"Sana verdiğim süreyi aşmadan geldiğin için teşekkür ederim Iseul. Kliniğe hoşgeldin."
Gülümsedim.
"Bir daha sorun çıkmayacak Bay Lee."
Başıyla onayladığında hafifçe eğilerek selam verdim ve odadan çıktım.
Sahilde geçirdiğimiz günün ardından bir hafta geçmişti.
O gün bana dediği şeyin ardından gülümsemiş ve 'gidelim mi?' diye sormuştum. Çünkü ne diyebilirdim? Sorduğum sorunun ardından onaylamıştı ve birlikte eve gitmiştik.
Gece asla uyumamış başımda öylece dikilmişti. Diğer günler Jaemin evdeydi, bu yüzden Yoongi bizimle kalmamıştı ancak evine sadece uyumak için gitmişti. Bu süreçte Jungwoo ve Sunyeon sürekli beni ziyarete gelmişti. Araları iyi görünüyordu ve bu oldukça hoşuma gidiyordu.
Jaehewa işlerinden dolayı pek gelemesede sürekli aramış, nasıl olduğumu kontrol etmişti.
Bir haftanın sonunda tam anlamıyla iyileşmiş ve işime dönmüştüm.
Profesörün odasından çıktığımda ilk iş olarak Yoongi'nin raporlarını düzenlemiş ve iyileşmiş hasta olarak kayıtlara geçirmiştim.
Şimdi ise Jaemin'in gelmesini bekliyordum.
Yoongi ile birlikte bana çarpıp kaçan kişiyi bulmakta inat etmişlerdi. Bugün kim olduğu bulunmuştu ve Jaemin bana söyleyecekti.
Yoongi 'bana söyleme, katil olmak istemiyorum' dediği için ona söylemeyecekti.
Onun ve benim şu an için bildiğimiz tek şey bir kadın sürücü olduğuydu.
Adımın seslenmesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Kafamı kaldırdığımda bana bakan Jaemin'i gördüğümde gülümsedim.
O da gülüşüme karşılık vererek oturdu.
"Tıkladım ama duymadın."
Elimi önemli değil anlamında salladım ve konuya girdim.
"Kim olduğunu bulunca rahata erdin mi bari?"
Başıyla onayladı ve derin bir nefes aldı.
"Ee kimmiş? Bari bende bileyim."
Elindeki kağıtları önüme koyarken konuştu.
"Adı Im Leehe. 5 aylık hamileymiş ve korkup kaçmış...."
Bir zaman sonra söylediklerini duymamaya başlamıştım.
Im Leehe diyordu. Yoongi'nin eski sevgilisi. Yani Doyoung'un sevgilisi.
Bu nasıl bir tesadüftü böyle?
"Beni dinlemiyor musun sen?"
Hızla ayağa kalktım ve önümdeki kağıtları çantama koyarak odanın çıkışına yürüdüm. Çıkmadan önce Jaemin'in yanağını öptüm ve eve geçmesini söyledim.
Yoongi'ye gidiyordum. Bana çarpıp kaçan kadın onun eski sevgilisiydi. Ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Belki de hiçbir şey yapmayacaktık. Yardımı olmadan hareket edemezdim.
Evinin önüne geldiğimde arabadan indim ve gidip zile bastım.
Kapıyı Jungwoo açtığında ona selam verme fırsatı bile bulmadan konuştum.
"Yoongi evde mi?"
Bana tuhaf tuhaf bakarak kafasını aşağı yukarı salladı.
"Neden ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Captive • Min Yoongi ✓
FanfictionBence okumayın. ... !! Bu kitap tamamen kurgu olup gerçek hayatta yaşanmaması gereken olaylar içermektedir. Stockholm sendromu iyi bir şey değildir ve hiç olmayacaktır. İçinde psikopatlık duygusu yatan bir insan aşık olup düzelemez. Aksine aşk sand...