Duvar

34. Bölüm

Şahitlerimizin eşliğinde 'Eveeettt' dediğimize göre bu iş tamamdııııırrrrr 👌🏻
Beni güzel şahitlerim iyi ki sizsiniz, iyi ki varsınız!

Sizi çok seviyorum 💛

Eğer adını görmeyen veya adını eklemek isteyen olursa lütfen buraya yazsın, yazmadıysam sadece görmediğim içindir.

İyi okumalar ballarııımmmmm 🍯💛

^^^^^^^^^^^^^^^^

O ne kız öyle?
Hürrem mi Sultan o?

Aaa, yok... benmişim!
Hah, şükürler olsun bugün de eğlendik!

Kına gecen var, dediler. Kendine elbise seç, dediler. Dediler dediler, dediklerini yediler... diye devam edip buradan rap yapmaya dalmayacağım asla!

Çünkü neden?
Az sonra benim kınam var be!
Neyse...

Zaten tarihin en hızlı bindallı seçen gelini olabilirim. Hatta arttırıyorum, gelinliğini düğün günü seçecek bir gelin olarak tarih yazıyorum. Böyle bir şey ne gördünüz, ne duydunuz... Ama evet, bu doğru! Gelinliğimi nikahtan hemen önce seçeceğim.

Dünkü istemeden sonra birkaç saat daha oturarak dağılmıştık, bugün ise kına hazırlıklarını tahmin edemediğim bir şekilde hızlıca halletmişlerdi. Tabii bunda Barış Ağa'mızın da rolü epey büyüktü.

Evin bahçesini çakma saraya dönüştürdükleri sırada ben de kına için eve gelen kıyafetlerin arasından tercihimi yapıyordum. Keşke tüm alışverişlerim böyle olsa... Ben onlara gitmesem de onlar bana gelse...

Ah ah!
Var bir hayalimiz be usta...

Usta mı?
Bir Memati olmadığın kalmıştı Berre, bir o kalmıştı kızım!
Aferin sana, onu da oldun ya sonunda...

Gözyaşlarım gözlerime hücum ettiğinde kafamı yukarıya kaldırarak elimle yelpaze yaptım.
"Ay ne oldu?" diye cırlayan Semi'ye döndüğümde dudağımı çoktan büzmüştüm.
"Hiç..." dedim burnumu çekerek, "Aklıma Memati geldi de..."

Semi bana uzaylı görmüş gibi baktığında Yonca gözlerini devirmiş, İclal ise konuya hakim olmaya çalışıyordu. Ben ise onlara, Memati'yi tanımıyorsan git uçurumdan atla, bakışı attım.

"Ya..." diyerek söze girdi Yonca. "Bu şizofren Kurtlar Vadisi dizisini çok izledi, oradaki adamdan bahsediyor."

Semi, oturduğum yatağımın ucuna geldiğinde dizlerinin üstüne oturarak gözlerimizi birbirine kenetledi. Hayal kırıklığıyla yüzümün her detayını izlediğinde bir yandan da cıkcıklıyordu.

"Güzel kızsın aslında," dedi fısıldayarak. "Ama çok salaksın!"
Az önceki fısıldamanın aksine çığlık atarak cümlesini tamamladığında yataktan sıçramıştım. Zaten iki sıkımlık canım var, onu da böyle alacaklar bir gün!

Yataktan kalkarak hepsine ters ters baktım ve Memati abimin, üstadımın, başkanımın yeni yeni gündeme düşen ama benim senelerdir dilimden düşürmediğim o repliğini tekrarladım.
"Sizi hiç alakadar etmez!"
Dudaklarımın arasından bir kıkırtı koptu.

Ay yaşasın!
Çok eğlendim ayol!

Aha... Bismillah... Dur hele...
Roman havası mı o çalan?

Dudaklarımı otomatik olarak birbirine bastırdığımda gözlerim çoktan kapanmıştı, olduğum yerde yavaş yavaş sallanmaya başladığımda kızların hepsinden kahkahalar koptu.

Ama ne yapayım canım?
Müzik duyunca dayanamıyorum!

"Müzik sistemini deniyorlar herhalde," dedi Yonca bu halime gülmeye devam ederken.
"Ay denesinler!" dedim zıplayarak, "Hep denesinler! Hep çalsın! Çal keke çal!"