vampir-Jikook

16- Sırılsıklam aşk

Nasılsınız?

1.5k olduk
1.5k olduk
1.5k oldukkk of çok güzelsiniz

⛅

Yazardan=

İşte bitmişti...

Jungkook uzun süredir içinde tuttuğu sırrını bağlı olduğu çocuğa söylemişti.  Üstünden su akıp giderken başını kaldırmaya korktu. Jiminin onu orda öylece bırakıp gitmesinden korktu. Onu kaybetmekten korktu. Böyle olmayı o seçmemişti ki. Jungkookta isterdi jiminle tanışsın yavaş yavaş aşık  olsunlar aşk yapsınlar okulu birlikle tamamlayıp ömür boyu birlikte olsunlar ama olmamıştı.

Hayat şartları her zaman Jungkooka en zor olanı vermişti.

"Ben böyle olmayı seçmedim." Burnunu çekti ve dolan gözlerini kırpıp akmasına izin verdi

" benim tek istediğim sensin jimin"

Gözleri yere sabitli yeni parıl parıl ve sivri dişleriyle yunan tanrılarına benziyordu.

" cevap istemiyorum senden. Yüzüne bakacak-" lafını bölen naif ses olmuştu

" biliyordum" iri beden kafasını hızla kaldırıp ne zaman geldiğini bilmediği dibindeki çocuğa baktı. Yüzleri arasında az bir mesafe kalmış pembe saçlıda ıslanıyordu. İri beden cevap ister gibi gözlerini dikmiş bakıyordu. Jimin tebessüm edip konuşmasına devam etti.

" en başından beri biliyordum vampir olduğunu jungkook"

" ne? Nasıl yani?"

" beni çok küçümsemişsin. Paranormal olaylarla ilgileniyorum ve bunlarla iç içeyim. Anlamam zor olmadı. Sadece sonradan fark ettiğim şeyse sürekli odama gelişindi. Onu sonradan öğrenmiştim."

"Ne?Hayır ben-"

" bana yalan söyleme! O pencereleri neden açık bırakıyorum sanıyordun? Kış ayındayız tanrı aşkına? Daha rahat girebilmen için açıyordum ve sen gelip yani başıma otururken ben uyumuyordum." Ellerini iri bedenin yanağına yerleştirip okşadı. Karşıdaki gözlerini kapatıp iç çekmişti.

" ama neden bildiğini söylemedim? Bunu sana söylemek için ne kadar zorlandım biliyor musun sen?" Kızgınlıkla konuşup kaşlarını çattı jungkook

"Eğer bana tam olarak güvenirsen söyleyeceğini biliyordum. Seni sıkmak istemedim" karşı karşıya gelmiş ve sırılsıklam olmuşlardı.

"Ne yapacaksın peki?" Korkuyla cevabı beklerken nefesini tuttu. Bir ses bir harekete bekliyordu ama dudaklarındaki baskıyla olduğu yerde kaldı. Bunu hiç beklemiyordu. Pembe saçlı onu öperken kendine gelip karşılık verdi. Birbirlerini öperken ön planda duygu vardı. Jungkook ince beli arkadaki kayalıklara dayadı ve daha rahat öpmeye başladı.

Ensesinde hissettiği ellerle aklını kaydecek gibi oluyor ve bir öpücüğün nasıl böyle zevk verdiğini anlamıyordu. Nefessiz kalınca sesli bir şekilde ayrılıp suyun altında alınlarını birbirine dayadılar. Nefes sesleri ve suyun sesleri dışında etrafta tek ses çıkmıyordu.

"Ne olduğun umurumda bile değil aksine benim gibi paranormal manyağı için bu mükemmel bir şey" kıkırdayıp ensedeki ellerine sıklaştırdı.

"Üstümde deney yapmana izin vermem" dedi jungkook jimin bunu duyunca kahkaha atmıştı ama ardından gelen hapşırmayla jungkook keskin bakışlarını ona yöneltti.

