Selamlar.
Smut istemedeniz şaşırdım ama yazmadım eheheheh
⛅
İkilinin dudakları uyum içerisinde birbiriyle dans ederken ağızlarını dilleriyle keşif ediyor, ve ufak mırıltı gibi inlemeler bırakıyorlardı sessiz odaya. Devamının geleceğini belli edercesine hareketleri seri ve hızlı bir şekilde gerçekleşirken jimin karnında hissettiği sancıyla ince dudaklarından hızla ayrılmış dizleri üstüne çökecekken jungkookun yapılı kollarını ve bedenini hissetmişti.
Karnı kasılıyor ve büyük bir ağrıya sebep oluyordu. Jungkooku dahada telaşlandırmamak adına ağzından kaçmak üzere olan acı dolu iniltileri dudaklarını dişleyerek önlüyordu.
Elleriyle jiminin ince belini sararken kendisine göre ufak olan bedenini kolları arasına alırken yerle olan temasını kesmiş bedenini havalandırmıştı. Bedeni hızla yatağa yatırırken ne yapacağını düşünüyordu.
"Jimin nasıl hissediyorsun? Ne yapmalıyız şuan? geliyor mu bebek? erken mi? Değil mi? Nerden gelecek ? Birini çağıralım! Canın acıyor mu? Ne diyorum ben tabiki acıyor!"
"Jungkook!" Jimin istemesede acıyla ve sinirle bağırmış susmasını sağlamıştı.
Şuan oldukça saçmalıyordu ve acı çekerken jungkookun ne kadar tatlı olduğunu düşünecek durumda değildi.
"Ah birşeyler yap jungkook canım çok yanıyor" ellerini karnına sarmış engel olamadığı yaşlar gözlerinden akarken başını geriye atıp derin nefesler alıp hem kendini hemde bebeğini sakinlestiriyordu.
"J-jimin" karşısında ağlayan sevgilisini görünce kalbinde derin bir sızı ve jimini ilk gördüğü andaki gibi fakat bu sefer acıtan bir ağrı hissetmişti karnında.
"Namjoon! Yoongi! Hoseok! Çabuk doktor çağırın" kapıya doğru bağırmış saniyeler sonra tüm ev halkını toplamıştı.
Yatakta yatan jimini kucağına alıp arkasına geçmiş ufak elleriyle hafif çıkıntılı karnını okşayan jiminin ellerinin üstüne kendi büyük ellerini koymuş jimin gibi oda masaj yapıp hem bebeğine hem sevgilisine sevgi sözcükleri sıralamıştı.
Jimin sakinleşirken göğsü derin nefesler aldığı için hızla inip kalkıyordu. Sırtı jungkookun göğsüne yaslıyken başını geriye atıp kafasını jungkookun omuz hizasına koymuştu. Jungkook yukarından sevgilisine gülümsemiş ve kızarmış dudaklarına bir öpücük kondurmuştu.
~
Dakikalar sonra doktor gelmiş jimini kontrol ederken kaşlarını sürekli çatıyor şaşkın nidalar çıkarıyordu. Herkes merakla sonucu beklerken doktor sonunda işini bitirmiş eşyalarını toplamış onu izleyen 7 çift göze bakmıştı.
"Bay park insanken hamile kaldığı için bebeğin insan yanı yemek istiyor. Bay park hem yemek yemeli hemde kan içmeli. Bunu 2 taraflı düşünebilirsiniz. Bebeğin vampir tarafı kan isterken insan tarafı yemek istiyor. Bu nedenle karın ağrısı bu kadar şiddetli gerçekleşti. Ayrıca bay parkı vampir durumuna alıştırdiginiz ve insan kanına duyarlı hale geldiği zaman hastaneye gitmenizi öneriyorum. Bebek 3 aylık oldu ve cinsiyeti öğrenebilirsiniz" doktor gülümsemis teşekkürleri kabul ederken saniyeler sonra pencereden büyük bir hızla ormanda yok olmuştu.
Jungkook doktorun arkasından bağırarak konuşmuştu:
"Bay park değil! O bir Jeon seni bunak!"Yoongi dâhil evdeki herkes bu duruma gülerken odaya elinde tepsiyle Taehyung girdi.
"Jim birşeyler hazırladım. Hemen ye. Doktor 2. Bir sancı olmaması için yemek yemeni söyledi"
Kocaman gülüşünü jiminin yüzüne sunarken jiminde gülmeden edememişti. Yorgunluk bedenini ele geçirirken tepsiyi kucağına koymuştu. Jungkook çatık kaşlarıyla Taehyungu süzerken tae göz devirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vampir-Jikook
Fanfiction[mpreg~] [+18] " Benim güçlü karanlığım onun pembeliklerine yenilmişti ve hiçbiri yenilgi beni bu kadar mutlu etmemişti." Twilight gay versiyon gibi'