"Tanıtım videom yayınlanmıştı izlediniz mi?!" Kızının heyecanlı sesine kıkırdayıp aynı şekilde karşılık verdi Minju.
"Evet tatlım!"
"Nasıldı?! Beğendiniz mi?" Kulağındaki telefonu omuzu ile sabitleyip iki elini pankart açar gibi iki yana açarak heyecanla kızına cevap verdi.
"Amerikada şimdiden pankartların açıldı Karen. Eski okulundaki hocaların ve sınıf arkadaşların seni desteklediklerini iletmemi istediler klibin çıkar çıkmaz izleyeceklermiş, sadece onlar da değil baban tanıtım videonu kendi arkadaşlarına izletip klibini mutlaka izlemeleri gerektiğini söyleyip durdu."
Karen duyduklarıyla birlikte boynundaki havluyu çekerek aynadaki yansımasına bakıp ışıldayan gözleriyle gülümsedi. Şimdiki çalışmasına değecek gibi duruyordu.
Şimdiden bir kitlesi oluşmuştu ve insanların bu tepkileri onun oldukça hoşuna gitmişti.
"Ne oldu? Hoşuna mı gitti, bi sustun?" Kızından bir türlü cevap gelmeyince sırıtarak sakin bir şekilde sorduğunda Karen onun aksine telaşla cevap verdi.
"Ne...ne olacak şey birazdan tekrar pratik başlıyacaktı da ben şey yapıyordum. Şey...şey hah hazırlık yapıyordum ben. Aynen hazırlık yapıyordum ben çünkü şimdi pratik yapıcaz ısınmam lazım!"
Minju imayla güldü. "Peki o zaman ben seni tutmuyum, sen en iyisi bir ısın(!)"
"Aynen en iyisi ben bi ısınıyım."
"Görüşürüz tatlım, ilaçlarını aksatma sakın!" Son anda aklına gelen şeyle birlikte konuşmasını bitirdiğinde karen da bir yandan gülümseyip bir yandan da göz devirip "görüşürüz annecim." diyerek telefonu kapatmıştı.
"Şimdiden klibin izlenme kasıcak desene."
Arkasından gelen sesle birlikte irkilerek telefonu yere düşüren Karen sonrasında gelen gülme sesleriyle birlikte arkasını döndü.
Kapıya yaslanmış onu izleyen dörtlüye bakıp baş parmağını damağına götürerek iki kez yukarı kaldırdı. Sonrasındaysa üzerindeki şoku atlatarak konuştu.
"Korkuttunuz beni, insan geldiğini haber verir! Siz ne zamandır burdasınız?" Konuşmasına kulak misafiri olduklarını anlayıp tek kaşını kaldırarak sorduğunda Yoongi, Jimin ve Jungkook elindeki çantaları pratik odasının bir köşesine atarken Jin de yaslandığı kapıdan uzaklaşarak Karen'a doğru yaklaştı.
"Annenin telefonun ardında attığı çığlıkların ta pratik odasının dışından duyulduğuna şahit olduğumuzdan beridir."
Karen burnunu kırıştırarak anladığı şeyi söyledi "Yani konuşmanın başından beridir?"
Jin yerdeki telefonu alıp ona uzatırken gözlerine bakarak onayladı "konuşmanın başından beridir."
"Şimdiden tebrik ederim noona."
Onlara yaklaşan jungkookla birlikte göz temasları kesilirken aynı zamanda pratik odasının kapısı bir kez daha açılmış ve grubun geri kalanı da aralarına katılmıştı.
"Hoca daha gelmedi mi?"
"Gelmemiş gibi mi duruyorum Hoseok?" Anında kapıdan içeri girerek gözler önüne geçtiğinde diğerleri hocalarının bu hareketine gülmüş ve paratiğe başlamışlardı.
.
.
.
"Ya bir mola falan mı versek? Nefesim kesildi!""Aynen ya"
"Son bir hareket kaldı gençler biraz daha dayanın, hadi."
"O bir hareketi de yarın gösterseniz olmaz mı hocam?"
"Ödev mi bu yarına erteliyoruz?! İlk okul çocuğu musunuz siz? Koskoca adamlar oldunuz canım! Hadi kendinizi toparlayın son bir hareket!" Ellerini çırparak grubu kendine getirmeye çalışıp tekrardan öne geçecekken bu sefer de Yoongi konuştu.
