4. Bölüm

31K 998 374
                                        

Kalbimden vuruldum!!!!
Neler olacak neler, ee iyi okumalar o zaman :)

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Sevgili kalbim;
Sen bunları okurken ben çok uzaklarda olacağım. Büyük ihtimalle tahtalı köyü boylamış olurum. İyi kötü yirmi üç senelik bir birlikteliğimiz oldu, kah üzüldük kah üzüldük... Kah üzüldük... Oralarda karşıma çıkıp benden hesap sorayım falan deme! Ben sana çektirmedim canım sen bana çektirdin. Kimseleri kendine kabul edemedin gittin bu kontrol manyağı hödüğü...
Ne yapıyordum ben ya? Ne hödüğü, ne olmuş o hödüğe? Hiçte bir şey olmamış! Salak salak konuşmayı bırak Berre!

"Kızım, iyi misin?"Babamın sesiyle mallığımdan kurtulup ona doğru döndüm.
"İyiyim babacığım!" diyerek gülümsemeye çalıştım.
Dünden beri tek yaptığım hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmak olmuştu. Annem gelmeseydi orada kim bilir neler yapacaktı bana pis herif!

Hiçte bir şey yapmayacaktı, o öyle istemediğin bir şeyi zorla yapacak bir adama benzemiyor diyen polyanna tarafıma çemkirdim.

"Sen bir sussana ya!"
Annemle babamın bakışları bana döndüğünde anladım ki çirkefliğimi dışa vurmuşum, en masum tebessümü yüzüme yerleştirerek "Ah şu sinekler..." dedim.
Babamın çalan telefonu beni bu durumdan kurtardığında derin bir nefes aldım.

Kısa bir konuşma sonrasında telefonu kapattı, "Hadi bakalım! Gelmiş misafirlerimiz."
İkisi de ayaklandığında ben yerimden kalkamamıştım.
Annem hadi diyen bakışlarını attığında kendimi koltuğa dümdüz attım, "Ay ben hasta olacağım galiba!"
Babam bu halime güldüğünde yanıma geldi ve elini uzattı, "Kalk hadi numaracı!"
"Ama hastaydım," diyerek süt döken kedi bakışı attım.
Babam "Bugün son günleri kızım, yarın gidecekler." dediğinde uzattığı elini hızlıca tutarak ayaklandım ve hevesli sesimle sordum.
"Gerçekten mi?"
Kafasını salladı. "O yüzden gidelim artık, hadi!"

Az önce dimdik tuttuğum kuyruğumu bacaklarımın arasına sıkıştırdım ve bizimkileri takip ettim. Evet, yine kalbim kendi ritmini kaybetmişti ama olsundu. Sonuç olarak bugün ona katlanacağım son gündü, yarın ondan kurtulacaktım. Ben bunun hevesiyle var ya... Neler yapmazdım neler!

Zaten iki adımlık bir mesafe olduğu için bizim evden çıktığımız gibi diğer evin bahçesine geçmemiz bir oldu, sanırım ilk defa yan yana oturmak hoşuma gitmemişti. Bahçe tarafında kalan balkondaki koltuklara doğru yöneldiğimizde Emir'in yanında oturan o zorbayla göz göze gelmemle kafamı diğer tarafa çevirmem bir oldu. Görüş alanıma neredeyse bana çarpacak olan şahıs girdiğinde duraksadım. Yan evde oturduğu tamamen aklımdan çıkmıştı. Koyu renkteki kotunun cebine soktuğu ellerinden biri çıkardı ve bana el salladı, bu hareketine bir anlam veremediğimde havada kalan elini ensesine götürerek mahçupça kafasına eğdi.
Bu hali komik geldiğinde gülmeye engel olamadım. Aynı mahcubiyetiyle bana döndüğünde gözleri gülüşüme takıldı ve kocaman açıldı, bu haline daha çok gülerken diğerlerinin yanına doğru ilerleyen annemle babamın kollarına girdim.

"Ben yan komşumuza uğrayıp geliyorum."
Babamın bakışları Aras'a döndüğünde uyarıcı bir sesle "Berre!" dedi.
"Ya ama baksana biz burada kalabalığız, o orada yalnız. Hemen geleceğim babacığım!" dediğimde ikna oldu.

Sola doğru dönerek küçük süslerin üzerinden seke seke bahçeyi geçtim, havuzun başında dikiliyordu. Adımlarımı ona çevirdiğimde mavi gözleri daha da büyüdü. Altındaki koyu kot dışında üzerinde bir şey olmadığı için gözlerimi gözlerinden çekmeden yanına gittim.

"Merhaba!" Neşeli sesimi duyunca daha da şaşırmıştı. Ağzını beş karış açarak kafasını salladığında küçük bir kahkaha attım, çenesini işaret ettim. "Kapasak mı?"
"Ben... şaşkınım," diye kekelediğinde kaşlarını çattı ve hemen sonrasında kendini toparladı. "Yani sen yanıma geldin, geçen günden sonra..."
"Her gün ezilme tehlikesi yaşamıyorum Aras, bırakta o günün keyfini çıkarayım değil mi ama?" dediğimde güldüm.
"Ne kadar dilesem fayda etmeyecek, biliyorum ama... ben gerçekten çok özür dilerim." Yine o mahcubiyet gözlerine yerleşmişti, şu an gözüme aşırı sempatik geldiği doğruydu.
Aklıma gelen hainlikle şeytani bakışlarımı ve gülüşümü yerleştirdim yüzüme.
"Ödeşmeyi severim." dediğim anda bacağımı iki bacağının arasına soktum ve çelme taktım, aynı anda göğsünden sertçe ittiğimde havuzu boyladı. Kahkahalarım bütün siteyi inletiyordu ve ben buna engel olamıyordum.

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin