Selammm
105k olduuukkkkk🥺💘💕 bugün doğum günüm ve bölümü bugün atmak istedim.
İyi okumalar
⛅
Jimin elini jungkookun eline kenetliyken evlilik yeminlerini ediyorlardı. Evlilik yeminini edilmesinden birkaç saniye sonra ufak kalabalıktan ıslık -ki bunu yoongi ve hoseok çılgınlar gibi yapıyordu- alkış sesleri bahçede yankılanıyordu. Jimin bedenini artık eşi olan sevdiği adama çevirip dolmuş gözleriyle mükkemmel yüzünü turladı.
Jungkook iki elinide tutarak hafifçe eğildi ve dudaklarını buluşturdu. Kısa süren fakat ıslak bir sesle ayrılan öpüşmeden sonra jiminin alnına dudaklarını bastırıp yüzünden asla silinmeyen gülümseme ile gözünü kalabalığa çevirdi. Jiminde kollarını ince bele sarıp akan gözyaşlarına engel olamadı.
Evlendiklerine inanamıyordu.
Jungkook elini tutup ayakta fazla duran jimini masaya oturtup ufak ufak çalan müzik eşliğinde el ele tutuşuyorlardı.
Jimin birden acıkan karnıyla dudaklarını büzdü. Açıkmanın sırası değildi, evleniyordu!
Jungkook gülerek jimine başını çevirip gözlerinin içine baktı. Ardından masadan kalkıp jiminin dudaklarını hızlı öpüp uzaklaştı. Jimin çatık kaşlarıyla arkasından bakarken tek kelime edememişti.
Yanına yaklaşan jongin'i görünce hızla ayağı kalkıp ellerini boynuna doladı. Ondan hoşlanıyor olabilirdi ama her koşulda jimin onun arkadaşıydı ve ona sarilabilirdi.
"Hoşgeldin! Gelmene çok sevindim" jimin neseyle konuştu.
"Çok hoşbuldum min. İkinizde harika görünüyorsunuz. Çok mutlu ol." Geri çekilirken jongin kocaman gülümseyerek iyi dileklerini sundu.
Jonginle birkaç dakika sohbet etmiş ardından birkaç kisinin yanına uğramak için gitmişti. Evin dış kapısından elinde ufak bir tepsiyle gelen jungkooka herkes ona delici bakışlar atarken jungkookun gözlerini tek odağı sandalyede ona şaşkın bakışlar atan eşiydi.
Gülümseyerek tepsiyi nikah masasının önüne koyup jiminin sandalyesini iyice masaya yaklaştırdı. Ramen, pilav, turp turşusu ve bir bardak kan vardı.
"Acıkmıştın. Yemek yapmayı bilmediğim için anca bu kadar oldu. Jin'e sordum anlattı. İyi oldu mu emin değilim bebeğim. Birazda kan getirdim, bebeğimiz her iki besinide çok seviyor."
Jiminin gözleri anında dolarken bakışlarını jungkook ve tepsi arasında gezdirip ufak eliyle ağzını kapatıp kocaman gülümsedi.
"Jungkook sen muhteşem bir kocasın. Sana çok aşığım biliyorsun değil mi?" Hızla kollarını boynuna dolayıp önünde diz çökmüş bedeni yanına çekmişti.
"İyi misin minie? Ağlıyor musun sen!?" Jimini kendinden uzaklaştırıp kemikli parmaklarıyla gözyaşlarını sildi.
"Bende sana aşığım. Senin gibi bir kocam olduğu için çok şanslıyım min" dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp eliyle şiş karnını okşadı jungkook.
Bebek karnında kıpırdayınca jungkook hissettiği temasla kaşlarını çattı.
" bak bu kaçıncı babaya vuruşun? Babaya vurulmaz" jiminin karnını okşarken tehdit eder gibi parmağını salladı. Bebek hareketi keserken jimin ortama kocaman bir kahkaha bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampir-Jikook
Fanfiction[mpreg~] [+18] " Benim güçlü karanlığım onun pembeliklerine yenilmişti ve hiçbiri yenilgi beni bu kadar mutlu etmemişti." Twilight gay versiyon gibi'