"Hocam ne olacak ya, şu köşede bir yerde dinlensek?" Hoca Yoongiye kinayeli bakışlar atarak cevap verdi.
"Başladığımızdan beridir kendi kendine mola verip duruyorsun zaten Yoongi neden şimdi sorma gereği duyuyorsun ki?" Bu dediğine herkes hiç çekinmeden seslice gülerken Jimin araya girip konuştu.
"Bir ara uyukladın bile hyung!"
"Hadi be ordan! Bir kere kulağım hep sizdeydi." Bu dediğine herkes inanamazcasına gülerken bu sefer de jungkook araya girdi.
"Dinlediklerini uygulasana bir hyung, çok merak ettim. Bir iki üç dan dan dan diye nasıl dans edeceksin?" Piçlik değil mi? İtinayla yapılır.
"Cidden izledim dese inanaca- pardon yani anlıyacam da dansı dinleyerek öğrenmek te gerçeğe çok ta yakın değil gibi sanki?" Yoongi'nin dehşetül vahşet bakışlarıyla cümlesinde hafif değişiklikler yaparak yine de cesaretini kaybetmeden dik duruşu ve inatçı bakışlarıyla cümlesini bitirip Yoongiye sırıtarak bir bakış atan Karenla herkes onunla gurur duyuyormuşçasına onu alkışladığında yoongiyi bozguna uğratan bakışları bu sefer de onların suratlarında dolaşmıştı.
"Ağzını açtığın gibi sana dibim düşüyor noona. Bir ara buluşup kahve içelim lütfen."
Jimin devirdiği gözleriyle jungkooka dönüp "bazen ergenliğine geri dönüyormuşsun gibime geliyor jungkook. Kahve ne alaka?" Hyungunun illaki yorumda bulunacağını bildiğinden hyungu konuşmasını bitirince kendi konuşmasını da devam ettirmiş ve onu şaşırtmıştı. Gerçi jungkook hyungunu şaşırtmayı her zaman severdi.
"Bir yandan kahve içer bir yandan da oturup kozlarımızı paylaşırız."
Karen da ona katılıp onu onaylamış ve göz kırpmıştı. "Çok iyi bir ikili olacağımıza eminim jungkook."
Jungkook bir dudağının sol tarafı kıvrılmış bir şekilde sırıtarak işaret parmağıyla karen'ı işaret etmiş ve dilini damağına götürüp şıklatarak göz kırpmıştı. Karen'ın bu söylediğine hak veriyordu.
"Araya falan mı girsek acaba? Bu ikisi birleşirse bu işin ucu bize de değecek gibi." Seokjin'in konuşmasıyla birlikte Namjoon da kendini tutamamış ve aklındakini söylemişti. "Bu işin ucu elbette bize dokunacak düşünmemiz hata zaten, yeter ki zararlı çıkmayalım. Hey siz ikiniz! Bize bulaşmayın yeter."
Jungkook yüzündeki sinsilikle ağzında "bilemem" diye gevelemiş ve bunun karşılığında aldığı sessiz küfürlerle kahkaha atarak ona uzatılan yumrukla kendi yumruğunu tokuşturmuştu.
"Kıvrak zekalı bir velet ve kelimelerini ustaca kullanan sivri dilli bir noona. İkisini bir araya getirin." Yoongi'nin dikkatli bakışlarla süzdüğü ikiliden yaptığı analizle diğerleri -gelecekteki kurbanlar olur kendileri- sonuna kadar açtığı gözleriyle ona dönmüş ve aynı anda cümlesini tamamlamışlardı.
"Ebedi suç ortakları!"
Bazı şeylerin farkındalığıyla yanıp tutuşursun fakat göz göze gelirken sorgulayacak cesareti kendinde bulamazsın.
Eveeet, bir bölümün daha sonuna geldik biraz eğlenceli biraz da gelecek hakkında ufak spoilerlı bir bölüm oldu umarım hoşunuza gitmiştir, fazla uzatmak istemedim bu yüzden diğer bölümde tekrardan görüşmel üzereee...sağlıcakla kalıııın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7-star Hotel
FanfictionBu bir 8.üye kitabıdır. Gruba neredeyse başından katılmış bir kız üyeyi konu almaktadır. ... -Tanrı aşkına, söylesene ben neyim bu hikayede?! Kimim ben?! -Maybe...My baby? Genç kızı susturabilen tek şeydi bu cümle. Çünkü genç oğlanın ağzından çıkan...