Sınır koymuyorum bu sefer hemen geçiyorsunuz çünkü ve elimde bölüm kalmıyor sjqixqkoz
jxjxjxde sana gelsin bu bölüm mademm💜 sınır geçilsin diye adeta milleti taciz etti....
⛅
Kafamı yastığa iyice gömerken çalan alarmı umursamıyor hala uyumak istiyordum. Dün gece düşünmekten çok geç uyumuştum ve şuan yorgunluktan ölüyordum.
Artık kalkmam için inadına çalan alarma uyup kalkmıştım. Gözlerim şiş olduğu için hem çok çirkin görünüyordum hemde önümü görmekte zorlanıyordum. Bir süre boş boş bakıp daha sonra pembe saçlarımı karıştırarak ayağı kalktım.
Hızla duş alıp bornozumla odama geçince hissettiğim soğuk havayla açık olan pencereyi kapattım. Kesinlikle bu pencerede bir sorun vardı. Üstümü giyinip hızla eşyalarımı alırken jungkookun beni alacağı gerçeği kalbimi hızlandırıyor ve heyecandan bayılacak gibi oluyordum.
Jimin'in ne giydiği ile ilgili fotoğraf istemiştiniz:) böyle hayal edin. Ama çok etmeyin aklınız gider.
Aşağı inip etrafa baktım ama kimse yoktu . Kahvaltı yapmak istemiştim ama anlaşılan teyzem gitmişti ve ben yemek hazırlamak için fazla üşengeçtim şuan. Yerime oturup jungkooku bekleyeceğim sırada duyduğum korna sesiyle kapıya koştum saçıma başıma aynada bir düzen verip yüzümdeki aptalca gülümsemeyle birlikte dışarı çıkıp kapıyı kilitledim . Heyecandan gözlerine bakmıyor kafamı aşağıda tutuyordum.
Mecburen yanına gelince arabaya yasladığı kalçasını çekip yanıma geldi. Baş parmağıyla elmacık kemiklerimi okşayıp saçlarımı kulağımın arkasına koydu. Hissettirdiği bu güzel duyguyla gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim. Ellerini belime dolayıp aramızdaki mesafeyi kapatıp bana sarıldı. Bunu beklemediğim için hızla atan kalbim ve şok olmuş büyük gözlerimle bir süre durdum ama kendime gelince kollarımı sert ve yapılı sırtına dolayıp bende ona sarıldım.
Jungkook aramızdaki boy farkı yüzünden hafif eğilmiş bende ona yardımcı olmak için parmak uçlarıma kalkmıştım . Derin bir nefes çekti ve memnun bir mırıltı bıraktı. Galiba beni kokluyordu. Ben ne kadar hafif kokuyorsam o çok sert kokuyordu. Hem kendi kokusu hemde kullandığı parfümle mükemmel bir uyum içindeydi.
Ayrılınca elini belime yerleştirip beni arabaya yönlendirdi. Yerlerimize geçince arabayı sürmeyi başladı. Sessiz ortamı Bozan geldiğimizden beri hiç konuşmamış olan jungkook bozdu:
" önce bir yerlerde bir şeyler yiyelim aç olmalısın"
" hayır okula geç kalırız jungkook" bu dediğime gülüp
" önemi yok ki?yok yazamazlar ben hallederim" bunu yapabilirdi biliyordum ve bugünde hİÇ derse girmek istemiyordum en azından yemek yerdim .Yaklaşık yarım saat süren araba yolculuğunda sonunda küçük bir yerin önünde durduk . Araba camından gördüğüm kadarıyla dışı kahverengi ve krem tonlarındaydi. Kapının üstünde taktıkları rüzgar çanı ve pencerenin önüne konulan renkli çiçekler yüzünden oldukça hoş ve samimi bir yerdi.
Arabadan inip dışarı çıkınca soğuk hava yüzünden hızla kafeye koymuştum. Jungkook ardımdan kahkaha atmış ve beni takip etmişti. İçeri girince sıcak hava yüzünden gülümsemistim. Cam kenarında olan yeri parmağımla gösterip
" oraya oturalım mı?" Bana döndü ve elini belime atıp beni kendine yapıştırdı. Bunu neden yaptığını anlamamıştım ama sesimi çıkarmayıp önüme döndüm. Dediği masaya geçip oturunca yanımıza gelen orta yaşlı bir kadın elindeki kalem ve defterle bize gülümseyerek bakıyordu. Karşımdaki Jungkook düz ses ve ifadesiyle kadına istediği şeyleri söyleyip bana döndü. Siparişimi verip kadına gülümsedim en azından jungkookun kaba tavrından ötürü nazik olmak istemiştim.
Siparişler gelene kadar İkimizde konuşmadık ben önümdeki peçeteyle oynarken Jungkook yüzünü sağ eline yaslayıp öylece beni izlemişti. Utançtan ölecektim birazdan . Gelen yemeklerle ikimizde önümüze döndük. Aşırı aç olduğum için hızla yemeğe başlarken Jungkook yavaş yavaş ve birkaç Çatal alıp bırakmıştı.
Bana döndü ve
"Bana kendini anlat jimin" gülümseme eşliğinde kurduğu cümleye kaşlarımı çattım. Sözüne devam edip
" yani demek istiyorum ki, herşeyini anlat . Sevdiğin renk yemek yerler ailen aklına gelen herşey"
~
Yaklaşık 1 saat öylece yemek yiyip benim hakkımda konuştuk. Her dediğim kelimeyi tek tek dinliyor ve gözlerini bile kirpmiyordu. Tam kalkacağımız sırada Jungkook
" seni bir yere götürmek istiyorum. Benimle gelir misin?hm?" Çıkışa giderken söylediği şeye kaşlarımı çattım ama sonunda sadece kafa salladım.
"Tabi ama nereye gideceğiz ki?"
" gidince görürsün" elini yeniden belime atıp beni çıkışa götürdü.
Nereye gideceğimizi bilmiyordum ama bugün jungkookun sürekli soru sorması ve sürekli beni bir daha hiç göremeyecek gibi izlemesi gibi tuhaf davranışları vardı. Gideceğimiz yerin kesinlikle bu davranışlarıyla bir ilgisi olmalıydı.
⛅
Geçiş gibi düşünün.
Yb ne zaman gelir bilmiyorum ama umarım uzun sürmez.
Umarım beğenirsiniz ve hoşunuza gider!
Kitabın gidişatı nasıl ve sizce nereye gidiyorlar?💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampir-Jikook
Fanfiction[mpreg~] [+18] " Benim güçlü karanlığım onun pembeliklerine yenilmişti ve hiçbiri yenilgi beni bu kadar mutlu etmemişti." Twilight gay versiyon gibi'