Bölüm 1

13.1K 912 437
                                    

Fatma Gül 🌹

"Selam günlük ben Aden ah! ya da merhaba mı demeliyim günlüğe nasıl başlanır bilmiyorum. 19 yaşında bir genç kızım günlük tutmak çocukça gelebilir ama psikologumun önerdiği bir şeydi biraz da mecburi olarak başlıyorum bu günlüğe öncelikle kendimden biraz bahsedeyim. Aslında her insan beni farklı yorumlar mesela babam ve annem psikolojik sorunları olan kendini odasına kitaplarına adamış ergen bir kız olarak bilir. Okuldakiler hiç arkadaşı olmayan okuldaki ezik kız. Serhat ise benim bir kelebek olduğumu düşünüyor nedenini hala bana açıklamadı biraz gıcık biri bir o kadar da iyi Serdar benim tek arkadaşım ama okuldan değil okuldaki insanlarla arkadaş olmak pek bana göre değil hepsi Zengin züppenin teki bizde zengin olabiliriz ama ben onlar gibi degilim. Serhatla bir kitapçıda tanıştık beklediğiniz gibi birbirimize çarpıp kitaplar havada uçuşmadı. Ben rafta iki kitap arasında kalırken yanımdan geçiyordu ve ona sormak için önünde durdum. 1.80 boyu vardı kaslı biri değil zayıf da degill ama sıcak kanlı bir görünüşü vardı. Tatlı yuvarlak yüzünde tatlı bir gözlük takmıştı gözlüğü de yüzü gibi yuvarlaktı. Gözleri gözlerime değdiği zaman insanın içini sıcaklık kaplıyordu. İki kitap hakkında yaptığı yorum beni etkilemişti bir erkekten böyle şeyler ilk defa duymuştum. Ve neredeyse 2 yıldır arkadaşız. Bana karşı bazı olumlu duyguları var bunun farkına varabiliyorum ama onca yorgunluğun acının içinde bir de aşk beni daha çok yorardı. Aşk kitaplarda yada filimlerdeki gibi değil bunun farkındayım bu yüzden uzak duruyorum. Onca acının yanına bir de aşk acısını kaldıramazdım. Onca acı dediğime bakmayın benim en büyük acım babamdı bir tek o beni yaraladı zaten o yara tüm yaraların üstüne tuz basardı. Bir kızı ancak babası yıkar ve babası toparlardı. Ama benim babam sadece yıktı toplamak bir yana bir tekme de o vurdu. Ne mi yaptı? Önce annemi bir kadınla aldattı ve kadın EVLİ!! Sadece bu kadar degill bunları öğrendim diye önce beni güzelce dövdü sonra ise anneme bir ton yalan söyledi bu kızın kafayı yemiş, halisülasyon görüyor, psikolojisi bozuk  bu tarz bir ton laf. Bunca şeyler benim canımı yaktı evet ama annemin bana inanmaması kadar yakmadı canımı. Annemin özenle ilmek ilmek işlediği o kanatlarımın birini babam elleri ile kırdı annem ise sözleri ile kırdı kanadımı. Ne uçacak kanat ne de derman bıraktılar. 16 yaşımda psikologa götürdüler aptal ilaçlar aptal doktorlar acıyarak bakan insanlar hiçbiri hafızamda silinmiyordu her gün bir alarm gibi aynı anda vuruyordu beynime bağırıyordu her bir ses 'acınacak insansın' 'annen bile sana inanmadı' diye ben beni bu hale getiren ailem mışıl mışıl uyurken ben bu sesler yüzünden yorganın altında ağlıyordum. Zamanla topladım kendimi eski Aden yoktu artık. İnsanlara karşı daha soğuk mesafeli biri vardı tüm insanlara sınır çizmiş ve duvar örmüştüm acısını kimseye anlatmaz kendim yaşardım acı içimde kaldığı sürece daha da hissizleştim..."
"18.07.2018"

Günlüğümün altına tarihi yazıp devamını yarın getirmek üzere yanımdaki komidinin üstüne koydum ve yanındaki gece lambasını kapattım. Yazmak iyi gelmişti en azından benimle bu sırrı paylaşan biri vardı içimde kaldıkça patlamaya çalışan bir volkan gibiydim. Geçmiyordu dinmiyordu aklımın bir yerinde intikam diye bağırıyordu bir yeri ise ne yapabilirsin ki aptal diyordu.

Cidden aptal gibiydim birşeyler yapmak istiyor aynı zamanda yapmak istemiyordum.  Gittikçe bozulan psikolojim beni berbat hissettiriyordu. Derin bir nefes çektim içime ciğerlerime kadar uzanan havanın içimde oluşturduğu his beni rahatlaması gerekir iken olmuyordu bir türlü rahatlıyamıyordum ve aglayamıyordum. Ne kadar olmuştu aglamayalı 1 sene? Belki daha fazla yada az en son kendimi öldürmeyi düşünürken sabah kadar ağlamıştım ama onu bile yapamayacak kadar güçsüz bir kızdım. Ve ondan sonra ağlamayı yasakladım kendime ne fiziksel acı ne ruhsal hiç bir şekilde ağlamak yoktu ağladıkça daha güçsüz görünücektim insanların beni böyle görmesini istemem.
Yorganın altına iyice girdim gözlerim ağır ağır kapandı yeni bir kabusa kollarına açan bedenim buna alışmış gibi kendini derinlere çekti.

TİLKİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin