Bölüm 24

2.9K 470 703
                                    

Geçen bölümde coşan sevgili 34nurirem61 Elfffff_-- EsmasDemir494 sizi gönülden kutluyorum. Muhabbetin dibine vurdunuz. Sizi tebrik ederim. Ve ayrıca. Nuhzade arkadaşım için gelsin bu bölüm. Hadi iyi seyirler.

"Siz kendinizi koruyun Ezgi. Vakti zamanı gelince ben size her türlü bilgiyi söyleyeceğim. Bu işi kim yaptıysa, mahkemede yargılanacak..."

Umut. Her şeyin başlangıcı olan umudum yerle bir olmuştu. Bu işin asal sayıları bulmak kadar kolay olacağını düşünmüştüm aslında. Ama öyle olmadı. Resmen sıçıp suratıma sıvamıştım işi. Bir sinirle kalkıştığını işten bir de nasıl kurtulacağımı düşünüyordum.

Yağmur yağmaya başladığı esnada herkes bir yerlere kaçışmaya başladı. Ben mal gibi ayakta öylece dikiliyordum. Kutay karşıma geçip ellerini kollarıma koydu.

"Kendine gel Ezgi." Söylediği 3 kelime 3 saniyesini bile almadı ama kendime gelmem için yetti.

"Yürüyün okula gidiyoruz," dediğimde herkes birbirine bakmaya başladı. Pes etmemiştim. Gözlerinin içine bakmaya gidiyordum. Ben o kamera kayıtlarında Nuri piçini gördüm. Fikret hocadan emin değildim ama henüz. Başkası da olabilirdi. Bilemiyorum.

"Anamızı ağlatacaklar okulda," dedi Eray, "Boku yedik iyi mi?"

Bizi görmeselerdi bile içeride adımın geçtiği için benden zaten şüpheleneceklerdi. Hatta şüphelenmekle kalmayacaklardı. Adamlar bizim okula girdiğimizi biliyorlardı. Belki de bizi takip ediyorlardı. Sanrılarla çıktığımız yoldan r'ye takıp geri dönmemeye kararlıydım. Madem herkes benim aklıma uyuyordu, şimdiden sonra da uymaya devam edeceklerdi. Okula gidiyorsam okula geleceklerdi. Tek sorun, keşke şu anda yanımda olmasalardı. En azından sadece beni görselerdi, verecekleri cezayı tek başıma çekseydim.

Bölüme bitap bir şekilde yürürken okuldaki herkes bön bön yüzümüze bakıyordu. Su gibi olmuştuk. Her yerimiz ıslanmıştı, üşüyorduk.

"Üşütüp hasta olacaksın Dilara," dedi arkamızdan bir ses. Dönüp baktığımızda yüzümüze sinsice gülen Nuri piçini gördük. Laf sokuyordu bize utanmadan.

"Yağmurda bu kadar ıslanma kızım, çok çabuk hasta oluyorsun." Verecek bir cevabımız olmadığı için yüzüne nefretle bakıp bölüme ilerlemeye devam ettik. Son gülen hangimizdi bilmiyorduk. Arkamızdan sesiyle güldüğünü duyduğumda dişlerini eline vermemek için yumruğumu sıkarken buz gibi elimin üzerinde Kutay'ın elini hissettim.

"Sakin ol ressamlık kızı. Bundan sonra en azından sakin olmaya çalış..." Elimi elinden çekip önlüğümün cebine soktum. Ona da trip atmayı unutmuyorum bu arada. Ona olan kızgınlığım yüzünden acele bir şekilde bu işe kalkıştım. O da cezasını çekecekti.

Öğleden sonraki derse devam ettiğimiz esnada bölümün kapısı tıklatıldı, içeriye bilgisayar bölümünden nöbetçi olan kız girdi.

"Hocam rahatsız ettim kusura bakmayın. Nuri hoca bazı öğrencileri odasına çağırdı." Sıçtığımızın yağlı boya tablosunu çiziyorduk şimdi.

"Kim onlar?" Bizdik. Kim olacak başka?

"Ezgi Türkoğlu, Dilara Yanmaz, Çiğdem Gündoğdu, Gülcan Karalar... Bu öğrenciler hocam."

Tüm sınıf bize bakarken Sadettin hoca çatık kaşlarıyla bize döndü. "Kızlar neler oluyor?" Bir bilseniz neler oluyor.

Ayağa kalkıp kendimden emin adımlarla sınıf kapısına yürümeye başladım. "Bir şey olduğu yok hocam, küçük çaplı bir mevzu vardı da..." Açıklamam için kendimi şu an alkışlamak istiyordum. Bir kat aşağıya indiğimizde Kutay, Murat, Eray ve Tuğrul bölümlerinin önünde bizi bekliyordu.

OKULDA SAPIK VAR (Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin