☆43☆

178 19 2
                                    

"Good morning everyone."

Karen'ın içeri girmesiyle birlikte herkes başını sallayarak ona karşılık vermiş geri önlerindeki leptopa dönmüşlerdi.

"Hadi gel sen de."

"Ne izliyorsunuz Hoseok?" Karen çantasını bir köşeye bırakırken sordu.

"Stajyerken Amerikada alıkoyulmuştuk. Bizi kaçırıp eğitim vermişlerdi. Onu izliyoruz."

Karen duyduğu şeylerle kaşlarını çattı sonrasında bir şey anlamayınca diğerlerine baktı.

Yoongi başını sallayarak "gel gel" dediğinde Karen itiraz etmeyerek yanlarına oturdu.

Videonun başındalardı, daha kaçırılma kısmına gelmemişlerdi. Jungkook videoyu biraz ilerletip o sahneye getirdiğinde Karen kaşlarını kaldırmış bir şekilde izliyordu.

"Ne oluyor burda?"

"Kaçırılıyoruz."

Hoseok'tan aldığı cevapla yüzünü buruşturup ona baktı.

"Onu görebiliyorum Hoseok, sadece neden kaçırılıyorsunuz onu anlamadım."

"İzlemeye devam et." diyerek Karen'ı susturdu Yoongi.

Karen, tekrardan ekrana dönüp izlemeye devam etti.

Geçen bir yarım saatin ardından karnını tutup gülerek kendini yere bıraktı.

"Ayh ahahahaha! Hoseok o su-suratının hali-" cümlesini bitiremeden tekrardan kahkaha atmaya başladığında Hoseok gözlerini devirip Karen'ın bacağını dürtükledi.

"Ya! Gülmesene!"

"Kız gülmekte haklı Hyung." diyerek kahkaha attı Jungkook.

Bu sırada Yoongi gülerek "Aptal, sanki senin ironmenli çorabını görmedik gibi konuşuyorsun. Az kalsın ağlıyormuşsun." dediğinde Karen bir eliyle yere vurup Yoongi'yi onayladı.

Jungkook her ne kadar rezil olsa da komik olduğundan bu sefer daha sesli bir şekilde gülmeye devam etti.

"Durun artık yeter! Önümü göremiyorum!"

Jimin'in yüzünü havalandırmaya çalışıp gülmesini durdurmaya çalışmasıyla birlikte Hoseok onun omuzuna vurup oturduğu yerde onun üstüne düşmüş gülerken kendinden geçmişti.

Bu sefer odadaki herkes buna gülmeye başlayınca dışardan sesleri duyan bazı meraklılar pratik odasının önünde toplanmışlardı.

"Ne oluyor burda!"

Menajer'in onları basmasıyla birlikte herkes kendine gelemeye çalışarak ayağa kalkmış birbirlerinin üstlerini düzeltmeye çalışırlarken dudaklarını ısırmışlardı. Aksi takdirde durdurulamaz bir kahkahayı tekrar başlatacaklardı.

"Sesiniz tüm şirkette duyuluyor!"

Herkes mahçup bir şekilde kafasını eğdiğinde menajerleri konuşmasına devam ederek "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?!" diye bağırmış sanki kapının önünde toplanmış topluluğa sesini duyurmaya çalışmıştı.

Sonrasında "Yüzüme bakın!" dediğinde herkes korkarak başını kaldırmıştı.

"Hiçbir şey öğretemedim mi ben size?!"

Namjoon tam konuşacakken menajer elini kaldırarak onu susturmuş ve odadan çıkmadanki son sözlerini söylemişti.

"Bilmiyor musunuz bazı meraklılar kapının önünde toplanmış sizi dinliyor. Böyle mi öğrettim ben size? Güleceğiniz zaman kapıyı kapatacaksınız, açık unutmuşsunuz." Ve Sejin onlara göz kırpıp odayı terkettiğinde -ki kapıyı ardından kapatmayı unutmamıştı- sekizli neye uğradıklarını şaşırarak birbirine bakmış sonradan kendilerini tutamayıp gülmeye başlamışlardı.

7-star HotelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin