bilmem kaçıncı kurgum ile karşınızdayım^_^
Fantastik yazmayı sevdim ya ben;)
Umarim beğenirsiniz👉👈
⛅
1 yıldır dondurduğum okulum yaşadığım şehir herşeyi geride bırakarak gelmiştim bu şehire busandan seule geleli 1 hafta oluyordu hala hayatımı oturtmamıştım. araştırmalarıma bile başlayacak gibi hissetmiyordum
Kafamı yasladığım pencere canımdan teyzem'in omzuma dokunması ile kafamı kaldırdım bana ufak bir tebessüm etti.
" Jim canım hadi gel bir şeyler yiyelim" dedi eli ile omzumu sivazlarken kafamı olumlu anlamda salladım eski jimin olsa ellerini heyecanla çırpıp yiyeceği yemek için heyecan yapardı ama şimdi eski enerjim gelmeyecek gibi hissediyordum.
Teyzem ile karşılıklı oturduk ve bir süre sonra eşide bize katıldı sofrada sessizlik hakimdi. Sadece yemeğimle oynuyor ve aeada ağzıma bir iki şey atıyordum. Yemek yemediğim için teyzem ve eniştem üzülüyordu bunu bildiğim için yemeğe çalışıyordum ama boşuna bir çabaydı.
Bir süre sonra teyzem neşeli tutmaya çalıştığı sesiyle konuştu:" Jimin tatlım artık şu okul işini yapalım diyorum buraya geleli 1 hafta oluyor ve az çok öğrendin ne dersin bebeğim?" dedi elini masadan uzatıp benim elime dokundu.
Gülümsemeye çalışarak konuştum :
" belki bir ara yaparım teyze" dedi teyzem sandalyeden kalktı ve yanıma gelip oturdu elimi sıkıca tuttu.
"Jimin biliyorum hem anneni hem babanı bir anda kaybetmek senin için çok zor oldu tüm hayatın alt üst oldu ve o çok sevdiğin sıradan şeylere bile bakamaz oldun ama artık topla kendini ne kendini yıprat nede daima seni izleyen aileni bebeğim lütfen artık kendine gel " dedi bana gözyaşlarını tutmaya çalıştığı belliydi
ardından bir eli ile gözünü sildi ve diğeri ile benim omzuma vurarak konuşmuştu." hem eğer şu okul işini halledersen şu senin yaratıklar ile ilgili araştırmalarına kızmamayı düşünebilirim belki" dedi bu dediğine elimde olmadan güldüm.
"ya teyze yaratık değil onlar vampirler kurt adamlar sürekli yaratık deyip durma"dedim elini salladı .
" her neyse senin onlara inanmana bile şaşırıyorken onlar hakkında sürekli araştırma yapman ayrı konu zaten" dedi bu dediğine bende güldüm ve elini tuttum.
"tamam söz veriyorum yarın şu dediğin okula gideceğim hem ne kadar kötü olabilir ki?" demiştim.
Okul günü =
Cidden çok kötüydü....
Şuan okulun müdür yardımcısının kapısının önünde bekliyordum ve okul girer girmez bir köşede biri yiyişiyor bir köşede kavga dönüyor bir yerde sigara içiyorlardi.
tanrı aşkına bildiğin okul adı altında kerhane yürütüyorlar !
Kapının açılması ve içeriden birinin çıkması ile oda boşalınca bu sefer ben girdim. Beni gören hafif tombul kadın eli İle koltuğu işaret etti ve oturmamı söyledi.Bir süre bilgisayara baktı ve birşeyler tuşladı ardından kapı açıldı ama kafamı çevirip bakmadım. Kadın açılan kapıya baktı ve çatılı kaşlarını çözüp hızla ayağı kalktı eli ile koltuğu işaret etti ve önünde eğilip durdu.
"oturun bay jeon bir şey içmek ister misiniz?" dedi merakla kafamı o tarafa çevirdim .
Benden oldukça uzun ve yapılı bir erkek dağılmış siyah saçları ile ona zıt bembeyaz teni ve sarı gözlerinin hakim olduğu keskin ve muhteşem yüz hatları ile gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
Kaşlarını çatmış ve burnu sanki bir şeyi koklar gibi hareket ediyordu ondan gözlerimi zar zor çektim ve karşımdaki bana kıyasla karşıdaki çocuğa karşı çok nazik davranan kadına baktım.
"efendim kayıt işlemlerini yapacak mısınız?" dedim kadına kadın bana baktı.
