merhabalar
Yeni kitap kapağımız hayırlı olsun ballar♡
İyi okumalar beğenmeniz dileğiyle~
⛅
Sıcak yatağımda bir sağa bir sola dönerken başımda çalan alarmın bir an önce susmasını diliyordum. Oldukça geç uyumuştum zaten birde sahanın 6.30 da kalkmak felaket bir şeydi. Alarm yetmezmiş gibi kapımda çalmaya başlayınca sinirle yatakta oturdum ve bağırarak
" Ne var ya? İki yandan saldırıyorsunuz?" sesim yüksek çıkmıştı ama bu sabah cidden huysuzdum. Kapı sesi kesildi ve
" Jimin tatlım geç kalacaksın hadi aşağı gel" teyzem bunları dedikten sonra onaylayan birkaç mırıltı çıkarıp alarmı kapattım.
Aynanın karşısında kendime bakarken ben bile korkmuştum açıkçası. Felaket görünüyordum ve bu tipime acilen birşeyler yapmam gerekiyordu. Banyoya gidip yüzümü jel sayesinde yıkayıp temizledim ve siyah kazak kırmızı bir ceket giydim altına klasik dar kot giyince siyah saçlarıma olabildiği kadar şekil verdim.
Aşağı inip sırtımdaki çantam ve elimde her zamanki kulaklıklarımla kapıya gittim.Teyzem ardımdan bağırıp bişeyler yememi zayıfladığımı söylüyordu ama onu geçiştirip bisikletimi alarak ağaçlık ormana daldım.
Sessiz bir yolculuk olmuştu yine benim için. Bisikleti bırakıp okulun bahçesine girdim. Gözlerim kaiyi ararken ilerde her zamanki jungkook ve grubu takıldı. Adını namjoon olarak hatırladığım kişi sakince birşeyler söylüyor ama jungkook onu dinlemiyor elini kolunu sallayıp sinirle onu itip duruyordu.
Birden tüm grubun gözleri bana dönerken olduğum yerde utançtan dikildim ve kızarmaya başlayan yanaklarımla başımı egdim. Grup benim geldiğimi nasıl anlamıştı ki? koskoca okulda bana bakıyorlardı. Grup içinden tanıdık beden bana doğru gelirken jungkook yoongiyi kolundan tutup kendine çekmiş sinirle birşeyler fısıldamıştı.
Yoongi elini ondan kurtarıp bana gülümsedi ve eski yerine geri döndü. Jungkooka değen bakışlarımla kalbim dünü hatırlarmış gibi birden hızlanmaya başladı. Gözlerimi kaçırmama sebep olan omzumdaki dokunuşla arkamı döndüm hızla. Kai yine muhteşem gülümsemesiyle bana bakıyordu.
Tanrım! O cidden çok yakışıklıydı.
" Jiminie! okulun ortasında niye dikiliyorsun gel içeri geçelim" eliyle omzumu kavrayıp okulun girişine yönlendirdi.
İçeri girip sıramıza oturduk elimdeki kulaklığı sıranın altına koyarken elime bir şey çarptı. Başımı eğip aldığımda bunun bir paket baharatlı ramen ve gazoz olduğunu gördüm.
Bana ait olmadığını düşünüp sıranın altına koydum ama kağıt parçasını görünce okumaya başladım" aç olduğunu biliyorum. Güzelce ye jimin!"
Ah sanırım bir platonigim vardı. Rameni açıp içindeki çubuklar sayesinde yerken gazozumdan biraz içiyordum
" Bunlar nerden çıktı?" kai sorar gözlerle bana bakarken
" sanırım platonigim var" deyip kağıdı uzattım.Kağıdı okuyup kaşlarını çattı ve
" bu kadar çabuk güvenme ya içinde bir şey varsa?" demişti ama omuz silkip
" sanmıyorum hem kokmuyor hem okulda kim kime zarar vermek ister ki?" kai hızla yerinden kalkıp sınıftan çıktı.Ona şaşkınca bakıp bitmiş yemeği çöpe attım. Biyoloji dersi için kitapları çıkarırken kai sınıfa girip yanıma oturdu.
"Nereye gittin?" soruma karşılık gülüp
" ah şey müdürle konuştum biyoloji hocası gelmemiş onu öğrendim" dedi alayla gülüp
"hayır hoca geldi panodan baktım bana yalan söyleme " diyerek arkamı yaslandım.
" iddiaya girelim mi?" diyerek serçe parmağını uzattı.
" ne iddiası?" dedim parmağımı uzattım ve birleştirdik.
"eğer ben kazanırsam istediğim bir şey yaparsın sen kazanırsan ben yaparım" dedi.Biraz düşündüm benden ne isteyebilirdi ki? Hem geldiğinde emindim zaten kabul ettikten sonra önüme döndüm ama kai kazanacağından emin görünüyordu.
Bir süre beklemiştik ama kapıdan müdür ardından jungkook içeri girdi. Bana sırıtıp bakarken başımı eğip tombul ellerimle oynadım. Arka sırama oturdu. Müdürün sesiyle ona döndüm
" biyoloji hocanız gelmedi gürültü istemiyorum oturup dersinize çalışın" diyerek sınıftan çıktı.Mızmızca önüme döndüm ve yüzümü buruşturup ellerimle kapattım. Kai kahkaha atarak elimden tutup beni yerimden kaldırdı.
" Ben kazandım hadi bakalım istediğimi yerine getirmeye gidiyoruz" derken beni sınıftan dışarı sürüklüyordu.
Nereye gidiyorduk? ne isteyecekti lan bu benden?
Jungkook'dan
Dışarı adete sürüklenen jiminle yerimden kalktım ama dibimde biten kısa boylu kızla önüme döndüm.
" oppa oturabilir miyiz acaba?" demiş ve yanıma oturmuştu her ne kadar istemediğimi söyleyip gitmeye çalışsamda sürekli bir şeyler zırvaladı.
Aradan geçen 1 buçuk saatin ardından hala gelmemişlerdi hem kokusuda yakından gelmiyordu. Yerimden kalkıp kapıya yürürken en son bekleyeceğim şeyi gördüm
Tanrım bana yardım et! yalvarırım bu gerçek olmasın! şuan karşımda pembe saçlı pamuk şeker gibi görünen ve kokusu oldukça yoğun bir jimin olması hiç iyi değildi....
⛅
Bilmiyorum oldu mu?
Pek jikook yoktu ama öbür bölüm bol bol olacak:)
Sizce biraz daha vakit geçirsinler mi yoksa itiraf zamanı olsun mu?
Sizi Seviyorum iyi bakın kendinize💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampir-Jikook
Fanfiction[mpreg~] [+18] " Benim güçlü karanlığım onun pembeliklerine yenilmişti ve hiçbiri yenilgi beni bu kadar mutlu etmemişti." Twilight gay versiyon gibi'