"Karen hastanede miydi?"
Hoseok'un sorduğu sorusuyla birlikte diğer beşli kendi içilerinden geçeni sorduğu için ona minnettardı çünkü kimse şaşkınlıktan konuşamıyordu.
Taehyung bakışlarını Si Hyuk'tan çekmezken Si Hyuk ona döndü.
Taehyung'un yüzüne bakıp içinden ne geçirdiğini anlamaya çalıştı. O bunu nerden biliyordu?
Si Hyuk dışardan belli etmemeye çalıştığı şaşkınlıkla sordu.
"Sen bunu nerden biliyorsun?"
Ya da sormadı.
Hiçbir şey belli etmeyerek ona istediği cevabı verdi. Diğerlerinin de bir şey sormasını engellemek ve uzatmamaları için.
"Evet, hala hastanede. Ama yarın taburcu oluyor. Önemli bir şey değildi zaten midesini üşütmüştü değerleri de düşünce bir iki gün hastanede kalması gerekti. Soracak başka bir sorunuz yoksa hoşçakalın çocuklar, oyalanmadan yurda geçin."
Konuşması biter bitmez kendini dışarı attı Si Hyuk. Her ne kadar "soracak başka sorunuz yoksa" dese de sadece lafın gelişi demiş kimseye fırsat vermeden orayı terk etmişti.
Şimdi ise kendi odasına çıkıyor başını ovuşturuyordu. Taehyung onun oldukça kafasını karıştırmıştı.
Pratik odasında ise işler biraz daha karışıktı.
Herkes Taehyung'a bakıyor bir açıklama bekliyordu ama Taehyung ağzını açıp tek bir kelime dahi etmiyordu.
Yoongi hayal kırıklığıyla Taehyung'a bakıp köşedeki çantasını alarak konuştu.
"İki gündür bize söylemeyi düşünmüyordun değil mi? Sana adam gibi soru sorduk bilmiyorum dedin ama meğersem bilmeyen bizlermişiz. Yalan söylediğini bilemeyen bizler."
Sonra da Taehyung'un karşısına geçip sert bir şekilde gözlerine bakarak sarfetti diğer sözlerini.
"Aptalız ya biz, bizi aptal gibi kendi düşüncelerimizde boğulmamıza izin verdiğin için teşekkür ederiz."
Taehyung başına başka bir tarafa çevirerek dişlerini birbirine bastırdı.
Jimin ne kadar şakın olsa da 'olaya el almalıyım' düşüncesiyle Yoongi'ye seslendiğinde "Hyung." Yoongi bu sefer sinirle konuştu aynı zamanda ağzından kaçırdıklarının farkında değildi.
"Ya hiç mi düşünmedin, sırf bu yüzden birinin kendini suçlayıp suçlamadığını! Kendimi ne kadar suçlu hissettim biliyor musun?! İki gündür uyuyamıyorum ya ben! Benim yüzümden artık şirkete gelmiyor sandım! Hadi her şeyi geçtim biz bir grubuz, bunu önemli olmasa bile bizimle paylaşmalıydın. Ne oldu şimdi? Hayır yani ne değişti?"
Biraz duraksayıp nefes nefese ona baktı. Diğerleri ağzını açmayı düşünmüyordu, herkes sus pustu. Öğrendikleri gerçekler bir yana Yoongi'yi daha fazla sinirlendirmek ve olaya karışmak istemiyorlardı. Bir yandan da Yoongi haklıydı.
"Ne halin varsa gör!" diyerek sessizliği bir kez daha kendisi bozup pratik odasını terk ederek ardından kapıyı çarptı. Şimdi ise üzerindeki sinirle soyunma odasına gidiyordu. Üstünü bir an önce değişip onlardan önce şirketten çıkarak gitmesi gereken bir yer vardı.
Yoongi'nin pratik odasını terk etmesiyle birlikte geriye kalanlar ne yapacağını bilemez halde ayakta öylece etraflarına bakıyorlardı.
Tabi ilk hedefleri yine Taehyung olmuştu. Yoongi'nin bıraktığı gibi duran Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7-star Hotel
FanfictionBu bir 8.üye kitabıdır. Gruba neredeyse başından katılmış bir kız üyeyi konu almaktadır. ... -Tanrı aşkına, söylesene ben neyim bu hikayede?! Kimim ben?! -Maybe...My baby? Genç kızı susturabilen tek şeydi bu cümle. Çünkü genç oğlanın ağzından çıkan...