Selamlaarr ve nasılsınız?
70k ya gidiyoruz ağlayacağım sanırım 😪🥺
İyi okumalar.
⛅
Jiminin belindeki kollar sıkılaşmış ve bedeninin birden yerden yerden kesildiğini hissetmişti. Jungkookun kaslı kolları arasına alınmış ve başı otomatik olarak boynuna düşmüştü. Hafif çıkık karnı ve ani kusmalarıyla hamileliği ilerliyordu. Jungkookun bir eli belini diğeri kalçasının altından bacaklarını kavramıştı.
Her ne kadar konuşmak ve cevap almak istediği soruları olsada şimdilik erteleyebilirdi. Kesinlikle jungkookun kokusunun bunda bir payı yoktu!
Herneyse.
Bedeni merdivenlerden ikilinin kaldığı odadaki yatağa kadar taşınmış ve usulca yumuşak çarşaflar arasına bırakılmıştı. Jungkook rahat ettiğinden emin olup sırtına birkaç yastık yerleştirmiş ardından yüzünü elleri arasına alıp hafif ıslak-kusmuştu ve yıkandığı için ıslaktı- kırmızı dudaklarına baktı. Bir eliyle jiminin pembe ama artık boyası akmış olan saçlarını geriye taradı.
Şuan araları iyi değildi bu yüzden jiminin kızacağını düşünüp dudakları yerine destek olduğunu anlatmak ve iyi hissetmesini sağlamak amacıyla ortaya çıkan alnına birkaç öpücük kondurup derince kokusunu içine çekti.
Kimseye karşı bu kadar savunmasız hissetmemişti jungkook. Birinin kokusunun bile onu sakinleştireceğii aklına gelmezdi.
Ikili bir süre sadece öylece bakışmıştı. Jimin ciddi olmak ve bu konuyu tartışmak istiyordu ama jungkookun aşık aşık ve hayran bakışları altında bu imkansızdı.
Jimine sanki dünyanın en güzel şeyiymiş gibi bakıyordu!.
"Madem herşeyi öğreniyorsun. Birbirimizden bir şey saklamamalıyız" jimin çatılan kaşlarıyla yerinde dikleşip hafif şişmiş karnının üstüne elini koydu.
Jungkook yerinden kalkmış odanın bir ucundaki büyük kitaplıkta birşey arıyordu. Üst rafta bulduğu kağıtlarla hızla almış ve eski yeri yani jiminin tam karşısına oturmuştu. Elindeki birkaç parça kağıdı jimine uzattı. Anlamsızca kağıtlara bakarken bunların gazate küpürü olduğunu anladı . Bir tanesi alıp okurken daha yarısına gelmişti ki durdu.
Bu kâğıdı jungkook onlara geldiği zaman jimin ona vermişti. Henüz çocukken vampir gördüğünü söylediği ve haberlere çıktığı gazeteydi bu. Buna benzer birkaç baskı daha vardı ama olay aynıydı bu yüzden diğerlerini okumadı.
"Bunların seninle ne ilgisi var?" Jimin meraklı çıkan sesiyle jungkooka sordu. Jungkook ufak elleri kavrayıp kendi kucağına koydu.
"Bunları bana gösterdiğin zaman bana eski bir anımı hatırlattı. Sen anlattığın Zaman şok olmuştum çünkü aynısını bende yaşamıştım. Benim gördüğüm küçük elleri,minik burnu, elindeki oyuncakla tatlı bir bebek olan kişinin sen olduğunu nerden bilebilirdim ki? Aklıma takıldı ve bir süredir araştırdım. Sonunda seni yıllar önce gördüğüm gerçeği kafama dank edince bir süre şaşkınlıktan öylece kaldım." Durup derin bir nefes verdi.
"Sanki kader bizi bir araya getirmek için uğraşıyordu jimin"
" iki erkeğin birbirini sevmesi günah veya yasaksa kaderin sen daha çocukken seni benim karşıma çıkarması ve yıllar sonra sana aşık olmam, bunlar tanrının bize bir oyunu mu?"
"Biz bir arada olmak için yaratıldık minie"
"Park jimin jeon jimin olup ufak bedeninin benim kollarım arasında kaybolması için yaratıldı" ellerini öpmüş ve aşık olduğu oğlana bir gülümseme bağış etmişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampir-Jikook
Fanfiction[mpreg~] [+18] " Benim güçlü karanlığım onun pembeliklerine yenilmişti ve hiçbiri yenilgi beni bu kadar mutlu etmemişti." Twilight gay versiyon gibi'
