33. Bölüm

6.9K 329 387
                                    

Selamlar ballaaarrrr 😊
Nasıl olduğunuzu, bensiz neler yaptığınızı merak ediyorum ve sizi yorumlara davet ediyorum efeniiimmm 😚😚😚

Sizi çok seviyorum ♥️
İyi okumalaaarrr 🍯💛

^^^^^^^^^^^^^^^^

Kışta geldi!
İzmir'e kar da yağmıyor ki... İki kar yağsa, üç kardan adam yapsak, dört kartopu savaşı yapsak, beş...

Amaaaannn!
Sıkıldım beh!

Ben hastane fobisi olan bir insanım ve günlerdir hastanede yattığımı düşünürsek sıkılmam çok normal!

Odamın kapısı açıldığında içeriye giren Yunan Heykeli'me baktım, yine yeniden aşık olmak...

Ah ah, benim yürüyen karizmam!
Ama adam babasına çekmiş, canım kayınpedoşum da karizma adam... Yiğidi öldür, hakkını yeme yani şimdi!

Yanıma gelerek saçlarımın üstünden öptüğünde yavru köpek bakışlarımı ona diktim.
Yüzündeki tebessümle "Ne oldu bakalım?" diye sorduğunda tüm kaslarımı zorlayarak yapmacıktan gülümsedim.
"Ben hastaneden çok sıkıldım da böyle azıcık buradan çıkıp, evimize mi gitsek?"

Evet Barış'la bir evimiz yok, evet buradan çıktığımda baba evi dediğimiz eve gideceğim ama tatlı dil yahu... Anlayın azcık!
Güzel güzel konuşayım çıkarsın beni buradan, değil mi ama?

"Bak sen!" dedi eğlenen sesiyle, "Evimize gidelim demek?"
"Hıhım..." dedim tatlı tatlı kafamı sallarken.
Yattığım yatağın kenarına ellerini koyarak hafifçe üzerime doğru eğildi. "Seni buradan çıkartırım, bir ev alırım, seni o eve götürür ve bir daha hiçbir yere çıkmana izin vermem!"
Sesli bir nefes aldım. "Tehdit mi ediyorsun sen beni?"
Kafasını olumlu anlamda salladığında kaşlarımı çattım, "Çok ayıp Barış Bey! Hamile kadın tehdit mi edilir?"

Söylediğim cümleden sonra yüzündeki tebessüm daha da yayıldığında tek elini yanağıma çıkardı, dudaklarını alnıma kondurarak derin bir öpücük bıraktı.

"Benim güzel annem..." diye fısıldadı, "İyiliğiniz için birkaç gün burada kalmak zorundasınız."
Yanağımdaki elinin üstüne elimi koydum. "Biz iyiyiz ve burada çok sıkıldık, eve çıkmak istiyoruz artık."
Küçük bir kahkaha attı, "Hastaneye yatalı daha bir gün oldu hayatım!"

Aaaa bir mi gün?
Bana şöyle bir beş on sekiz yüz altı bin kırk beş üç saat falan gelmi...

Ney?
Bir dakika?
Hayatım mı?
Hayatım mı dedi o bana?

'Yaaaa sen şapşik misin?' diye böğürmeyeyim Allah'ım inşallah, amin!

"Bir gece daha tamam mı?" dedi tatlı tatlı.

Hadi be oradan, ne tatlısı!
Her hareketinden karizma akıyor!
Al beni yiğidiiiimmmm!
Güldüm...

Hey, karnımdaki ufaklık... Sen annenin iç sesini duyma birtanem!

Kaşlarını kaldırarak cevap beklediğinde dudak büzerek olumlu anlamda kafamı salladım. Bu adam benimle kala kala benim taktikleri de çalmaya başladı. Böyle tatlı dil falan yapıyor, beni ikna ediyor. Ben de salak gibi ava giderken avlanıyorum.

Odanın kapısı sertçe açıldığında yatakta yattığım yerde sıçradım.
"Haaayyyyy!" diye böğürerek odaya giren Yonca'yı gördüğümde üzerindeki gelinlikle şaşıp kaldım.
Yonca odaya girdiğinde ardından Emir girdi, onda da beyaz damatlık vardı. Hemen arkalarından Semi ile nikah memuru girdiğinde ağzımdan koca bir şaşkınlık nidası çıktı.

DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin