vampir-Jikook

13- üçüncü öpücük

Olaylar olaylar huhuu

pjimintr1995dear gelsin bölüm:)

+10 vote ve + 20 yorum olmadan yb gelmeyecek:/ okuyup hayalet kalmanız beni üzüyor?

Ve 1k olmuşuz yehuu
⛅

Boğazımdaki yumruyu derince yutkunup gözyaşlarımı tutmaya çalıştım ve sanki karşımdaki 1 hafta önce öpüştüğüm çocuk değilmiş gibi davrandım.

" buyrun efendim siparişiniz ücreti verirseniz sevinirim " mesafeli sesim zaten büyük olan gözlerini büyütmeye yetmişti.

Bakışları Şaşkın ve ne yapacağını bilmiyor gibiydi.

Yemeği uzattım ama elim havada kalmıştı hala bana bakıyordu. Yemeği kapının önüne bıraktım ve arkamı dönüp gitmeye başladım.
Ücret umurumda değildi! Yüzünü bile görmek istemiyordum.

Arkamda duyduğum ayak sesleriyle dahada hızlı yürümeye başladım ama benden iri ve uzun olduğu için hemen bana yetişip kollarımı tuttu. Hızlı beni kendine çevirip yüz yüze gelmemizi sağladı.

"Jimin beni dinle lütfen ben-"

"Kes sesini! Seni dinlemek istemiyorum bırak kolumu!" Kolumu çekip bağırıyordum ama beni dinlemiyor kırmızı gözleriyle sakinleşmemi bekliyordu. Hızla kollarımı kurtarmaya çalışıyordum ama o kadar güçlüydü ki o istemediği sürece asla gidemezdim kolları arasından.

Dudaklarımı aralayıp konuşacağım sırada dudaklarım üstüne baskı uygulayan dudaklarla elim ayağım anında durdu.
Dolgun dudaklarım üstündeki ince dudaklar 1 hafta önce tattığım ve çok özlediğim dudaklardı.
( ANLADIK FUNDA DUDAK! NE BOŞ BİR CÜMLE YAWKWKDO2PDO)

Daha fazla dayanamadım biliyorum bu yaptığım aptallıktı belkide ama beni bu kadar anlamı duygularını katarak öperken kayıtsız kalmam imkansızdı. Dudaklarımı kıpırdatıp kollarımı boynuna doladim. Elleri anında belimi bulmuş birden beni kaldırmıştı. Ayaklarımı beline dolayıp bir elimi saçlarına atarken dudaklarımı ısırmasını izin veriyor inlememek için zor tutuyordum kendimi. Nefes almak için ağzımı hafif açınca izin vermemiş dilini içeri göndermişti. Dili benim dilim üstünde baskınlık sağlayıp emince ufak bir inleme bahşettim ona.

Ayrılınca alnını alnıma dayadı ve boğuk sesiyle ben gözlerimi kapatırken
" herşeyin bir açıklaması var jimin. İlk gün kendi istediğimle gelmedim okula düşünmek istedim. daha sonra birkaç ailevi sorun çıkmıştı gelememiştim. Ama yoongiyi sürekli etrafında dolaştırıyordum. Yemek siparişinden haberim bile yoktu. Elimdeki konsol benim değildi namjoon elime tutuşturup gitmişti." Tek nefeste söyledikleriyle başımı boynuna koyup derin nefesler almıştım.

Onu dinlemeyip aşırı tepki vermeme mi utansaydim yoksa az önce deli gibi öpüşmemize mi?
Ama sonra hala kucağında olduğum gerçeği yüzüme adeta tokat gibi çarpınca hızla yerimde kıpırdanıp yere indim. Basım aşağıda yanaklarım kırmızı adeta domates gibi duruyordum .

Bir elini elime atıp diğer elini çeneme koyarak göz göze gelmemizi sağlamış ve yani sıra kalbim ağzımda atmaya başlamıştı.

" içeri geçelim konuşacak çok şeyimiz var özellikle benim" yumuşak ses ve bakışlarıyla erimemek için adeta iç savaş veriyordum. Şu an konuşacak gücü kendimde bulamıyordum.