" jeon bey buradayken sen kimsin acaba? " dedi kaşlarımı çattım ve sert olmasını umduğum sesimle:
" tabi beyefendinin işini yapacaksınız ama ilk ben geldiğim için mantık olarak ilk benim işimin hal olması gerekiyor" dedim kadın ağzını açacakken çocuk konuştu.
" sorun yok onun işini halledin" dedi kadın ağzını açmadan masaya oturdu ve bana döndü.
" adın?" dedi sert ve umursamaz sesiyle derin bir nefes alıp konuştum .
"park jimin" dedim üstümde hissettiğim bakışlar ile önümdeki çocuğa döndüm. Yüzümü o kadar dikkatli izliyordu ki rahatsızca yerimde kıpırdadım sanki bir şeyi anlamaya çalışır gibi bakıyordu.
Çocuk elini masaya uzattı ve bir kağıt bir kalem alıp hızla birşeyler yazıp kadına uzattı kadın kağıdı okudu ve önce jeon denen çocuğa sonra bana baktı belli belirsiz kafasını salladı.
Ne oluyordu tanrı aşkına!
Kayıt işlemlerinin ardından ayağı kalktım benimle beraber jeonda kalktı ve odanın tam bahçeyi gösteren penceresi büyük bir hızla açıldı.Kış ayının etkisi ile odayı büyük bir rüzgar aldı ben rüzgara karşı bir adım önüme sendeleyince çocuğa biraz yaklaştım ama ardından göğsümden ittirilmem ile arkamdaki koltuğu boylamam bir oldu.Kolumda hissettiğim acı ile inledim önümdeki çocuk bir iki adım geri gidip gözlerini yere kitledi .Elini yumruk yapıp derince yutkundu odadaki kadın pencereyi örtüp bana döndü.
"bay park sorun nedir? " dedi başımı zar zor jeondan çekip kadına döndüm kolumun acısı ile ayağı zorla kalktım.
"sorun yok ayağım takıldı i-iyi günler efendim"dedim ve önünde eğilip arkamda o çocuğu hızla bırakarak odadan çıktım çıkar çıkmaz arkamdan bir kaç kırılma sesi gelmişti ama geri dönüp bakacak cesaret bende yoktu.
Öğrencilerin azalmaya başladığı sırada bir tuvalet bulup girdim ve üstümdeki montu ve kazağı sıyırıp koluma baktım.
tanrım! inanamıyorum kolum mosmordu bildiğin hayvan gücü olmalıydı çocukta.
Kolumu daha sonraya bırakıp hızla lavabodan çıktım ve cebimdeki ders programını açıp iki dersin sınıfına doğru yürüdüm.
umarım bir daha onu görmezdim!
Sınıfı zar zor bulup derin bir nefes aldım kapısının önünde dururken uzun bir aradan sonra ilk defa kalabalık bir ortamortama girecektim ve tedirgindim açıkçası.
Kapıyı çalıp Sesi duymamla içeri girdim sınıfa göz gezdirmeden direk öğretmene baktım.Orta yaşlı ve zayıf bir yüzü vardı iyi birine benziyordu tahtaya bakınca dersin biyoloji olduğunu anladım öğretmene doğru yürüdüm.
" kendini tanıtıp istediğin yere otur tatlım " dedi naif sesiyle.
Ah kendini tanıtmak! berbattım ben böyle şeylerde..
"be-ben park jimin busandan geliyorum" dedim ve başımı zor zor kaldırıp sınıfa baktım oldukça kalabalık olan sınıfta gördüğüm kişiyle gözlerim sonuna kadar açıldı.
Oda mı buradaydı hadi ama?! film çekmiyoruz değil mi?
Sınıfta onun yani ve bir ön sırası boştu tabiki yanına oturmayacağım saçmalamayın!
Ön sıraya geçip oturdum ve yanımdaki bana oranla uzun ve yapılı ayrıca muhteşem yüz hatlarına sahip kahverengi saçlı bir çocuk vardı bana döndü ve gülümsedi bende ona zar zor gülüp önüme döndüm.
Onu sevmiştim!
Arkadan gelen sesle çocuğa döndüm elini yumruk yapmış masaya vuruyordu neye bu kadar sinirliydi ki?
⛅
umarım hoşunuza gider*_*
Bana fikirlerinizi söyleyin benim için çok değerliler❤
Bir vote ve yorum istiyorum her bölümde sizden👉👈
JİKOOK'UN AŞKI KADAR GÜZEL BİR GÜN GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampir-Jikook
Fanfiction[mpreg~] [+18] " Benim güçlü karanlığım onun pembeliklerine yenilmişti ve hiçbiri yenilgi beni bu kadar mutlu etmemişti." Twilight gay versiyon gibi'