Bölüm 50

2.3K 451 461
                                    


Selam gençlik. Bu bölümle ağlayıp meraklarınızı gidereceksiniz çok şükür. Bölüm sonunda bir soru var cevaplarsanız sevinirim. İyi seyirler.

Babana bile güvenmeyeceksin bu hayatta dedikleri zaman insanların saçmaladığını düşünürdüm. Evet tam olarak saçmaladıklarını düşünürdüm. Çünkü ben babama güvenirdim. Annemin, daha doğrusu beni büyüten kadının anlattıklarından sonra evin duvarları bir bir üzerime yıkılmaya başlamıştı. Yıkılmaya devam ediyordu.

"Saçmalıyorsun," dedim ağlayarak.

"Saçmalamıyoruz Ezgi, lütfen şu belgelere bir bak..."

Orta sehpanın üzerinde yığılı duran dosyayı açmak için titreyen ellerimi uzattım. İlk olarak önüme anlaşmalı boşanma davası çıktı. Harfi harfine okudum. Babam boşanmak istediğini ayan beyan isterken Yeşim, gerçekleri tek tek yazmıştı. Babamın bugüne kadar ona saygı göstermediğini, aldatıp başka kadından çocuk yaptığını, hatta benim DNA raporumu gösteren kağıtları okuyup kenara koydum. Diğer dosyayı elime alacağım zaman kapı açıldı. Ben bakışlarımı bile kaldıramazken kızlar ve elektrik erkekleri geldiler salona.

"Siz kimsiniz?" diye sordu Dilara. Yeşim açıkladı. Hepsi benim gibi yere oturup elimden bıraktığım dosyaya bakarlarken ben diğerine bakıyordum. Babamın üzerine bir sürü ev, bir sürü arsa, tarla, araba vardı. Hepsi değerleri yüksek gayrimenkullerdi. Babam bize hep parasının olmadığını söylerdi. Sürekli kemeri sıkmamızdan bahsederdi. İnanamıyordum. Önümdeki tapulara baktıkça inanamıyordum. Ben babam iyileşsin diye para kazanmaya çalıştım, babamın öğrenmesini istemedim. Öğrendiği zaman ağlamıştı. Bu kadar malı mülkü varken benim çalışmama göz yummuştu. Nasıl olurdu da bir baba kızına bu durumda gerçekleri söylemezdi? Her şeyi şimdi anlıyordum. Yeşim bu evi terk etmeden hemen önce bu belgeleri bulmuş, avukatıyla görüşmüş.

Babam hak talep etmesini istememiş. Çünkü malı mülkü azalacaktı. Resmen aynı şeyi benim içinde düşünmüştü. Gerçekle yalanı ayırt edemeyecek bir haldeydim. Ben babam için onca üzülüp çalışırken, sıkıntıya girerken babam gayrimenkul zengini çıktı. Bunu bana nasıl yaptın baba? Bu duruma nasıl göz yumdun? Onca ağlaman yalan mıydı? Bu kadar mı değerliydim gözünde? Ben senin için çalışırken tacize uğradım be adam. Mahvoldum. Berbat bir hale geldim. İçin rahat mı? Ben çalışırken için rahat mıydı? Vurdumduymazdın ama bu kadarını da beklemezdim senden. Alacağın olsun.

"Biz kalkalım artık," dedi Yeşim'in kocası, "Ezgi, eğer bir ihtiyacın olursa her zaman yardımcı olmaya çalışırız. İstersen bizimle bile yaşayabilirsin. Bu malların hepsi senin üzerine geçecek artık, Yeşim hala bir şey istemiyor. Ben evrakları hazırlayınca gelirim, işlemleri hallederiz. Ama şimdi zamanı değil..."

Başımı kaldırıp yanaklarımı sildiğimde, "İstersen yanında kalabilirim Ezgi?" dedi Yeşim. Anne mi desem, ne desem bilemiyorum. Beni büyüttü, bana baktı. Ama acısı da bir o kadar ağırdı.

Ayağa kalkıp kapıyı gösterdim. "İşlemleri halledince gelirsiniz, teşekkür ederim..." İkisi de arkalarını dönüp gittikten sonra kızlar ve diğerleri şaşkınlıkla tapulara bakıyorlardı.

"Yuh amk," dedi Tuğrul sessizce, "Ben ömür boyu çalışsam bu kadar mal edinemem."

Gülcan da sessizce ona çıkıştı. "Sen kazandığını yemeğe yatırırsın zaten geri zekalı."

Murat herkesi sustururken belgeleri ortadan topladı. "Yenge iyi misin?"

"Sadece," dedim sessizce, "gerçekten yalnız kalmak istiyorum..." Babamın odasından mektubu alarak odama girdim. Yavaş yavaş kapıya yürürken montumu giyiyordum. Mezarlığa gidecektim. Bana yazdığı mektubu onun yanında okuyacaktım.

OKULDA SAPIK VAR (Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin