32. Bölüm

5.9K 365 250
                                    

Ay ay ay ben geldiiiimmm, hatta biz geldiiiikkk 🥰
Bir adet İzmir'li, bir adet Yunan Heykeli ve bir adet ben 😄😄
Tabii ilerleyen bölümlerde bir tane de junior olacak😄😄

Çok özledim yahuuu, hadi gelin kavuşalım yorumlarda 😚

Sizi çoookk seviyorum 💛
İyi okumalar Canlarım 🍯💛

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Yunan Heykeli'dir o, benimdir o!
En yakışıklı, güçlüdür o!
Nerede kaldın Yunan Heykeli?
Canımı sıktı bu şerefsiz olan Adar o....!

1-B sınıfından Berre arkadaşımıza teşekkürler!

Allah'ım delireceğim bunların yanında kalmaktan. Haplarla değil de midesizlikleriyle delirtecekler beni en sonunda.
Bir Adem evladı nasıl bu kadar midesiz olur da türlü türlü oyunlar oynar?

Hayır yani tamı tamına ama böyle dolu dolu ama böyle vöööhh yani... Yirmi dört saattir bu denyoların yanındayım.
Yunan Heykeli'm de yanımda yok, üzgün emoji...
Bir ben, bir bebeğim, bir de masal kitabımız...

Barış'ın da alacağı olsun he, onca saat oldu bulamadı beni hala!
Beni almaya gelsin bak neler yapacağım ona!

Yattığım yatakta elimi karnıma koyarak kafamı eğdim, "Baban gelince kızacağım ona! Hemde çok..."
Kapı açıldığında kapıya bakarak gelen şirret ikiyi gördüm, gözlerimi devirme isteğime engel olarak yüzüme bir tebessüm yerleştirdiğimde kendimi bir kez daha tebrik etmiştim.

Kadın resmen bebeğimin babasına olan aşkı yüzünden beni kaçırmıştı ve ben ona gülebiliyordum. Bu çok zor bir durum he... bunu yapmak zor yani, öyle kolay sanmayın sakın!

Kadını her an yolma riskim var yani!

Yanıma gelip oturarak güldü, "Nasılsın canım? Bir şeyler hatırlamaya başladın mı?"

Konuş konuş, canını sökeceğim ben senin dur bakalım! Bekle sen...

Tıpkı onun gibi gülümsedim. "Bugün daha iyiyim, çok teşekkür ederim ama maalesef... hala hiçbir şey hatırlamıyorum."
Rahatladığını belli etmemeye çalışarak derin bir nefes aldı. "İyi olmana çok sevindim, diğer konuları da birlikte hallederiz artık!"
"Tabii..." dedikten sonra dilimi ısırdım.

Çünkü neden?
Az daha sövecektim de ondan...
Ay, ben bunu yolarım!
Birde iyi rol kesiyor ki sormayın, bunların hepsi iyi oyuncu anasını satayım!

Bir şeyler saçmalamaya devam etse de dinlemedim, şu an aklım sadece mide bulantımdaydı. Kusmamam gerektiğini kendime hatırlatıp dururken bir yandan da başka şeyler düşünmeye çalışıyordum.

"Sen iyi misin?" dedi şüpheli sesiyle şirret iki.
Dişlerimi sıkıca birbirine bastırarak kafamı salladım ve gülümseye çalıştım.
Alnıma doluşan terlere dikti şeytani gözlerini. "Ter içinde kaldın, yüzün bembeyaz oldu."
"İyiyim," dedim sıktığım dişlerimin arasından.

Dediğimi umursamadan odadan çıktığında koşarak odadaki banyoya girdim ve öğürmeye başladım. Her öğürdüğümde midem daha fazla bulanıyor, boğazım zorlanıyordu.

Kendimi toparladığımda ayaklanarak elimi yüzümü yıkadım, aynadaki berbat görüntümden gözlerimi çekerek karnıma indirdim.
"Beni bu kadar zorlamaman gerek fıstığım, en azından şimdilik..."

Odada kimsenin olmadığını bilsem bile dünden beri fısıldayarak konuşuyordum. Onların bebeğimi öğrendiği zaman rahat durmayacaklarından emindim. Şirret iki kıskançlıktan, Adar ise Barış'a olan nefretinden her şeyi yapabilecek kapasiteye sahipti.

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin