"Ee kim kimin yanına oturuyor?" Çok güzel bir soru sormuştu Hoseok.
"Koltuklar üçerli çocuklar. Bu yüzden iki kişi yan yana oturacak çünkü sejinle benim koltuklarımız sizinkinden daha önde."
"Ben jimin hyung ile tae hyungla oturmak istiyorum. Diğerleri sıkıcı." Hyungline jungkook'a her ne kadar kötü kötü baksa da doğru söylüyordu çocuk. Hepsi uyuyordu.
"Tamam öyleyse siz üçlü yan yana oturun." diyip sıralı biletleri uzattı Si hyuk.
"Peki sizin bir fikriniz var mı?" diyerek diğerlerine döndü Si hyuk.
Namjoon "Bana farketmez" diyince diğerleri de ona katıldı.
"O zaman sen, Hoseok ve Yoongi yan yana oturun. Geriye de Jin ile karen kalıyor zaten, onlar da yan yana otursunlar. İtirazı olan?"
Kimseden ses çıkmayınca cevabını alarak ayarladığı biletleri dağıttı.
"Şimdi anons yapılır uçağın kalkmasına az bir zaman kaldı." Demesine kalmadan anons yapılınca hepsi aynı yöne doğru yürümeye başladı.
Teker teker güvenlik kontrolünden geçtikten sonra uçağa binip yerlerini aldılar. Herkes tam da ayarladıkları gibi oturmuştu.
"Lütfen kemerlerinizi şekil A'daki gibi bağlayın."
"Bak şekil B'yi merak ettim şimdi. Bilmediğimiz başka bir bağlama şekli mi var acaba?" Karen yanındaki jin'e bakarak kemerini bağladığında jin'in ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.
Jin üzerindeki bakışları hissedercesine ona baktığında kahkahasını tutamayarak güldü. "Çok iyi espiri yapıyorum değil mi? O yüzden bu yakışıklı suratıma bakakaldın." diyip kaşlarını indirip kaldırdığında yan taraflarında oturan diğerleri Karen'ın tepkisine bakarak gülmeye başlamışlardı.
"Tekrar başladın Jin hyung." Jin ona anlamaz ve şaşkın bakışlar atıp önüne dönen Karen'ı es geçip Namjoon'a döndü.
"Bir şeyi başlatmama gerek yok Namjoon-ah, mükemmelliğimi durduramıyorum."
"Ooo hyung~" diyerek tekradan gülmeye başladı Hoseok. Jin ise ona göz kırptı.
"Bazen aynı şeyleri söylemekten sıkılmıyor musun diye düşünüyorum ama bu konu hakkında ne zaman konuşsam beni susturduğun için sadece tek bir ricam olacak. Lütfen konuşma jin, uyumam gereken bir yolculuğum var." diyerek her yolculukta yanına taşıdığı yastığı boynuna taktı Yoongi.
"Bu sefer senin dediğin gibi olsun Yoongi, o da lütfen dediğin için." Karen gülerek bir konuşan Jin'e bir de kulaklarını takıp gözlerini kapatan Yoongi'ye baktı. Yoongi onu pek umursuyor gibi değildi.
Yoongi bu sefer önlemini almış ve kulaklık takmıştı çünkü Jin'in susmayacağını biliyordu. Bunu farkeden Hoseok sessizce gülüp kitap okuyan Namjoon'u dürttü ve yonginin taktığı kulaklığı gösterdi. Namjoon da ona katılıp güldü ve geri önüne dönerek kitabına kaldığı yerden devam etti.
"Sayın yolcularımız uçağımız kalkmaktadır." Duyduklarıyla birlikte yavaş yavaş gülüşü soldu Karen'ın. Kalbi yine hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Yanında ellerini tutacağı anne ve babası da yoktu ve bu düşünce onu daha da tedirginleştiriyordu.
Elleri titrerken artık bu korkusunu yenmesi gerektiğini söyledi kendi içinde. Ama duymaktan en nefret ettiği cümleydi bu. Gözlerini sımsıkı kapatıp koltuğunun kenarlarını tuttu. İşte uçak şimdi kalkıyordu.
Yoongi ile uğraşmayı bırakıp önüne döndü Jin. Bu sırada da gözlerini sımsıkı yummuş derin nefesler almaya çalışan Karen'a takıldı gözleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7-star Hotel
FanfictionBu bir 8.üye kitabıdır. Gruba neredeyse başından katılmış bir kız üyeyi konu almaktadır. ... -Tanrı aşkına, söylesene ben neyim bu hikayede?! Kimim ben?! -Maybe...My baby? Genç kızı susturabilen tek şeydi bu cümle. Çünkü genç oğlanın ağzından çıkan...