33.bölüm

15.8K 622 43
                                    


"Melis kuzum."

Kapım aniden seslenilerek annem tarafından açıldı. Odaklandığım romandan kafamı kaldırdıktan sonra kitabımı yatağımın kenarına koyup ayaklandım. Bana yer açtığı kollarının arasına usulca girdim. Özlemiştim. Sıkı bir sarılmadan sonra ikimiz de birbirimizden ayrıldık. Saçlarımı okşadı bir süre.

"Ne çok özlemişim küçük kızımı."

Büyümem onun için pek bir şey ifâde etmiyordu gözün de hâlâ küçük kızıydım. Onun bu durumuna gülümseyip saçımda dolaşan elini tuttum.

"Ben de özlemişim annem. Mert nerede  nasıl geçti sıralaması nasıl?"

Besyo seçmelerinden gelmişlerdi. Mertin üstesinden geleceğini biliyordum. O da benim gibi İzmir de okumak istiyordu sırf deneyim olsun diye gitmişlerdi.

"Güzeldi her zaman ki gibi parkuru deldi geçti. Odasına gitti banyo yapacaktı. Ben bir sana bakmak ,görmek istedim. Neler yaptın biz  yokken anlat bakalım."

Anlatmalı mıyım cidden anne? Nerden başlasam. Urazın benim için abilikten çıktığını hatta sevgili olduğumuzdan bahsetsem birden kalbine iner mi acaba? Kadın yeni yoldan geldi dinlensin bir, sonra konuşabilirim bu konuyu.

Safa yatarak konuştum.

"Ne yapim anne evdeydim bizimkilerle zaman geçirdim. Bu arada alçım çıktı kurtuldum."

Alçında  bahsetmem annemde bir kıkırtıya ev sahipliği yaptı.

Gülünce çok tatlı oluyordu. Bir an abim için ona sert çıkışmam aklıma geldi. Yüzüm birden asıldı. Annem sebebini anlamış olacak ki anlımdan öptü.

"Melis düşünme artık benim de suçum vardı. Ama abinin geleceği için yaptığımı biliyorsun onun için en iyisini seçmeye çalıştım. Seni geri plana atmış gibi oldum ama inan ki öyle değil.  Hayatı geleceği kariyeri şuan o kadar mükemmel bir nokta da ki emeğinin karşılığını fazlasıyla asacağına eminim. O gün bana sesini yükselttin ama bu kadarına da katlanabilirim üzme kendini unut artık. Şimdi Burak burada ve hep birlikteyiz. Bu çok güzel birşey."

Annemi kafamı sallayarak onayladım. Haklıydı bencildim. Abimin hayatını elinden almak istemiştim. Ama kendimi ona adapte etmiştim. Her zaman ki gibi bir arada kalalım ayrılmayalım istemiştim hepsi buydu.

Annemle biraz daha vakit geçirdikten sonra akşam yemeği için yardım ettim. Yaptığım salatayı kayık bir sunum tabağına kattıktan sonra Mert elinde telefonumla kapının girişinde belirdi.

"Abla al aç artık şu telefonu sabahtan beri cancağzım diye biri arıyor oyuna odaklanamıyorum."

Susan telefon Mertin elinde yeniden çalmaya başlayınca annem ve Merte şirince gülümseyip hızla telefonumu elinden alıp durumu kurtarmaya çalışmak için onlara açıklama yaptım.

"Şey ya Uraz A-abi önemli birşey oldu galiba bir bakayım ben."

Hızla merdivenlerden koşarak odama çıktım. Yeniden bir kırık olmaması için ne kadar dikkat edebilirsem o kadar dikkat etmeye çabaladım. Ardımdan kapımı kapattığıma emin olduktan sonra nefeslenip telefonu açtım. Açmam la konuşması bir oldu.

"Melis! O siktiğimin telefonu neden açılmıyor sabahtan beri seni arıyorum. Süs diye mi taşıyorsun sen onu yanında? Kafayı mı yedirmeye çalışıyorsun sen bana?"

Çıldırmış gibiydi. Sesini ne kadar kontrol altına almaya çalışsa da fazlaca merak ve ulaşamamasından ötürü sinir vardı.

"Mahalleye girdim şimdi seni gözümle görmek istoyorum Derin evde değil ama sen evden Derine bakmak bahanesiyle çıkacaksın bekliyorum."

Telefon yüzüme kapanırken kalakaldım. Onu tahminimden fazla merak ettirmişim galiba.
Telefonumu elime alıp odadan çıkıp aşağı mutfağa indim.

Annemin bakışları beni buldu. Gözleri imayla yüzüm de gezindi.

"Ne diyormuş Uraz oğlum bu kadar aramış seni?"

Gülmemek için kendimi tuttum. Gülsem gülmekle kalmaz anne biz Urazla sevgiliyiz biliyonmu derdim.

