraz 'ın söylediklerine şaşırdım çünkü böyle bir şey beklemiyordum.

Ne konuşacağını  aşırı merak ediyordum.

Merhabaaa!!! Yine ben. Fanatık olmasam da galatasaraylıyım . Doğruyu söylemek gerekirse bir kere bile oturup 90 dakika maçını izlememişimdir. Sırf abim Fenerbahçeli diye galatasaraylıyım diye ortada dolanıyorum. Şştt çaktırmayın 😉😋

Ben de tüm içtenliğimle  Muslera ya  geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bir an önce iyileşmesi dileğiyle . Tüm kalbimiz onunla❤💛

Sizleri çoook seviyorum. Oy vermeden geçmeyin lütfen 💙

Payidar ~Mahalle KlasiğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin