☆41☆

163 14 9
                                    


Kısa bir kucaklaşmadan sonra herkes arabaya doluşmuş yemek yemeye gidiyorlardı.

Heyecanlı olmalarının sebebi de kesinlikle Karen'ın hesabı ödeyecek olması değildi.

"Bir şey söyleyecem. Bu hiç mantıklı değil. Hoseok, Karen'ı nasıl ikna ettin?"

Namjoon'un sorduğu soruyla birlikte Hoseok ecel terlerini dökerken bir şeyler uydurmaya çalıştı.

"S-sadece taburcu olmasının şerefine bizi yemeğe çıkarap çıkarmayacağını sordum. O da kabul etti."

Ucuz kurtulmuştu. Çaktırmadan derin bir nefes vererek camdan dışarısına baktı.

Karen ise dönen muhabbetle ilgilenmeden aynı Hoseok gibi dışarıyı izliyordu.

Jungkook öne atıldı.

"Hyung, böyle bir şeyi Karen noonanın bu kadar çabuk kabul edeceğini sanmıyorum."

Hoseok dişlerini sıkıp cıvıldadı "Jungkookie~(!) Ben ne zaman yalan söyledim?"

"1 dakika 46 saniye önce." Yoongi onlara bakmaksızın konuştuğunda Hoseok şaşkınlıkla hyunguna bakıp bir de gülen Karen'a baktı.

Diğerleri de aynı onun gibi şaşırmıştı ama tabi ki de onun kadar değildi. Aniden neye uğradığını şaşırmıştı malum.

Üzerindeki şaşkınlığı atamasa da aklını toparlayıp kendini savunmaya başladığında ilk hedefi Karen'dı.

"Karen sen neden gülüyorsun?! Bana destek çıkman gereken kısımdayız şuan!" Son cümlesinde sesini kısarak konuştuğunda Karen son bir kez daha gülmüş sonra kendini toparlamaya çalışarak boğazını temizleyip ona destek vermişti.

Aksi takdirde hemen çaprazında oturan Yoongi aralarındaki şeyi anlayacak gibi duruyordu.

"Hoseok haklı. Bana sizi yemeğe götürebilip götüremeyeceğimi sordu, ben de kabul ettim."

Hoseok minnettar bir şekilde gülümseyerek Karen'a bakıp geri diğer üyelere döndü.

"Duydunuz işte daha fazla uzatmayın."

Yoongi ikna olmamış gibi kafasını iki yana sallayıp geri yaslandı.

Seokjin ise sadece gülücüklerle olaya dahil oluyor başka bir çıt çıkarmıyordu.

Oldukça heyecanlı olsa gerekti. Evden açı açına çıkmış bu anın hayalini kurmuştu. Hayallerini süsleyen yemekleri aklından def etmeye çalışmak zor olduğundan hiç böyle bir uğraşa girmemiş üstüne üstlük yemeği bedavaya getirmişti. Evet, iddia mevzusunu başlatan tam olarak kendisiydi. Sinsi bir yamyam olarak hayatından gayet memnundu.

Namjoon grubun bu haline alıştığından arada onlara katılsa da telefonuyla ilgileniyor, Jimin ile Jungkook ise aynı kulaklıktan müzik dinliyordu.

Başka bir taraftan ise herkesten bağımsız biri vardı aracın içinde.

Taehyung ona dönmeyen bakışlardan yararlanarak kendi bakışlarını Karen'ın üzerinden ayırmıyor, yüzünde yer edinen buruk gülümsemesi ve gözlerinde bariz görünen endişesiyle oldukça dalgın davranıyordu.

Bunu fark eden tek bir kişi varsa o da Si Hyuk'tu. Önde oturmuş dikiz aynasından onlara bakarken görüş açısındaki Taehyung'u çok net görebiliyordu.

Si Hyuk'un da içi sıkkındı. Bu kadar şeyi bir kenara bıraksak ta başka bir yandan bu ikili için endişeleniyordu. Ne zaman barışacaklarını ve aralarının düzeceğini bilmese de Karen'ın daha fazla üzülmesini istemiyordu.

7-star HotelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin