14.bölüm

23.8K 876 62
                                    


Nil'den
 
Elimde bıçak, gözlerim soğandan dolayı sulu sulu Serkan'ın peşinden koşuyorum. Dengelerimle oynuyor bu çocuk.

"Kovalamasana kızım tamam evlenmicem. "

Bak hâlâ evlilik diyor. Ben seni başkasına verimiyim zalimi  oğlu?

Kahkahalarla odasına yöneldi. Tereddüt etsem de arkasından ben de girdim. Bu odaya girmeyeli bir hayli fazla olmuştu. Ama her şey hâlâ  yerli yerin de duruyor.

Oda da ki gezdirdigim gözlerimi çekip Serkan'a baktım. Elleri hava da adeta polisten kaçan suçlu gibi duruyordu.

"Nil hadi o elin de ki bıçağı indir. Daha genç olduğum konusun da ciddiydim."

Kelimeleri sakinlikle söylese de yüzün de halinden memnun gülümsemesi vardı. Hani huzur yüzüne yansımış derler ya hah ondan işte.

Elim de bıçakla üzerine yürüdükçe o da geri geri gitti ta ki duvara vücudu değene kadar. Ağzından sesli bir küfür kaçtı.

Bu sefer gülme sırası bendeydi.

"Noldu beyfendi? Daha yeni halinizden çok memnun gibi duruyordunuz. Yüzün birde dustu. Kiyamam ama ben sana"

Alayla siyledigim sozlere hemen başını iki yana salladı.

"Yoo ben halimden çok memnunum. O elin de ki bıçağı bıraksan daha bir memnun olacam."

Soyledikleriyle elim de tuttuğum  bıçağa  baktım. Ben ne yapıyordum Allah aşkına? Kendimden geçmiş  gibi elim de bıçakla  sevdigim adamı  evin için de  kovaliyordum .Yanlışlıkla ikimizden birine özellikle de ona bir şey olsa düşünmek bile istemiyorum. Böyle bir acıya dayanamazdım ki ben.

Gözümden istemsiz bir damla yaş aktı. Ama yüzümü de kalbimi de yakıp geçti o bir damla.

"Hey! Noldu yanlış  bir şey mi söyledim? Nil güzelim bana bakar mısın?"

Bakışlarımı yüzüne çıkartıp içimden geçenleri söyledim.

"Sana zarar vermek aklımdan bile geçmedi. Yemin ederim ki. Özür dilerim."

Elim de ki bıçağı alıp yatağının üstüne attı. Daha yeni bıçak tutan elleri bu sefer yüzüm de ki yerini aldı. Yüzüm  de yerini alan yeni yaşları bir bir sildi.

"Bana zarar vermeyeceğini biliyorum güzelim. Bunun için ağlama da üzülme de."

Kafamı yine kabullenmek istemeyerek olumsuzca salladım.

"Hayır ikimize de en önemlisi sana bie şey olabilirdi. Çocukça davrandım. Ben öz-"

Elleri bu sefer dudaklarımda yerini aldı. "Şşş. Önemli olan sensin. Hem ikimize de bir şey olmadı. Öyle  bir şeye  de izin vermezdim. Daha yeni bana özür dilemene gerek olmadığını söylemiştim. Hem,"

Yüzün de serseri sırıtışı oluştu.

" çok özür  dilemek istiyorsan başka şekilde de özür dileye bilirsin."

Onun bana olan duygularından da kendi duygularımdan da emindim. Ama bunca yıl içimi kemiren bir şey vardı.

Ya onunla ilişkim olur da , ileri de ayrılırsak bu sefer onun yüzünü görememekten korkuyordum. Ondan yıllarca uzak durmamın da sebebi buydu ya!

"Peki sonra nolacak."

Gözlerimi gözlerinden çekmeden sorduğum soru karşısında oldukça şaşkın duruyordu. Benden bu soruyu beklemediği açıktı.

Beni bekletmeden cevabını da verdi.

"Elini tutar bir daha hiç bırakmam. Bırakamam. Seni her şeyden çok severken böyle bir şey mümkün değil ya zaten."

Elleriyle yüzümü okşarken gözlerimi kapatıp ben de ellerimi onun yüzün de gezdirmeye başladım.

Birden içimden gelen dürtüyle onun dudaklarına kısa ama bir o kadar da özlem içeren öpücük kondurdum. Neden yaptığımı bilmiyorum ama pişman asla değilim. Dudaklarımı dudaklarım da istemesem de ayırdığım da bana şaşkın ördek gibi bakan sevdiğim adamla karşılaştım.

"Sen daha yeni ne yaptın ?"

Utanarak gözlerimi onun dışın da her yerde gezdirdim.

"Ne yapmışım ki?"

Diyerek safa yattım. Elleriyle çenemi tutup ona bakmamı sağladı. Gözlerimi çekmek istesem de izin vermedi.

"Sen beni öptün. Nil Serkan ı öptü. Bunu ne kadar zamandır hayal ettiğimi  tahmin bile edemezsin guzelim."

Tam bana doğru yaklaşıp öpeceği an  da kapı birden açıldı.

Payidar ~Mahalle KlasiğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin