"Oğlum bıktım senin bu son dakika mızmızlarından. Siktir git gelme tamam."
Adnan'ın sitem dolu cümlelerini kime kurduğunu tahmin etmek çok zor değildi. 1 hafta öncesinden kurduğu planı ancak ve ancak Alperen bozmaya cesaret edebilirdi. Esmer'in mutsuz yüzüne bakılırsa, etmişti de.
Behlül, yüzü düşmüş sevgilisinin saçlarında gezdirdi elini. Eğer bu planın kendisinden çıktığını duysaydı esmer olan, bir hafta trip atardı ama şimdilik öğrenmesine lüzum yoktu.
"Alperen'in sorunlarını en iyi sen biliyorsun Adnan. Ona böyle çıkışmamalıydın."
"Yine de, her sene yaptığımızı bildiği halde son bir saat haber veriyor olması sinirlendirdi beni."
Sarışın bilmiyormuş gibi omuz silkti. Aklından da Alperen'in plana katılmaması için harcadığı paraları geçiriyordu. Puşt Alperen, para karşılığı ikisini yalnız bırakacağını söylediği için mecbur bütün parasını ona vermişti. Kendi kendine bu yaptığına değeceğini söyleyip boynundaki kolyeyin ucunu tuttu. Doğum gününde Adnan'ın ona yaptırdığı künyeyi bir kez olsun çıkarmamıştı boynundan.
"Ev bize kaldı herhalde Adnan."
Adnan kafa sallayıp sevgilisini onayladı. Bu sene diğer senelerden farklı olarak evde birkaç kişi kutlamaya karar vermişlerdi ama son durum olarak sadece esmer ve manitası yapılan plana uymuş görünüyordu.
"Aynen öyle sarışın. Beraber geçireceğiz yılbaşını."
Adnan, Behlül'ün kucağına uzanıp deniz mavilerde kendi gözlerini gezdirdi. Sarışın, üniversiteye başladığından beri sık görüşemiyorlardı ve birkaç kez bunun yüzünden tartışma yaşadıklarını bir kenara bırakırlarsa ilişkileri hâlâ muhteşem gidiyordu.
"Okul nasıl?"
Beklenmedik soruyla şaşkın gözlerini Adnan'ın yüzünde gezdirdi Behlül. Normalde okuldan çok konuşmazlardı. Adnan mezuna bıraktıktan sonra arkadaşları, psikolojisinin uzun süredir yerinde olmadığına kanaat getirdikleri için bu konuyla ilgili konuşmamaya karar vermişlerdi çünkü.
"Eh, güzel diyebiliriz."
Yalandı. Bir türlü ortama alışamamış olması bir yana derslerin bu kadar zor olacağını da hiç düşünmemişti. Psikoloji okumayı seçerken bunlarla karşılaşacağını tahmin edememişti.
"Yalan söyleme."
Ancak Adnan'ın onu çok iyi tanıdığını unutmamalıydı. Hiçbir şey demese bile bir şeylerin yolunda gitmediğini hissedebiliyordu. Her zaman.
"Bazen zor oluyor. Ama buna da alışmalıyım, öyle değil mi?"
Adnan, olumlu anlamda kafasını sallayıp saçları arasında gezinen sarışının elini tuttu. Kucağından kalktı ve duvarda asılı olan saate baktı. Yılbaşını bu kadar durgun geçirmeye alışık değildi. Ayağa kalkıp Behlül'ün ona şaşkın şaşkın bakıyor olmasına aldırış etmeden montlarını askılıktan alıp kendisinkini üzerine geçirdi. Sarışınkini de ona fırlatıp üst kata çıktı. Kısa sürede geri indiğinde Behlül'ün hâlâ giyinmemiş olmasını anlayamamıştı.
"Hadi yavrum, neyi bekliyorsun?"
"Nereye?"
"Dışarı."
Gayet açık bir cevap verdiğine emin bir şekilde sevgilisinin montunu giyinmesini bekleyen Adnan'ın yüzündeki heyecanın sebebini şimdilik anlayamıyordu Behlül. Ama illaki öğrenecekti. Söz dinleyerek montu giyinip kapıya yürüdü şarışın. Adnan çıkmadan son kez her şeyini aldığına emin olmak adına ceplerini yokladı ve kapıyı açtı. Önden Behlül'ün çıkmasına izin verip sonrasında kendisi çıktı evden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olum O Senin Yengen Yengenn
Teen Fiction"Bugün seni gördüğüm ilk gün. Geçirdiğim en kötü maç. Aklımı meşgul eden en güzel konu sen olduğun için kötü geçmesinin bir önemi yok. Ayrıca gözlerin okyanusa benziyor. Ellerini uzatmazsan kaybolacağım."