Ayyy bölümü tamamlamak için nasıl uykusuz kaldım ama... Her şey sizin için ballarım, size çabucak kavuşmak için 😍 Bölümümüz 3 bin kelime oldu, siz doya doya okuyun diyeeee 😚
Nasılsınız bakalım, neler yapıyorsunuz, hayat nasıl gidiyor?
Hadi yorumlara gelin de kavuşalım 🥹Sizi çok seviyorum!
İyi okumalar ballarım 💛🍯(İnstagramdan beni takip etmeyi unutmayııınnn, sizi oraya da bekliyorum)
^^^^^^^^^^^^^
Bugün bir mutlu mu uyandım ben?
Vallahi mutlu uyandım. Böyle bir enerjik, bir pozitif, bir ayrı iyiyim sanki be!Çünkü yarın cinsiyet öğreneceğiz canım Berre'ciğim, ondandır bu mutluluk. Hala anlamış değilim şu bir ayın nasıl geçtiğini.
'Hamilelik hızlı geçer, anlamazsın' demişlerdi de inanmamıştım. Demek bozuk saat misali arada doğru söylüyorlar. Kimler mi? Onlar kim mi?
Gün teyzeleri... Başka kim olabilir ki?
Hiçbir zaman fikir sormadığımız ama her zaman buna hakkı varmışçasına çılgınlar gibi fikir veren ve yorum yapan yurdum kadınları... Birde asla iyi konuşmazlar he... Birde hep haklılar.
Neyse, sinirlenmeyeceğim. Ne yapmıyoruz? Sinirlenmiyoruz. Neden? Çünkü biz hamileyiz. Derin nefes al ve aşağıya inip yakışıklılığıyla iştahını açan kocanla güzel bir kahvaltı yap.
Evet, hazırım!
Mutlu ve enerjik uyanıp ardından annemin sitedeki arkadaş topluluğuna yükseldikten sonra karmaşık halimi odada bıraktım, sakin adımlarla mutfağa geçtiğimde karşılaştığım manzara karşısında camış gibi sırıtmıştım.
Kahvaltı masasının üzeri donatılmıştı, ocağın üzerindeki tavayla savaş veren yakışıklı kocam ise yumurta yapmaya çalışıyordu. Bu hamilelik olayı Barış'ı çok değiştirmişti. Sürekli internete girip kaçıncı hafta ne yemem gerektiğine bakıyor ve her öğünümü o hazırlıyordu. Hafta içi işe gitmeden önce daha erken kalkıyor, kahvaltı hazırlayıp çıkıyordu. Her sabah hazırladığı kahvaltı tepsisinin yanında da küçük bir not kağıdına farklı resimler çiziyordu. Hatta çizemiyor desek daha doğru olur.
Balon, çiçek, güneş... Resmen sanata savaş açıyor adam.
He, tabii meyve ve kuruyemiş tabaklarını da unutmamak lazım şimdi. Kocamın içinden pavyon aşçısı çıktı. Beni güldürmek için o tabakların üzerinde meyveleri, kuruyemişleri şekilden şekile sokup duruyor gariban.
Yaaa çok tatlı değil mi ama?
Yalnız bir şey diyeceğim. Ben iyiyim ama kocam da adam çıktı. Bu notu da buraya düşmek isterim yani."Günaydııınnn," diye cıvıldayarak yanına gittiğimde yanağına koca bir öpücük kondurdum.
"Günaydın meleğim," dediğinde oram buram ayrı oynadı yine.
Dur, toparlanayım. Toparlanmalıyım.Olduğum yerde zıpladım, "Ya Barış... biliyor musun ben çok heyecanlıyım. Sen de heyecanlı mısın?"
Çiğ bir şey yemem yasak diye tavadaki omletin selasını okutana kadar pişirirken bir yandan da bana döndü gözleri, "Bir an önce gidip şu bücürlerin cinsiyetlerini öğrenmek için deliriyorum."İçimi kemiren ufaklıklara daha fazla direnemediğim an kahvaltı masasına oturduk ve sessizce yemeye başladık, daha doğrusu ben başladım. Çünkü Barış Ağa'mız bir kendi yiyorsa, iki ağzıma tıkıyordu. Hiçte şikayetçi olmadığım kahvaltı faslı bittiğinde rahat edebileceğim elbiselerimden birini giyerek hazırlandım, tüm aile Yonca'larda buluşacaktık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duvar
Fiksi RemajaKapıyı açıp geçmem için yol verdiğinde gülümseyerek içeriye girdim, karanlık evde yürümeye başladığımda "Kimse yok galiba..." diyerek ona döndüm. Döner dönmez dudakları dudaklarıma kapandı, elleri belimdeki yerini bulduğunda beklemeden arkamdaki duv...