"Gençler bavullarınız geldi!" Menejerin kulübenin önünde bağırmasıyla birlikte üyeler kulübeden çıkmışlardı.
Herkes kendi bavuluna elini atmışken menajer onları durdurmuş ve konuşmuştu. Bu sırada ise kameramanlar kameralarını açmış ve kayda başlamışlardı.
"İçeriyi gezdiniz sanırım. Tabi kapısı kapalı olan üç oda hariç."
Hepsi bir ağızdan "evet" demişti.
"Farkettiğiniz üzere içerde üç tane oda var. Birinde iki tane ranza diğer ikisinde de iki tane yatak var, yani bazıları dört kişi kalacakken bazıları da iki iki kalacak. Odalarınıza karar vermek için bir oyun oynayacaksınız." Bu söyledikleri üyelerin dikkatini çekmişti ki menajerlerini dikkatle dinliyorlardı.
Sejin, asistanına bir işaret çaktığında asistanı ona oyunun ana malzemesi olan kutuyu vermişti.
"Bu elimde gördüğünüz kutunun içerisinde 1'den 8'e kadar rakamların yazdığı kağıtlar var. Şimdi hepiniz sırayla içinden bir tane seçeceksiniz. Daha sonra çıkan rakamlar sizin seçme sıranızı verecek. Bu seçme sıranız tabi ki de odanızı seçmeniz için. Aynı odayı fazla kişi seçerse o odadaki kişileri kendi aralarında yarıştıracaz kazanan ise ya kalacak yada istediği odayı seçecek, duruma göre bakacaz."
Üyeler başlarını sallayarak menajerlerini anladığını belirttiğinde menajer gülümseyip "peki o zaman, Karen'la başlayalım." demiş ve kutuyu ona uzatmıştı.
Karen, heyecanla elini kutunun içine atmış ve elini kutunun içerisinde sallayarak bir tanesini seçmişti.
"Kimse seçtiği kağıdı açmasın." Menajer şimdiden üyeleri uyarıp bu sefer de kutuyu jimin'e uzattığında herkes onu onaylamış ve teker teker kağıtlarını seçmişlerdi.
"Tamaaam, şimdi üçten geriye doğru sayacaz ve siz aynı anda kağıtlarınızı bize doğru açacaksınız." Diyip geri kameraların arkasına geçtiğinde hepsi tekrardan onu onaylamış ve üçten geriye sayıldığında kağıtlarının ön yüzü kameralara bakacak şekilde açmaya başlamışlardı.
Jimin elindeki kağıdı bir türlü açamayınca "bir saniye, bir saniye!" diye bağırmış ve ellerini şekilden şekle sokmuştu. Kameramanlar onun bu haline kahkaha atmış ve herkesin bunu görmesi için minik ellerine zoom yapmışlardı. Bu sırada üyeler de jimine gülmüş ve karınlarını tutarak sağa sola atılmışlardı. Ama asıl komik olan jimin'in gülerken önüne göremediği için kocaman açtığı gözleriyle açmaya çalıştığı kağıda odaklanmasıydı.
En sonunda elindeki kağıdı açabildiğinde "açtım!" diye bağırmış ve hemen yanında onun tepkisine gülen hoseok'u dirseğiyle dürtüp söylediğini tekrarlamıştı.
Menajer gülmesini durdurmaya çalışarak "peki, o zaman kağıtlarınızı kendinize çevirebilirsiniz." demesiyle hepsi hızlıca kağıtları kendilerine çevirmişti.
"Olamaaaaaaz!" (An deeeğğ!)
Jungkook 8 rakamını görünce boğazı yırtılırcasına bağırıp yumruk yaptığı ellerini havaya doğru savurduğunda jimin ile Karen onun bu haline gülmüş ve kağıtlarında yazan rakamları yukarı kaldırmışlardı. Karenınkinde 2 yazarken Jimininkinde de 1 yazıyordu.Yoongi buruşturduğu yüzüyle kağıdında yazan 7 rakamına bakarken Hoseok, Namjoon ve Jin normal bir şekilde önlerine dönmüş diğerlerinin tepkilerine gülmüşlerdi.
Jimin elindeki kağıdı kameramanlara yaklaştırıp kameralara doğru sinsi bakışlarını gönderirken konuşmuştu.
"O zaman ilk ben giriyorum içeri değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7-star Hotel
FanfictionBu bir 8.üye kitabıdır. Gruba neredeyse başından katılmış bir kız üyeyi konu almaktadır. ... -Tanrı aşkına, söylesene ben neyim bu hikayede?! Kimim ben?! -Maybe...My baby? Genç kızı susturabilen tek şeydi bu cümle. Çünkü genç oğlanın ağzından çıkan...