vampir-Jikook

45- minik bebek

Selam:3

Final yapmak istiyorum.

⛅

" jungkook doğuruyorum!" Jungkook sanki normal birşey duymuş gibi kafasını sallamış masaj yağlarına geri dönmüştü.

"Olur öyle şeyler, gazdır" aslında duyduğu şeyin şokunda olduğunu anlamıştı jimin ama şuan mantıklı düşünecek durumda değildi. Karnındaki bebeği durmaksızın hareket ediyor kasları geriliyordu.

"Jeon Jungkook!" Jimin tüm inletecek güçlükle çığlık attı.

"Hassiktir" jungkook yeni anlamış gibi elindekileri direkt fırlatıp yataktaki sadece şort giymiş bedenin yanına koştu.

Jiminin karnını tutan ellerinin üstüne elini koyup okşadı.

"Ne yapmam gerekiyor!? Nasıl geliyor? Nereye geliyor?!" Panikle sıraladı cümlelerini.

Jimin derin Bir nefes aldı. Canı çok acıyordu ve şuan jungkooku idare edecek durumda değildi!

"Gidip diğerlerini çağır ve şu geçen gelen vampir doktorun hastanesine gidelim. Acele et canım çok yanıyor" jungkook hızla ayağı kalkmış evde bağırarak herkesi çağırmaya başlamıştı.

"Hoseok! Jin!" Odaların kapıları birer birer açıldı ve ilk çıkan yoongi oldu. Anlamsız bakışlar atarak ağzından akan kanı sildi. Diğer odadan hoseok çıkmıştı.

"Jimin doğuruyor! Yoongi sen önden koşarak gidip doktora haber ver. Hoseok sen jin ve Namjoonu çağır. Hızlı olun çabuk!" Yoongi hızla dışarı çıkarken hoseok diğerlerinin odasına kapısını çalmadan girince hiç hoş bir manzara görmemişti.

"Aman tanrım gözlerim bunuda gördü!" Bağırarak içerde çıplak olan bedenlerin üstüne kapıyı kapatıp arkasından kapıya atılan birkaç eşya sesi duymuştu.

Jungkook hızla jiminin üstüne bir tişört geçirdi ve kendinden ufak koca bir karına sahip olmasına rağmen her zaman tüy kadar hafif olan kocasını kolları arasına aldı.

Arabayla gidip vakit kaybetmek istemiyordu hızla kollarının etrafına sarıp ormanlık alana daldı. diğerleri daha sonra arkasından gelebilirdi.

Jiminin acı dolu inlemeleri kucağındada devam etmiş kolları arasında dudakları hafif aralık ellerini karnına sarılmışken tombul yanağından yaşlar süzülüyordu.

Bebeğide bir vampirdi ve yerinde durmadığı için jiminin canını oldukça yakıyordu.

Jungkook hızla ağaçların arasında koşarken saçları ahenk içerisinde uçuşuyor keskin kırmızı bakışları arada kucağındaki bedene kayıyordu. Kalbinin sıkıştığını hissediyordu jungkook, kalbinin ortasında koca bir kaya vardı ve jiminin herbir gözyaşında o kaya dahada derine batıyordu. Jiminin canını yakan ortadan kaldırmak istiyordu.

Hastanenin önünde duran bedenlerin hızla kapıdan girmesi, onları karşılayan yoongi , hemşire, doktorlarla birlikte jimin beyaz hastane sedyesiyle ameliyathane'ye kaldırılması bir olmuştu.

Jungkook ameliyata kapısının önünde çöküp uzun saçlarını eliyle çekiştirdi. Kısa bir süre sonra yanlarına hoseok, jin ve Namjoonda gelmiş endişeli bakışlarıyla saçlarını çekiştiren jungkooku görmüşlerdi.

"Ona bir şey olmaz değil mi Namjoon?" Bebeği vampirdi ve eğer doğumda sorun çıkarsa jiminin hayati söz konusuydu.

Jungkook için kırmızı çizgi buydu. Jiminin hayatı.
Jiminin hayatı demek onun hayatı demekti. Jimini sevmek için yaşıyordu.