Miniği onun yüzünden hasta olursa dayanamazdı.
Hızla ufak bedeni kolları altına aldı ve suyun içinden çıkardı.

~

Sesiz arabada jimin arabada hapşırırken başka ses çıkmıyordu. Jungkook kızgın sesiyle

"Kendine iyi bakmıyorsun ve hemen hasta oluyorsun bundan sonra düzgünce yemek yiyecek ve uykunu alacaksın. Gerekirse zorla yaparsın" ufak beden gözlerini kısıp

"İki romantiklik yapıp vampirim diyeceğim diye bizi dağ başına getir sonra gir suyun altına ıslan. Suçlu ben olayım öyle mi hah!" Jungkook gözlerini kısıp yanındaki bedenin ne düşündüğüne baktı.

"Hey! Sen neler düşünüyorsun ya?." pembe saçlı anlamaz bir şekilde baktı sevdiği çocuğa

" hani dedin ya  o kırmızı gözlere yumruk atıp sonra acıttığım yerleri tek tek öpmek istiyorum."

" ben sesli mi düşündüm ya?" Pembe saçlı hızla araba koltuğunda diklesip bağırdı. Jungkook bu dediğine koca bir kahkaha attı. Gülmekten arabayı zor zapt etmişti

"Aklını okuyabiliyorum jimin. Yani bazen okuyamıyorum. Normalde gözlerinin içine bakınca daha iyi okuyorum ama senin gözlerinin içine bakınca konsantre olamıyorum bu yüzden sen bana bakmıyorken elimden geldiği kadar okuyorum işte"
Omuz silkip konuştu jungkook.

Jimin aklından çıkmayan şeyle yavaşça araba kullanan bedene doğru ilerledi ve
"Jungkookie~" şirin tutmaya çalıştığı sesiyle jungkookun bir elini ufak eliyle kavradı .

" hey bu haksızlık! Kendini zorluyorsun ve aklını okuyamıyorum ayrıca şirinlik yapma dayanamam ve ne istersen yaparım"

Jimin iyice sırnaşıp cebinden telefonu çıkardı ve notlar kısmına girdi. Ekranı Jungkooka çevirdi ve göz ucuyla bakmasını sağladı.

"O nedir?"

"Vampirler hakkında merak ettiğim birkaç soru işte kookie~"

Jungkook biraz daha detaylı baktı ve gözlerini hızla açtı

"Tanrım jimin hayatta olmaz orda 613   soru var!"

" ya ama jungkook! "

~

Araba yavaşça evin önüne yaklaşınca kararmış hava ve sert rüzgarla birlikte çok kasvetli görünüyordu.

İkili arabadan inerken jimin iri bedenin yüzüne bile bakmıyordu. Yol boyunca sorduğu soruların sadece birkaç tanesine cevap vermişti. Zamanla onunla vakit geçirip öğrenecekmiş bilmemesi onun içinde sürpriz ve iyi olurmuş.

Jungkook küçüğünü karşına aldı ve gözlerine bakmayan bedene inadına bakıyordu. Ardından asla jiminin dayanamayacağı bir vampire kıyasla çok masum bir şekilde kollarını iki yana açıp

" gel artık sevgiline~" jimin bu görüntüye karşı gelememiş pes ederek hızla kollarını sardı beline.

Jimin Başını soğuk göğüsten kaldırıp parmak uçlarına çıktı ve kolları beline sarılıyken dudaklarını birleştirdi.

Pencerede şok olmuş gözlerle teyzesini görmeden doya doya birbirlerini öpüp sevdiler...

⛅

Heyyoo

Jimin gibi birinin şaşırması normal olmazdı zatenswjsiqk

Tabiki biliyordu pembe saçlı civcivim

İyi uykular kendinize iyi bakın💜

Gece kuşunuz sizi öpücüklere boğuyor:**