OKULDA SAPIK VAR (Serisi)

Bölüm 57

İşlerini bitirmiş. Her yeri pasta kreması olmuş bir anne geldi karşınıza. Cihangir'i okula götürüp geldiğim gibi oturup bölüm yazmaya başladım. Tamamladım ve dan diye attım. Ne kadar özledik yazın bakalım. Bende yorumları okuyup mutlu olayım. Nfjdhsjslsb. Neyse bebekler hadi size iyi seyirler. Yorumlarda görüşelim.

"Lan sen doymadın mı bu kıza iftira atmaya Ferhan karısı?" diyerek gürlüyordu resmen Fatih abi.

"Ulan hayat vuruyor zaten kıza. Siz bari yapmayın!" Haklısın Fatih abicim. Hayat vurmakla kalmıyor, altını üstüne çeviriyor. Kuzu çevirme olduk iyi mi?

"Be Fatih oğlum, Ezgi kendisi söyledi bugün," dedi Ferhan teyze çekingenlikle.

"Ne dedi Ferhan teyze, ne dedi?" Ni didin lan ni didin?

Fatih abi hiç çekingen değildi. Hatta sokağa girdiğimiz an kadrajıma girdiler. Fatih abi cama doğru yükseliyordu, onun her yükselişinde Ferhan teyze ve kızı geriye çekiliyordu.

"Ayrılırsa yakarmış bu oğlan onu da. Siz söyleyin Fatih abiye beni kurtarın, dedi valla Ezgi." Kadrajımın yönünü çevirip baktığımda bütün sokağın camlardan, balkonlardan bu ikisine baktığını gördüm.

"Sokağı birbirine kattın Ezgi," dedi Kutay gülerek. "Daha dur Kutay, daha bir şey yapmadım," dediğimde Fatih abinin yanına gelmiştik.

"Al bak Ezgi geldi. Kendisi söylesin," dedi Ferhan teyze, sonra sessizce devam etti. Güya Kutay duymayacak. "Çocuk hapisten kaçmış baksana."

"Ya sabır!" dedi Fatih abi dişlerini sıkarak. Kafasını çevirip ateş eden gözleriyle bize baktığında Ferhan teyzeciğimin kendi çapında delirtme yöntemlerini çok iyi kullandığını anladım.

"Ezgi ne diyor bu kadın?" Eliyle yukarıyı işaret etti.

"Ne diyor ki Fatih abi?" diyerek salağa yattım.

"Kutay hapisten kaçmış. Seni de yakarmış. Bilmem neymiş." Ağzımı oval bir şekilde açıp Ferhan teyzeye döndüğüm sırada Fatma teyze de sokağa inip Fatih abinin oynayan sinirlerini oturtmaya çalıştı. Zira düğünlerdeki arsız çocuklar gibi pistin ortasında oynuyorlardı. Şu anda kulüpte, keyifleri yerinde, arasak da Fatih abinin sinirlerini duymuyordu.

"Ezgi, sabah ne dedin yavrum sen bana? Söyle şu Fatih abine."

"Ne dedim Ferhan teyze?"

"Kız dedin ya..." deyip gözleriyle iki adım arkamda duran Kutay'ı işaret etti, "Hani ayrılırsam falan dedin..." Dişlerini sıkıca kapatıyordu, dudaklarını hareket ettirmemeye özen gösteriyordu. Çünkü Kutay duymasın, yoksa onu da ateşe verir. Nihahahaha.

"Ne zaman dedim Ferhan teyze? İyi misin sen?"

"Kız dedin ya? Feyza da yanımdaydı. Geldin camın önüne." Hayretler içinde kızıyla bakıştılar.

"Tövbelercesine," dedim ellerimi birbirine vurarak, "Ferhan teyze sen iyice bunadın. Bak bir doktora git. Sende kesin alzımer başladı. Feyza abla annene sahip çık azıcık. Paranız yoksa mahalleden toplayıp yardım edelim. Hep dedikodu, hep fiskos."

"Kız ne parası? Ne doktoru? Ne alzımerı? Sen demedin mi bana, Fatih abiyle konuşun da beni kurtarın diye?" Bir de yalan söylüyorsun Ferhan teyze, ne ayıp.

"Aaa bak iyice saçmaladın Ferhan teyze. Kutay'ı hapisten çıkartan biziz zaten. Fatih abi yardım etti sağ olsun, beraber hallettik."

"Duydun mu lan?" diye bağırdı Fatih abi cama. Ferhan teyze 20 cm geriye gitti.

"Oğlum büyüklerine bağırılmaz," diyerek Fatma teyze kaynak yaptı olaya.

"Karışma anne. Lan ben size demedim mi, bu kıza bir kişi daha bir laf söylesin atarım içeri, üç gün çıkartmam diye? Hala neyin lafını yapıyorsunuz? Açın lan kapıyı. Takayım kelepçeleri, 3 gün yatın da, siz rahat biz rahat." Kapıya da dayandı, tam oldu.