Merhaba!
BEN GELDİM! sonunda mk yada hikayeyi unuttum dediginizi duyuyorum:(
⛅
" jungkook aşkım bu kadar zor olmamalı değil mi? İleri geri ve hafifçe sallan. Olay bu! Maymun gibi hareketler yapıyorsun ya!" Jungkook çatılan kaşlarını bozmadan ayağını hafifçe yere vurdu oyunbozan bir tavırla.
"Jimin salsa öğrenmek benim ne işime yarayacak?!"
"Evde tüm gün oturmaktan daha çok işine yarayacağı kesin" jimin jungkookun ellerini yeniden tutup bedenleri aralarında mesafeyi ayarladı ve ayaklarını ritimli şekilde oynatmaya başladı.
Ama jungkook jimin ayağını geri attığı zaman ileri atacağı sırada oda geri atıyor uyumlu olmadan ziyade jimini deli ediyordu. Jimin arkada çalan müziği durdurmak adına jungkook ellerini sinirle itip çimlerin üstündeki telefonu aldı.
Arka bahçelerinde boş zamanlarını değerlendirmek adına jiminin bulduğu görevleri yapıyorlardı. Daha doğrusu jimin yapıyor jungkook istemediğini belli etmek adına öylece duruyordu. Bahçedeki çardağın altında oturan yoongi, namjoon ve jin ikiliyi izledikce kahkaha atıyorlardı. Çünkü jungkook kendinden büyük insanlara hyung bile demezken jiminin önünde ufak bir çocuk gibi azar yemesi oldukça komik geliyordu.
"Jimin bari şunların gözü önünde yapmalıyım! Ya bana gülüyorlar ama ya!" Jungkook eliyle çocuk gibi ilerde oturan grubu işaret edip jimine ispiyonluyordu.
"Gülsünler. Hak ediyorsun jungkook! Azcık çaba sarf et. Örnek bir çift olmamız için birlikte aktiviteler yapmamız gerekiyor." Jungkook karışındaki jiminin belini kavrayıp kendine çekerken yüzünde birden sırıtış belirdi.
"Bence daha eğlenceli aktiviteler yapabiliriz." Jimin gözlerini devirip jungkookun göğsünden hafifçe ittirdi.
"Salsa yoksa sekste yok." Ufak tombul parmağını jungkookun ince dudaklarını bastırıp kafasını olumsuz anlamda salladı.
Jungkook parmağı dişleri arasına alıp ısırdı.
"Çok saçma bir denklem ama bu." Jimin parmağını çektiği için büzülmüş dudaklarıyla çocukça konuştu.
Jimin yeniden telefonu eline alıp müziği başlattı ve jungkookun ellerini kavradı. Yüz yüze bakarken ayağını hafifçe öne uzattı ve jungkook onu şaşırtıp şarkıya uyarak geri bir adım attı. Jiminin kolundan tutup kkendi etrafında döndürdü ve jiminin göğsü sırtına yaslanmışken kollarından başlayıp beline kadar okşadı. Tekrardan yüz yüze gelmelerini sağlayıp uyum içinde salınırken jiminin yüzünde memnun bir ifade vardı. Şarki bir dakikanın ardından biterken jimin hayretle jungkooka baktı.
"Sevgilim isteyince oluyormuş demek ki ha! Muhteşemdin." Jungkook ellerini bırakmadan yan bir gülüş atıp dudaklarını ısırırken fısıltı şeklinde konuştu.
"Peki şimdi salsa olduğuna göre seks?" Jiminin bakışları eski halini alırken gür bi sesle evi inletti.
"Jungkook!!"
~
"Şimdi iki yumurta diyor kook. Dolaptan al" jungkook dolabın kapağını açıp iki tane yumurtayı aldı ve büyük kaseye direkt olarak fırlattı. Jimin arkasından gelen gürültü ile kafasını çevirip jungkookun dakikalar içerisinde yarattığı kaosa hayretle baktı.
"Jungkook ne yapıyorsun?"
"Ama güzelim iki yumurta dedin." Büzülmüş dudaklarıyla masumca jimine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampir-Jikook
Fanfictie[mpreg~] [+18] " Benim güçlü karanlığım onun pembeliklerine yenilmişti ve hiçbiri yenilgi beni bu kadar mutlu etmemişti." Twilight gay versiyon gibi'