"Şey ya Şey için aramış Derine ulaşamıyormuş dedi sen bir şey yap bak ona dedi."

Aha yine şey buldu beni. Annem olmasa ağzıma ağzıma vurasın geldi.

"Belli ki sana da zor ulaşmış diğerlerine ulaşsaymış,  neysee gitte bir bak Derine ben de merak ettim şimdi."

"Tamam anne bi bakim gelim ben."

Terliklerimi giyip apartmandan çıktım. Çaprazımız da ki mavi renkli 7 katlı apartmana girip Uraz gilin evine merdivenlerden koşarak çıktım. Sanki alıçısı 2 gün önce çıkan ben degilmişim gibi. Dairelerinin önune gelince zile basıp nefesimi verdim dışarıya.

Kapının önünde benim gelmem için saniyeler sayıyormuş ,bekliyormuş gibi hemen açıldı. Kolumdan tuttuğu gibi beni içeriye çekti terliklerimi nasıl çıkarttığını ben bile anlayamadım.

Kolumdan tutup girişte ki duvara yasladı beni. Bugün kolunun Urazdan çektiği nedir. Kolumdan çekerken bile  nazik, dikkatli oluşuna bir kez daha aşık oldum. Yüzünde cidden korku vardı. Ellerimi yüzüne yerleştirdim. Baş parmağımla yanağını okşadım. Onun da elleri saçımı bulmuştu.

"Uraz biraz sakin olmayı deneyebilir misin? Bak karşındayım. Sağlıklı ve hayattayım lütfen daha fazla endişelenme."

Beni kendine çekip kollarının arasına haps etti beni. Kokusunu daha keskin alıyordum şimdi. Huzurla gözlerimi kapatırken Urazın da saçlarımın arasından boynuma ulaşıp nefes aldığını hissettim. Boynuma bir öpücük kondurup anlını anlıma yasladı. Gözlerim kapalı dinledim onu.

"Çok korktum be Melis. Sana birşey oldu sandım. Ağzını aramak için Nili Burakı bile aradım. Başına bir şey geldi sandım. Senden haber alamadığım her dakika kalbime ağrılar girdi. Annem, annem ve babam geldi gözümün önüne. Seni de kaydedebilme ihtimalim öldürdü beni. Bir daha sakın ama sakın o telefon yanından ayrılmayacak. Sesinden varlığından beni uzak tutamazsın."

Gözümü açtığımda Urazin sol gözünden ufak bir su damlası dudaklarına doğru yol çizdi. İki dudağının arasında kalınca onu dudaklarımla hapsettim. Şevkatle öpüp geri çekildim. Onun da gözleri açılmış bana bakıyordu.

Iki elini ellerimle tutup konuştum.

"Uraz ben tahmin bile edemedim böyle olacağını. Senin bu kadar endişeleneceğini bilseydim telefonu yanımdan ayırmazdım. Mutfakta anneme yardım ediyordum telefon içeri de kalmış. Özür dilerim."

Beni kendine çekince uzun uzun sarıldık birbirimize. Ayrılmak istemezcesine. Hayatımın bir an Uraz olmamasını onsuz kalmayı hayal ettim. Bu o kadar poktan bir durumdu ki. Hayattan bağımın koptuğu an olurdu galiba.

Uzun zaman oldu bölüm yazmayalı. Çok ara verdiğimin farkındayım.

İzmir de yaşanan deprem için aşırı üzgünüm🥺 Haberlerin başından kalkamıyorum. Bölüm yazabilecek moralim yoktu fakat yeni bölüm istediğinize dair çok yorum gelmiş. Mizahi unsurlar da bulunamadım. Depresif bir bölüm oldu. Bir tek İzmir'in değil tüm Türkiye'nin başı sağolsun. Ayrıyeten ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Deprem nedeniyle evlerinden olan insanların bir an önce kendilerine ait eve yerleşmelerini tüm kalbimle temenni ediyorum. Umarım ki daha fazla insanımız vefat etmez ve  hayata tutunmayı başarabilirler.

Sosyal medya da insanlıktan çıkmış varlıklar tarafından yapılan yorumlara karşı ayrı sinir ve öfke bedenimi ele geçiriyor. Arkadaşlar İzmir zinanın merkezi değil veya açık giyindikleri için hiç kimse suçlayamaz. Bu özgürlük hiçbir zaman suç kabul edilemez. İnsanlar istedikleri gibi giyinmekte özgürler. Bu zinadan, açık giyinmekten ya da siyasetten olmadı bu deprem doğanın olayı. Bu insanlık dışı yorumların bir çoğu kadınlardan geliyor ve cidden hemcinslerim adına ben utanıyorum.

#geçmişolsunizmir

#geçmişolsuntürkiye

Payidar ~Mahalle KlasiğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin