Yazı tipini "SERİF" yapmanız önerilir. Aksi takdirde italik yazıları ayırt edemez ve kitabı karışık bulursunuz. Bu sadece bir öneridir, daha iyi bir deneyim için yazı tipini lütfen "SERİF" olarak ayarlayınız. Keyifli okumalar..."İyi misin?"
Karen, başını sallayarak Yoongi'ye gülümseyip ağzını kuruladı. Yedikleri yemekten sonra biraz midesi bozulmuş, koşarak lavoboya gidip kusmuştu. Yoongi de onu yalnız bırakmayıp peşinden gelmişti.
"Yüzün çok solgun görünüyor. Eğer istersen seni eve bırakabilirim."
Yoongi'nin endişeli sesine nazaran Karen ona iyiyim dermişçesine gülümseyip onu reddetmiş, Yoongi ısrarla onun gözlerine bakınca omuzlarını düşürüp onu onaylamıştı. Çünkü kendini gerçekten de iyi hissetmiyordu.
Mide bulantısını geçtim kendi vücudunu bile taşıyamaz olmuştu. Sebebini bilmese de "hasta olacam galiba" deyip Yoonginin uzattığı koluna girmişti.
Lavabonun önünden pratik odasına doğru yürümeye başladıklarında -ki diğerleri de onun için oldukça endişelenmişti- Karen yorgunlukla kafasını koluna girdiği Yoongi'nin omuzuna koymuş, Yoongi'nin sırtını okşamasına izin vermişti.
Yoongi, Karen azıcık ta olsun rahatlasın diye onun sırtını okşamış -ovalamış- derin bir iç çekmişti. Bugün başlarına gelmeyen kalmamıştı çünki.
Pratik odasına vardıklarında bu sefer kapıyı tıklatmayarak içeri girmiş diğerlerinin endişeli ifadelerine karşın "Bir şey yok" dermişçesine gülümsemişlerdi.
Üyelerin içi rahat ederken Jimin, oturduğu yerden kalkmış Karen'ın yanına gelip bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sormuştu.
Karen buna karşın en içten tebessümünü ona sunmuş başını iki yana sallarken "Yine de bu inceliğin için teşekkür ederim." demişti.
Jimin'in içi hiç rahat etmese de o da ona gülümseyerek karşılık vermiş daha sonrasında ise diğerlerinin yanına geri oturup önlerindeki yemek paketlerini toplamıştı.
Yoongi diğerlerine bakıp Karen'ı da kendiyle birlikte yürüterek ikisinin de eşyalarını toplamış daha sonrasında onları izleyen diğerlerine dönerek Karen'ı eve bırakıp geri geleceğini söylemişti.
Bu sırada diğerleri onu onaylamış, Jin oturduğu yerden kalkarak köşedeki çantasından kendi hırkasını çıkarıp yanlarına gelmişti. Daha sonrasında "Böyle çıkma dışarı, al giy bunu." diyerek kendi hırkasını Yoongi'nin de yardımıyla Karen'a giydirmiş Karen'dan yorgun bir gülümseme alarak - ki teşekkür etmeye bile gücü kalmamış sadece yorgunca gülümseyerek karşılık verebilmişti- saçlarını karştırıp geri yerine dönmüştü.
Bu sırada parmakları arasındaki saçlara bakıp elini havada sallamış saçların tek tek yere düşmesini sağlamıştı. Alt üstü kızın saçlarını karıştırmıştı ki sanki yolmuş gibi saçlarının parmaklarına dolanmasına hayretle bakmış ama umarsamayarak yerdeki saçları toplayıp odanın içinde herhangi bir çöp olmadığından dışarı çıkınca atmak için cebine koymuştu.
Neden böyle bir şey yaptığını soracak olursanız da en önemli kurallardan biri pratik odasını temiz tutmaktı.
Yoongi Karen'ın da yerine diğerlerine veda ederken daha çok 'görüşürüz' diyip kapıya doğru ilerlerken Taehyung başından beri belli etmemeye çalıştığı endişesini tutamayarak onlara "dikkatli gidin" demiş Karen'ın ne düşüneceğini umursamadan "eczaneye uğramayı da unutmayın, nasıl olsa yolunuzun üstü" diyerek önlerindeki çöp poşetini alıp onların hemen ardından pratik odasından çıkarak koridordaki çöp kutusuna ilerlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7-star Hotel
FanfictionBu bir 8.üye kitabıdır. Gruba neredeyse başından katılmış bir kız üyeyi konu almaktadır. ... -Tanrı aşkına, söylesene ben neyim bu hikayede?! Kimim ben?! -Maybe...My baby? Genç kızı susturabilen tek şeydi bu cümle. Çünkü genç oğlanın ağzından çıkan...