☆4☆

425 17 2
                                    


"İyiyim anne. Alt üstü bayıldım, doktor bir şeyi yok dedi zaten, neden bu kadar evhamlısın? Hem arkamdaki yastık rahat, artık şu elindeki yastıkları bırakır mısın?" diyerek annemin elindeki yastıkları alıp hemen yanıma koydum.

Restorantta bayıldıktan sonra kaldırıldığım hastaneden daha yeni gelmiş ve yatağımda uzanmıştım. Ama annem bir türlü beni rahat bırakmıyor ve üzerime düşüyordu.

Doktor hiçbir şeyim olmadığını ve sadece kan değerlerim düştüğünden dolayı bayıldığımı söylemişti ama annem buna tezat benimle aşırı ilgileniyordu.

Kapımın çalınmasıyla birlikte annem kapıya bakmaya gitti. Geri geldiğindeyse arkasında babam ve Si Hyuk amcayı getirmişti.

Babam yanıma gelip saçlarımdan öperek yanıma oturmuştu. Ben de gülümsemiştim. Daha sonrasında Si Hyuk amca, bilmem kaçıncı geçmiş olsununu dilemişti.

"Karen'la biraz yalnız konuşabilir miyiz babası?" Sorduğu soruyla birlikte bakışlarımı Si Hyuk amcaya çevirip babama baktım. Şaşırmıştım, benimle ne konuşacaktı ki?

Babam ilk önce ona bakmış daha sonra da bana bakıp gülümseyerek onu onaylamıştı.

Annemse dudaklarını dişliyordu, stresli gibiydi. Nedeninin ne olduğunu merak etsem de yine beni geçiştireceğini bildiğim için sormaktan vazgeçtim.

Babam ayağa kalkıp tekrardan saçlarımdan öperek son bir kez bana gülümsemiş ve annemin omuzuna kolunu attığı gibi dışarı çıkmışlardı.

"Benimle ne konuşacaksınız?" Bunu dememle birlikte içten bir şekilde gülümseyerek konuşmuştu.

"Lütfen bana Hyuk amca de ve sizli bizli konuşma lütfen." Bende ona gülümseyerek karşılık vermiş ve sorumu düzeltmiştim.

"Peki. Benimle ne konışacaktın, Hyuk amca?"

"Aynen böyle." diyip gülmüş ve yatağımın yanındaki tekli koltuğa oturmuştu.

"Konuya nasıl girmeliyim bilemiyorum. Oysa ki iyi bir konuşmacıyımdır."

"Direk konuya girebilirsin, Hyuk amca. Giriş bölümüne hiç gerek yok." diyip kıkırdadığımda o da bana eşlik etmiş ve az öncekine kıyasla daha rahatlamış bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

"Direk giriyorum o zaman! İdol olma hayallerini gerçekleştirmeye ne dersin Karen?"

Duyduğum şeyle birlikte ilk başta ne dediğini kavrayamamış daha sonrasındaysa kaşlarımı çatarak sorusunu yinelemiştim.

"Hayallerimi gerçekleştirmek derken?" Endişeyle yüzüme bakmış ve daha sonrasında açıklamaya başlamıştı.

"Çok basit 'hayallerini gerçekleştirmeye ne dersin?' Ama sanırım yanlış giriş yaptım. Şöyle ki benim bir kpop şirketim var ve hazırda çıkış yapmış bir grubum var. Gittikçe yükseliyorlar. Şirketim diğer şirketlere kıyasla ne kadar küçük olsa da büyüyeceğimize inancım tam. Lütfen seçimini yaparken bu seni etkilemesin. Herneyse, geçen babanın telefonundaki videolarını gördüm. Açıkça söylemek gerekirse sesin ve dansın, beni çok etkiledi. Ve gözlerindeki ışığı gördüm. Sana yapacağım bu teklifim idol olma hayallerini gerçekleştirebilmek için bir şans. Amerikada normal bir idol olmak yerine kpop idolü olmak ister misin bilmiyorum ama benim şirketime katılmanı ve çoktan çıkış yapmış olan grubumun 8.üyesi olmanı istiyorum."

Merakla yüzüme baktığında dilim tutulmuş bir şekilde bir süre konuşamadım daha sonra ise boğazımı temizleyip konuşabilmiştim.

"Benimle dalga geçmiyorsun değil mi Hyuk amca? Eğer öylese bu hiç komik değil aksine kırıcı." Bunun üzerine kafasını iki yana sallayarak cevap vermişti bana.

7-star HotelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin