11- öpücük

16.5K 1.2K 491
                                    

Jimin saçlarını pembe yapsın 1 günde 3 bölüm atacağım artık yeter ya özledim ben o saçları:(

Fazla iddialı oldu?neyse

İyi okumalar sjqksiqoso

Dayanamadım attım hadi yine iyisiniz

Sınıf kapısının önünde durmuş yanımdaki kaiye ölümcül bakışlar atıyordum saçlarım o kadar hoşuna gitmişti ki sürekli dokunup okşuyor kokluyordu .
Benden kuaföre gittiğimiz zaman düzgün bir renk yapmasını ve dikkat çekmemesini söylemiştim . Ona güvenmemi sadece birkaç ton açacağını söylemişti ve şuan pembe saçlarımla tüm okulun bakış açısı içindeydim.

Bir daha kai'yle iddiaya girersem iki olsun.

"Jimin inan bana o kadar tatlı oldu ki! Ah yemin ederim şuan seni ısırmak istiyorum" saçlarıma elimi atıp tutamlarıyla okşadı.

Daha fazla burda durup dikkat çekmek istemediğim için kapıyı açacakken kapı açılmış tüm ihtişamıyla jungkook karşıma çıkmıştı. Sanki canavar görmüş gibi bakıyordu. Gözlerimi kırpıştırıp ellerime indirdim bakışlarımı. Hala karşımda dikilince yana kayarak onu geride şok olmuş bir şekilde bırakıp sırama yürüdüm. Kafamı sıraya koyup huysuzca mırıldandım

Jungkook kesin beğenmemişti. Gözleri o kadar kötü görünüyordu.

Bi dakika?Banane ya onun fikrinin neden benim için önemliydi ki?
Bunu sonra düşünmeyi aklımın bir köşesine yazdım.

Kai yanıma gelip sıraya yasladığım kafamı kaldırmaya çalışıp yanaklarımı sıkınca kahkaha atarak ellerini çekmesini sağladım.

~

Okul çıkışı gelmişti ve yorgunluktan şurada oturup uyuyacaktım. Bisikletle olan bir 1 saatlik yolculuk aklıma gelince dahada üzüldüm açıkçası. Bisiklet sürmek istemiyordum.

O dersten sonra jungkook sınıftan çıkmıştı ve bir daha hiç okula gelmemişti. Nereye gittiğini istemsiz olarak merak ediyordum açıkçası.

Bisikleti alıp çıkışa kadar götürdüm ve kulaklarımı takıp bisiklete bindim. İçimde kötü bir his vardı. Bir şey olacakmış gibi hissediyordum.

Ormana yavaş yavaş girdiğimiz sırada bisikletin bir yere takılmasıyla yere düşmem bir olmuştu. Bisikletin takıldığı çukurdan çıkarmaya çalışırken üstüm başım kir olmuştu ve yüzüme değen birkaç damlayla birlikte kafamı gökyüzüne çevirince yağmaya başlayan yağmurla ayaklarımı yere vurup bir çığlık attım.

"Cidden mi ya! Sıradaki ne peki? Deprem, çığ , savaş mı çıkacak bu nasıl bir gün?" Bisikleti çıkarıp sürmeye çalıştım ama etraf çamur olduğu için bir türlü gitmiyordu.

Elimde bisikleti sürüklerken gördüğüm evimle derin bir nefes aldım. Pembe saçlarım alnıma yapışmış üstüm başım sırılsıklamdı. Eve yaklaştığım sırada evin önünde siyah lüks araba ve içindeki jungkooku görmemle hızlı atmaya başlayan kalbim bir olmuştu.

Eve yaklaşıp arabanın önünde durunca sinirle bisikleti bahçeye attım ve arabanın içindeki bedene dönüp ellerim belimde konuştum:

" burda ne işin var?" Arabadan inip karşımda dikildi. Hafiflemiş yağmurun altında ikimizde ıslanıyorduk gerçi ben çoktan sırılsıklam olmuştum ama

"Proje ödevi için geldim" kollarında göğsünde bağlayıp ukala bir tavırla bana baktı. Sinirle gözlerimi büyütüp göğsüne bir tane geçirdim ama ağrıyan onun göğsü değil benim elim olmuştu.

