20. Bölüm

10.6K 395 350
                                        

Nasılsınız ballarııımmmm?
Görüşmeyeli neler yaptınız, nasıl geçti günleriniz... Ben sizi çooookkk özledim, yorumlarda bol bol muhabbet edelimmm 😍😍

Kitap ile ilgili de küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum 🙋🏼‍♀️

Adar Akul adında kötü adamımız vardıııı, bir sonraki bölümde oda kitabımıza dahil olacak. Bundan sonraki bölümler eğlencesini kaybetmese de bir tık daha heyecanlı geçecek 🤭

Bence artık Berre'nin hatırlamadığı zamanlarında neler yaşadığını öğrenmenin vakti geldiiii ✋🏻

Aradan çekiliyorum ve sizi çooookkk seviyorum 😚😚

İyi okumalar ballarım 🍯💛

^^^^^^^^^^^^^^^^

Gözlerim kendiliğinden açıldığında karnımda hissettiğim kolla gülümsemeye başladım.
Bu ilişkide koala gibi saran yalnızca ben değildim artık, yaşasın!

Onu uyandırmamaya çalışarak yanından kalktığımda hızla odadan çıktım, bugün ona kahvaltı hazırlayacaktım. Alt kattaki banyoya girip işlerimi hızlıca hallettikten sonra koşa koşa mutfağa geçtim.

Sıva bakalım kolları Berre Hanım, Barış Bey görsün artık şu marifetlerinizi!

Bir haftadır adama resmen acı çektiriyordum. O konuşmamızdan sonra Mardin'e gelmiş ve otel işini halletmiştik, onun içine sinecek şekilde benim yönlendirmelerimle nihayet bitirdiğimiz işi bugün uygulamaya geçecektik. Aslında dört gün önce bitmişti ama sipariş ettiğim eşyalar bugün geliyordu.

Asıl konumuz o değildi tabii!
Şu acı çektirme meselesi...

Barış'ların konağına gidip ailesiyle biraz vakit geçirdikten sonra onun evine gelmiştik, bir hafta boyunca adama kahvaltı ve yemek hazırlamak yerine basit şeylerle geçiştiriyordum. Sabahları tost, akşamları makarna veya hazır çorba...
Garibimin içi dışı bunlarla doldu.

Ama ne yapayım canım?
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer, diyorlar. Bende küçük bir deney yaptım kendi çapımda, geçmiyor arkadaş!
Bir hafta boyunca bir kez olsun isyan etmez mi bir insan?
Etmiyor!

Artık benim midem havlu attı da öyle vardım bu karara. Vallahi adam gibi bir kahvaltı yapmayı ve düzgün yemek yemeyi özledim!

Kahvaltılıkları tabaklara bolca doldurup bahçedeki masaya taşıdıktan sonra mutfağa geri girdim.

Ay, canım şu anda her şeyi istiyor!

Patatesleri soyup kızarttıktan sonra hızlıca bir omlet yaptım, sevgili canım peynir kızartması da istediğinde peynirleri kesip kızartmaya başladım.

Allah'ım sana geliyorum!
Hepsi çok güzel kokuyor!

Şimdi Tazmanya Canavarı gibi dönmeye başlayarak hepsini saniyede silip süpürmeme az kaldı!

Kendimi yakmamaya dikkat ederek bakır tavaları balkondaki masaya koydum, balkon kapısından geçmek için büyük bir hızla döndüğüm sırada sert bir cisime tosladım.
"Allah!" diye bağırdığımda elim burnuma gitti.
Acımıştı namussuz!
"İyi misin?"
Eğlenen sesi kulaklarıma dolduğunda burnumun acısı yüzünden dolan gözlerimi açtım ve yüzüne diktim, "Bir cisim yaklaştı Komutan Logar!"
Bu cümlemin üzerine yüzünde bir tebessüm yayıldığında sırıtarak "İyiyim..." dedim.

Adamı görünce jöle gibi oluyorsun Berre!
Aferin kızım, böyle mal mal sırıtmaya devam et!

Ellerini belime sararak omzumun üzerinden arkama baktı.
Masayı gördüğünde çatılan kaşlarıyla birlikte bana döndü, "Kahvaltı?"
"Günün ilk öğünü," dediğimde bütün dişlerimi göstererek sırıtıyordum.

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin