Pazartesi 12.17
Adnan, diğer arkadaşları gibi devamsızlığını bitirmediği için okula gitmemiş evde sürpriz için aldığı ışıklandırmayla odasını süslüyordu. Aklındaki görüntüye nihayet ulaşabildiğinde rahatlamışca iç çekti esmer oğlan. Abartısız saat dokuzdan beri bunun için uğraşıyordu ve sonunda olmuş olması rahatlatmıştı onu.
Fakat hâlâ bu sürprize kendisi bile inanamıyordu çünkü küçüklüğünden beri odasına kimseyi sokmayan Adnan, Behlül için kendi odasını süslüyordu.
Bir önceki gün yaşadıkları olaydan sonra hiç konuşmamışlardı ama birazdan okula gidecek, manitasını alacak ve ona bu sürprizi yaparak gönlünü alacaktı. İşe yarayacağına çok emindi.
Yatağının üstünde durun montunu alıp üzerine geçirdi. Adnan telefonunu nereye koyduğunu hatırlayamadığı için odayı bozmadan etrafa bakınmaya çalıştı.
Tam da bunun üzerine gelen bildirim sesi işini kolaylaştırmıştı Adnan'ın.
Behlül'den olduğunu umarak baktı telefona Esmer genç. Ancak Alperen'in üst üste attığı mesajları okudukça yüzündeki gülümseme silindi Adnan'ın.
Alperen: Kanka okuyacaklarınla sakin kalmaya çalış tamam mı
Behlül ne sikim karıştırıyor anlamadım
11lerden bi kızla konuşmaya başlamış diye adı çıkmış
Sıkıntı şu ki
İnkar etmiyor
Ne duyduysanız doğrudur diyor
(Görüldü 12.25)
Adnan yanlış okumuş olabileceğini düşünerek tekrar tekrar okudu en yakın arkadaşının attığı mesajları.
Bu bir şakaydı ve eğlenmek için yapmışlardı, değil mi?
Sinirle elini saçlarından geçirip odadan çıktı Adnan. Annesinin seslenişini bile duyamayacak kadar meşguldü şu an. Düşünceleri onu yeterince rahatsız ediyordu birde annesine açıklama yapmak istemiyordu.
Siniri davranışlarına yansımıştı esmer oğlanın zira elini çarptığı kapı kenarına küfür etmesi pek de normal karşılanacak bir davranış değildi.
Arabaya bindiğinde arabayı çalıştırmadan önce sakinleşmeye çalıştı. Bu bir şaka olabilirdi, bu kadar sinirlenirse sevgilisine patlayabilirdi, onu üzebilirdi, ona kötü sözler söyleyebilirdi. Bunları istemediği için sakinleşmeliydi.
Ama ya gerçekse düşüncesi deli ediyordu Adnan'ı.
Kafasında kurduğu binbir senaryonun gerçek olmamasını umarak okula sürdü arabayı.
Normalde 10 dakikaya gelmesi gereken okula gaza köklenerek geldiğinden 5 dakikada gelmişti.
Her zaman Mustafa hocanın arabasını park ettiği yer boş olduğu için oraya park etti arabasını. Sanki hiç acelesi yokmuş rahatlığında ama sanki zamanında varmazsa öldürülecekmiş gerginliğinde girdi okula.
Direkt kendi sınıfına çıktı esmer oğlan. Ders saatinde olmalarını umursamayarak açtı sınıf kapısını.
Arada sırada şans yüzüne gülüyordu Adnan'ın. Hoca sınıfta yoktu.
Her adımında yer sallanıyordu sanki esmer genç için. Sırasına oturdu ve Alperen'e döndü.
"Anlat ne oluyor."
"Kanka eğer sadece duymuş olsaydım valla seni boşuna germezdim ama bir tenefüs önce yan yana gördüm Behlülle 11lerden olan kızı. Çektim kenara Behlül'ü, sordum hayırdır böyle böyle diyorlar diye. Ne duyduysan doğrudur dedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olum O Senin Yengen Yengenn
Teen Fiction"Bugün seni gördüğüm ilk gün. Geçirdiğim en kötü maç. Aklımı meşgul eden en güzel konu sen olduğun için kötü geçmesinin bir önemi yok. Ayrıca gözlerin okyanusa benziyor. Ellerini uzatmazsan kaybolacağım."