" lan madem geleceksen beni niye çağırmıyorsun sen? Sırılsıklam oldum burda!" Eve doğru yürürken ben söylenip duruyordum o ise arkamdan geliyordu ama sürekli kıkırdıyordu.

Bugün hem çok huysuzdum hem sırılsıklamdım hemde saçlarım pembeydi!.

Hızla arkamı döndüm ve işaret parmağımı ona sallayarak

" bak bana kardan adam gülüp durma artık!" Diyerek önüme gelen saçlarımı itmeye çalıştım. Önce küçük baş parmağıma sonra pembe saçlarıma baktı ve kahkaha atmaya başladı. Derin bir nefes verip kapıyı açmak için anahtarı aramaya başladım. Jungkook zar zor gülmeyi bıkarıp yanıma gelerek

"Jimin seni böyle ciddiye almamı mı bekliyorsun?" Sinirle önüme dönüp anahtarı aldım ve kapıyı açtım. Etrafa bakıp teyzemi aradım ama evde yoktu. Büyük ihtimalle komşuya yada yemek servisi yapmaya gitmişti.

İçeri geçince yanımdaki iri bedeni odama doğru ilerlettim. Beraber odama girince sırtımdaki çantayı masaya bırakıp dolaba yöneldim o sırada jungkook yatağa oturmuştu. Elimdeki lanet alçıyı artık çıkarmak istiyordum. Banyoda üstümü değiştirmiş odama gitmiştim.

Jungkook elindeki telefonla oynarken ben çalışma masasına geçmiştim.
" jungkook hadi artık çalışmaya başlayalım" bana bir bakış atmış ve umursamaz tavırla

" sen yap ben yapmayacağım" hah! Yok canım başka emrin? Sandalyede önümü ona döndüm ve tek kaşımı havaya kaldırıp

" tamam o zaman. Şimdi evimden gidebilirsin" başını bana çevirip telefonu kapattı

" ne?" Verdiği tepkiye gülmek istesemde kendimi tutup ciddi tavrımla kapıyı gösterip

" madem yardım etmeyeceksin yanımda bir işin yok git o zaman" bu dediğimle gözlerime bakmıştı derin bir şekilde. Ardından kasılmış çenesiyle ayağı kalkıp yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Nedense bir sözümle hemen buraya gelmesi beni gülümsetmişti.

~

Ben yapacağımız spor için malzeme listesi çıkarıp tek tek jungkooka anlatırken yüzüne değil kağıda bakıyordum. Verdiği tepkiyi görmek için başımı kaldırmamla burun buruna gelmemiz bir olmuştu. Nefes almayı dahi bıraktım o an elimdeki kalemi sıkı sıkı kavrayıp önümdeki bedenin gözlerinden bakışlarımı ayırmamaya çalışıyordum. Ama ince hafif pembe dudaklar o kadar davetkar görünüyordu ki bakmamak elde değildi.

Kırmızı gözleri dudaklarıma kayınca kendimi tutamadım ve bende onun dudaklarına baktım. Burnunu burnuma sürtmesiyle içim bir hoş olmuştu.

Ben daha o güzel duygudan çıkamamışken dudaklarım üstündeki soğuk ince ve lezzetli dudaklarla yerimde dondum.


Geçiş bölümü gibi düşünün:)

Öbür bölüm en az 1 hafta sonra gelir hazırda bekliyor bitirdim yazmayı ama azıcık merak edin istiyorum

Umarim beğenirsiniz elimden geldiği kadar uzun tutmaya çalıştım.♡

Kendinize iyi bakın ♡ seviyorum sizi💜

Kendinize iyi bakın ♡ seviyorum sizi💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
vampir-JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin